Bakan Pekcan 2019 Yılı Bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlık faaliyetlerini anlattı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, kasımdan itibaren finansman ihtiyacı fazla olan tarıma dayalı sektörlerde konjonktürel pozitif ayrımcılık yapmaya başladıklarını belirterek, "Bu sektörlerdeki firmaların taleplerine kasım, aralık aylarında fonların izin verdiği ölçüde öncelik vereceğiz." dedi.

12 Kasım 2018

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Karadeniz Ticaret ve Kalkınma Bankası ile ilgili bir soru üzerine, bankanın kaynak ve imkanlarından en fazla yararlanan ülkenin Türkiye olduğuna değinen Pekcan, bankanın kuruluşundan bu yana Türkiye tarafından kümülatif olarak 1 milyar 57 milyon avro kredi kullanıldığını belirtti.

Pekcan, fındık sektöründeki şirketlere finansman desteği verilmesi talebine ilişkin de bu firmalara ekim 2018 itibarıyla 465 milyon dolar finansman desteği sağlandığını ifade ederek, 2018 yılında sektöre verilen kredide önceki seneye göre yüzde 400 civarında bir artışın gerçekleştiğini vurguladı. 

Kasım 2018'den itibaren finansman ihtiyacı fazla olan tarıma dayalı sektörlerde konjonktürel olarak pozitif ayrımcılık yapmaya başladıklarını anlatan Pekcan, bu sektörlerdeki firmaların taleplerine kasım, aralık aylarında fonların izin verdiği ölçüde öncelik tanıyacaklarını bildirdi. 

Pekcan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde iki bakanlığın birleştirilmiş olmasının çok net ve etkin sonuçlarını yaşayarak gördüklerini, karar süreçlerinin çok hızlı hayata geçtiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Bunu biz un ihracatında da yaşadık. Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında aylık yaklaşık 200 ton un ihracatımız vardı. Dövizin artış trendine girdiği süreçte 17 Ağustos itibarıyla DİR kapsamında 'önce ithalat sonra ihracat' şartı getirdik. Çünkü 'ihracat yapar sonra döviz artar ithal edemez açığa düşerler' diye tereddüt ettim ve ağustos ayında bir miktar unda ihracat artışı bekledik ve 68 bin ton oldu. Eylül ayında takibe aldık. Eylül ayının başında 217 bin ton un ihracat için tescil yapılmıştı. Biz anında gece saatlerinde ihracatın engellenmesi için karar aldık. Gümrüklerde bilgisayar üzerinden un çıkışını kilitledik. Ama iki bakanlık birleşmemiş olsaydı, herhalde bizim bunu gerçekleştirmemiz 1 ayı bulacaktı, unlar da çıkmış olacaktı. O zaman ekmek fiyatını kontrol edemeyecektik. 100 bin ton, ben de iş hayatından geliyorum 5 bin tır eder bu, 75 kilometrelik bir uzunluğu ifade eder. Bunlar doğru değil, hepsi geri çektiler. Aynı çatı altında olmasaydık, bunu gerçekleştiremeyecektik, un da ekmek de çalkalanacaktı. Çok şükür orada da bir sıkıntı yaşamadık." 

Hasat döneminde üreticileri desteklediklerini belirten Pekcan,  hasat döneminde gümrük vergilerini artırdıklarını, ayrıca piyasada spekülatif artışları önlemek için ise Toprak Mahsulleri Ofisine kota ayırdıklarını aktardı.

Rekabetin Korunması Hakkında Kanun için, Türkiye'de yatırımların yüzde 70'inin AB ülkelerinden olduğunu dikkate alarak, AB'nin rekabet ile ilgili düzenlemelerinin hepsini kapsayan bir taslak çalışması yaptıklarını belirtti.

Pekcan, kaçakçılıkla mücadelenin en önemli unsurlarından birini oluşturan teknolojiye, son beş yılda 300 milyon liralık yatırım yaptıklarına dikkati çekerek, gümrükler muhafazanın tespit kapasitesinin artırılması amacıyla 5 yüksek teknolojili mobil tarama sistemi alımını ve istihbarat ile hedefleme yazılımının teminini hedeflediklerini söyledi.

Pekcan, uyuşturucu madde, sigara ve akaryakıt kaçakçılığıyla kararlı ve yoğun şekilde mücadeleye devam ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"31 Ekim 2018 itibarıyla 43,7 ton uyuşturucu ve ara kimyasal, 14 milyon paket sigara yakalaması gerçekleştirdik. Kaçak sigara kullanım oranını tarihin en düşük seviyesi olan yüzde 6,7’ye düşürdük. 2018 yılının 10 ayında yaklaşık 11 bin ton kaçak akaryakıt tespit ettik. Bu dönemde, 4 bin 568 olayda yaklaşık 2,3 milyar lira değerinde kaçak eşya yakalaması gerçekleştirdik."

- Tasfiyeden kamuya 233,3 milyon liralık katkı

Bakanlığın, tasfiye hizmetlerine ilişkin de bilgi veren Pekcan, kaçak zannıyla el konulan satılabilir eşyanın piyasaya arzıyla 2017'de 394 milyon liralık, Eylül 2018 itibarıyla ise 326,3 milyon liralık satış gerçekleştirdiklerini bildirdi.

Pekcan,  tasfiyelik hale gelen eşyadan uygun olanları insani yardım, sosyal sorumluluk ve eğitime katkı projelerinde kullanılmak üzere ilgili kamu kurumlarına bedelsiz olarak tahsis ettiklerine işaret ederek, 2018'de 5,9 milyon liralık eşyanın bedelsiz olarak tahsis edildiğini ve kamuya bu yıl ocak-eylül döneminde 233,3 milyon lira katkı sağlandığını dile getirdi.

