AB Sürdürülebilir Ürün İnisiyatifi

Covid19 salgını sonrası ortaya çıkan ekonomik şoklar ve sonrasında gelişen Rusya-Ukrayna savaşı AB’yi enerji sistemini ve yeni ekonomik modelleri gözden geçirmeye yöneltmiştir. Bu küresel gelişmeler AB’nin hammadde ve enerji bağımlılığını azaltması, arz güvenliğini sağlaması, hane halkı ve işletmeler üzerindeki finansal baskıların azaltılması ihtiyacını ön plana çıkarmıştır. Söz konusu ekonomik kaygılar ve iklim değişikliği ile mücadele hedefleri sonucunda AB daha verimli ve uzun süre kullanılabilen, daha az enerji tüketen, temel hammaddeler yerine geri dönüştürülmüş içerik kullanılan, geri dönüştürülebilir ve tamir edilebilir ürünler üretilmesine yönelik politikalar geliştirmeyi birincil öncelik olarak benimsemiştir.

AB böylelikle iklim değişikliğiyle mücadele ederken kaynak bağımlılığını da azaltmayı amaçlamaktadır. Bu yaklaşımın sadece AB içinde değil uluslararası düzeyde de yaygınlaştırılarak küresel değer zincirlerinin sürdürülebilirliğinin ve sağlamlığının artırılması hedeflenmektedir.

Bu doğrultuda, Avrupa Komisyonu tarafından Döngüsel Ekonomi Eylem Planı kapsamında, iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirliğin AB genelinde norm haline getirilmesi amacıyla 30 Mart 2022 tarihinde Sürdürülebilir Ürün İnisiyatifi açıklanmıştır. 

İnisiyatif kapsamında, AB pazarındaki tüm ürünlerin tasarım aşamasından tüketim ve atık aşamasına kadar daha çevre dostu, döngüsel ve enerji verimli olması amaçlanmakta olup, çevresel sürdürülebilirlik için AB genelinde ortak kurallar belirlenmiştir. Bu çerçevede, Komisyon tarafından Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü taslağı oluşturulmuş olup, halihazırda sadece enerji bazlı ürünlere (beyaz eşya, bilgi teknolojileri ve mühendislik ürünleri) uygulanan Eko-Tasarım mevzuatının genişletilerek gıda, yem ve medikal ürünleri haricinde tüm ürünlere uygulanması ve ürün bazında sürdürülebilirliğe ilişkin detaylı kurallar içermesi amaçlanmaktadır.

Yönetmelik taslağı ile sadece enerji güvenliği değil döngüsellik ve karbon ayakizinin azaltılmasına yönelik asgari kriterler belirlenmesi ve AB’nin bu alanda küresel ölçekte kural koyucu olması öngörülmektedir.
Komisyon tarafından 2022 yılı sonuna kadar yapılacak değerlendirmede, mevzuatın ilk aşamada tekstil, mobilya, yatak, lastik, deterjan, boya, mineral yağ, demir-çelik ve alüminyum gibi ürünlere uygulanması değerlendirilecektir.
AB böylelikle, üye ülkeler tarafından bazı ürün grupları için belirlenmeye başlanmış olan kuralları tek çatı altında toplamayı hedeflemektedir. AB tarafından belirlenen “sürdürülebilirlik kuralları” çerçevesinde,

  • Ürünlerin dayanıklılığı, yeniden kullanılması ve tamir edilebilirliğinin artırılması,
  • Zararlı kimyasalların kullanımının kısıtlanması,
  • Enerji verimliliğinin sağlanması
  • Kaynak verimliliğinin sağlanması,
  • Ürünlerdeki geri dönüştürülmüş içeriğin artırılması,
  • Yeniden imalat ve yüksek kalite geri dönüşümün sağlanması,
  • Karbon ve çevresel ayak izinin azaltılması,
  • Ambalaj atığı dahil olmak üzere atık oluşumunun azaltılması amaçlanmaktadır.
İnisiyatif kapsamında ürün-spesifik mevzuatlar belirleneceği gibi tüm ürünleri kapsayan yatay mevzuatlar da belirlenecektir. Buna ek olarak, piyasa gözetimi konusunda Piyasa Gözetimi Yönetmeliği kapsamında belirlenen çerçeve esas alınacak, Enerji Etiketleme Yönetmeliği ise yürürlükte kalmaya devam edecektir.

Bu kapsamda, Komisyonun 2026 yılına kadar 33 ayrı Yönetmelik ve bunlarla bağlantılı pek çok uygulama mevzuatları çıkarması öngörülmektedir.

Eko-tasarım kuralları belirlenirken, kapsam dahilindeki ürünler için etki analizi çalışmaları yürütülecek, kuralların diğer AB mevzuatlarına uyumlu olması sağlanırken, üçüncü ülkelere olan etkileri de detaylıca incelenecektir.

Mevzuat kapsamında getirilen bilgilendirme gereklilikleri ile ürünlere ilişkin gerekli bilgiler sağlanırken, performans gereklilikleri ile ürünün geri dönüşüm, tamir edilebilirlik performansı gibi -A’dan G’ye kadar sınıflandırılabilen- bilgilere yer verilecektir.
 
Eko-tasarım mevzuatına tabii her ürün için Dijital Ürün Pasaportu düzenlenecektir. Dijital ürün pasaportu, uluslararası partnerler, standardizasyon otoriteleri, sanayi birlikleri, tüketici örgütleri ve STK’lar ile açık diyalog yöntemi ile fikri mülkiyet haklarına halel getirmeden, ürün bazlı olarak, her ürün için farklı kriterler esas alınarak belirlenecektir.
 
Pasaport ile;
  • Değer zincirinin her aşamasında ürünle ilgili her türlü bilginin erişelebilir olması,
  • Ürünün değer zincirinde hangi aşamada olduğunun takip edilmesi,
  • Tüketicilerin ürüne ilişkin bilgiye erişerek doğru tercihler yapmalarının sağlanması,
  • Tamirat ve geri dönüşüm aşamasındaki aktörlerin ürün içeriğine ilişkin gerekli bilgiye ulaşarak doğru yöntemler izlemelerinin sağlanması amaçlanmaktadır. 
Ürüne ve yaşam döngüsüne ilişkin bilgilere ürün üzerinde veya beraberinde yer alacak QR kodu gibi yöntemlere erişilebilir olacaktır.  
 
Ürün pasaportu kaydı (product passport registry) eko-tasarım kurallarının uygulamasının geliştirilmesi amacıyla ürüne ilişkin bilgilerin kaydı tutulacak ve ulusal otoritelerin ve Komisyonun erişimine açık olacaktır. Özellikle ithal ürünlere ilişkin bilgilere önümüzdeki dönemde hazırlanacak mevzuat ile detayları belirlencek olan AB Gümrükler Çevre Tek Penceresi (EU Single Window Environment for Customs)[1] ile gümrük otoritelerin erişim sağlaması, ithal edilen ürünün ürün pasaportunun doğrulanması mümkün olacaktır.
 
Ecodesign Forum vasıtasıyla üye ülkelere ve paydaşlara danışılacaktır.

Satılmayan ürünlerin imhasının önlenmesine ilişkin AB düzeyinde ortak çerçeve oluşturulacaktır. Bu kapsamda, tüketici ürünlerinin satışını yapan ekonomik operatörlere satılmayan ürünlerin sayısı, ürün cinsi, kategorisi ve atık dönüşüm yöntemlerine ilişkin bilgileri sağlama zorunluluğu getirilecektir. Sonraki aşamada ürünün cinsine göre imha edilmesinin yasaklanması gündeme gelebilecektir.

Uygunluk değerlendirme yükümlülüğü üreticide kalmaya devam edecektir. Öte yandan, ürün ithalatçıları da ürünün ilgili mevzuata göre sürdürülebilirlik koşullarını sağladığını, dijital pasaporta sahip olduğunu temin etmekle yükümlüdür. Benzer şekilde ithalatçı, distribütör ve hatta online Pazar yerleri de ürünün eko-tasarım kurallarına uygunluğunu temin etmekle yükümlüdür.