Başta alkollü içkiler, tütün mamulleri ve çay olmak üzere bu yıl 143 milyon liralık eşyanın ise imha edildiğini belirten Pekcan, tasfiye işlemlerini de 18 yaşını doldurmuş tüm vatandaşların katılımına açık hale getirdiklerini söyledi.

Pekcan, piyasa gözetimi ve denetimini proaktif hale getirmek için çalışmalara başladıklarını, ithalatta, TAREKS elektronik sistemi vasıtasıyla yaptıkları denetimlerde bugüne kadar uygunsuz olduğu tespit edilen 14 milyondan fazla ürünün ülkeye girişini engellediklerini aktardı.

- Helal Akreditasyon Kurumu 2019'da faaliyete geçecek

Helal ekonomisinin küresel bazda 3,9 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığına dikkati çeken Pekcan,  1,8 milyar Müslüman nüfusun gıda, tekstil, eczacılık ürünleri, kozmetik gibi alanlarda helal ürün ve belgelendirmesine ilişkin talebinin giderek arttığını, bu ihtiyacın giderilmesine yönelik Helal Akreditasyon Kurumunun 2019 yılında akreditasyon faaliyetlerine başlayacağını kaydetti.

Pekcan, tüketicilerin ekonomik çıkarlarını korumak için de yoğun şekilde çalıştıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

"2018 yılının 9 ayında Tüketici Hakem Heyetlerinde 424 bin 348 başvuruyu karara bağladık. Kararların yüzde 65'i tüketicilerin lehine sonuçlandı. Bin 11 tüketici hakem heyetinin organizasyon yapısını yeniden yapılandırdık. 1 Ağustos 2018 tarihinden itibaren, coğrafi konumları ve yapılan şikayet sayılarını dikkate alarak 211 tüketici hakem heyeti oluşturduk. Bu adımla, yıllık yaklaşık 105 milyon lira kaynak tasarrufu sağlayacağız."

Reklam Kurulu aracılığıyla tüketicilerin sağlık ve güvenliğiyle ekonomik çıkarlarının ticari reklamlar vasıtasıyla zedelenmesini engellemek için gerekli tedbirleri aldıklarını belirten Pekcan,  bu kapsamda ekim ayı itibarıyla Reklam Kurulu aracılığıyla yaklaşık 16 milyon lira idari para cezası uyguladıkları bilgisini verdi.

- "Alo 175 ile yıllık 350 bin çağrıya cevap verildi"

Pekcan, döviz kurlarındaki yükselişler bazı mal ve hizmet maliyetlerini etkilemediği halde döviz kaynaklı maliyet artışı olduğu ve bu nedenle fiyatların artırıldığı imajı veren işletmelere karşı önlemler aldıklarını vurgulayarak, "5 Kasım 2018 itibarıyla 81 ilde 5 bin 743 firmada toplam 81 bin 666 ürünü denetledik ve 366 firmanın toplam 6 bin 399 ürünüyle ilgili haksız fiyat artışı tespiti için inceleme başlattık. Bin 612 ürünün etiketlerinde ilgili mevzuata aykırılıklar tespit ederek idari para cezası uyguladık." ifadelerini kullandı.

Tüketicilerin haksız fiyat artışına konu ürünün fotoğrafını çekip sisteme yükleyebileceği, daha kolay ve hızlı başvuru yapabilecekleri "Haksız Fiyat Artışı Şikayet Sistemi" mobil uygulamasını tüketicilerin kullanımına sunduklarını anımsatan Pekcan, kişilerin kendi şikayetlerini de takip edebilecekleri mobil uygulama başlattıklarını dile getirdi.

Bakan Pekcan, Alo 175 Tüketici Danışma Hattı ile yıllık yaklaşık 350 bin çağrıya cevap vererek tüketicilerin sorunlarını çözmelerine yardımcı olduklarını söyledi.

Ticaretin kolaylaştırılması kapsamında geçen yıl kare kodlu çek uygulamasını devreye aldıklarını anımsatan Pekcan, "Bugün itibarıyla bankalarca basılan kare kodlu çek sayısının 68 milyona yaklaştı. Önümüzdeki dönemde aynı uygulamayı bonolara da getirecek, kayıt dışılığı sona erdireceğiz." diye konuştu.

- "Ürün İhtisas Borsası gelecek yıl hizmete başlayacak"

Pekcan, sebze ve meyveler için kimlik vazifesi gören ürün künyelerinde yer alan karekodların tüketicilerce sorgulanmasını mümkün kılan Hal Kayıt Sistemi (HKS) Mobil Uygulamasını devreye aldıklarını belirterek, sebze ve meyve piyasasında şeffaflığın sağlanmasını ve gıda güvenilirliğine yönelik etkin bir takip mekanizmasının oluşmasını amaçladıklarını anlattı.

Lisanslı depoculuk sisteminde kuruluş izni alan işletme sayısının 144'e, faaliyete geçen işletme sayısının 62'ye ve toplam lisanslı depo kapasitemizin de 3 milyon 88 bin 17 tona ulaşmasını sağladıklarını bildiren Pekcan, "Elektronik ürün senetlerinin işlem göreceği Türkiye Ürün İhtisas Borsası'nı 2019 yılı hasat dönemine kadar faaliyete geçirerek gelişmiş bir tarım ürünleri piyasasının oluşmasını sağlayacağız." dedi.
 

Toplantıda, daha sonra Ticaret Bakanlığının 2019 yılı bütçesi kabul edildi.