Uygunluk değerlendirme kuruluşlarının akreditasyonu, piyasa gözetimi ve CE işaretinin genel kurallarını ortaya koyan 765/2008 sayılı AB Yönetmeliği, eko-tasarım kuralları için de geçerli olacaktır. Bu çerçevede, CE işareti ilgili ürünün eko-tasarım kurallarına uygunluğuna da işaret edecektir. Ancak eko-tasarım mevzuatının daha geniş kapsamlı ürünleri içerdiği dikkate alınarak önümüzdeki dönemde Komisyon’un tamamlayıcı mevzuatlar çıkarması beklenmektedir.

Tüketicilerin sürdürülebilirlik kriterleri yüksek ürünleri tercih etmelerinin teşvik edilmesi, söz konusu ürünlerin finansal olarak erişilebilirliğinin kolaylaştırılması amacıyla eko-kupon veya yeşil vergilendirme gibi teşvik yöntemleri desteklenmektedir. Üye ülkelerin en iyi sürdürülebilirlik performansına sahip iki ürünü teşvik etmesi önerilirken, performans sınıfına dayanarak hiçbir ürünün piyasaya arzının önlenmesi yasaklanacaktır.  Komisyon ayrıca teşvik kriterlerine yönelik bir mevzuat çıkaracaktır.

Yeşil kamu alımlarına yönelik hali hazırda gönüllü olarak uygulanan kriterler gözden geçirilerek zorunlu hale getirilecektir.
 
Mevzuatta Son Durum 

Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından 4 Aralık 2023 tarihinde Sürdürülebilir Ürün İnisiyatifi kapsamında Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Tasarım Tüzüğü taslağına ilişkin geçici anlaşmaya varılmıştır. Tüzük, halihazırda sadece enerji bazlı ürünlere uygulanan eko-tasarım mevzuatını hemen hemen tüm ürün kategorilerine genişletmekte ve ürünlerin enerji ve kaynak verimliliğinin sağlanmasının yanı sıra daha dayanıklı, tamir edilebilir, geri dönüştürülebilir, yeniden kullanılabilir şekilde tasarlanmasına ilişkin olarak belirlenecek performans ve bilgilendirme kriterlerinin genel çerçevesini oluşturmaktadır.

Bu çerçevede, Komisyon tarafından yetki devrine dayanan mevzuatlar (delegated act) ile ürün gruplarına yönelik eko-tasarım kuralları belirlenecek olup, Tüzüğün yürürlüğe girmesinden en geç dokuz ay sonra kabul edilecek ilk çalışma planında demir, çelik, alüminyum, tekstil (özellikler giysiler ve ayakkabılar), mobilya, lastikler, deterjanlar, boyalar, yağlayıcılar ve kimyasallar gibi bazı ürün gruplarına öncelik verilmesi öngörülmektedir. Söz konusu ekotasarım kurallarına uyum için işletmelere 18 aylık bir geçiş süreci sağlanacaktır. Öte yandan, savunma ve ulusal güvenliğe etki eden ürünler ile AB mevzuatlarında halihazırda düzenlenmiş olması nedeniyle motorlu taşıtlar Tüzük kapsamında yer almamaktadır.

Tüzük kapsamında, ürünlerin çevresel sürdürülebilirliği hakkında bilgilere dijital erişim sağlayan, tüketiciler ve işletmelerin ürünlere ilişkin bilinçli seçimler yapmalarını kolaylaştıran ve ürünün ilgili mevzuata uygunluğunun denetimini kolaylaştıran Dijital Ürün Pasaportu uygulamasının genel çerçevesi belirlenmektedir.

Ayrıca, geçici anlaşma ile gerektiğinde Komisyona satılmayan ürünlerin imhasına ilişkin koşulları belirleme yetkisi verilmekte ve düzenlemenin cezalar ve çevrimiçi pazarlar alanlarındaki çeşitli hükümlerine açıklık getirilmektedir.

Tüzük, satılmayan ürünlerin imhasına ilişkin olarak tekstil ve ayakkabı için doğrudan yasak getirmektedir. Ayrıca, satılmayan ürünleri imha eden operatörlerin, attıkları ürün miktarlarını ve bunun nedenlerini yıllık olarak raporlamaları gerekecektir. Yasakların Tüzüğün yürürlüğe girmesinden iki yıl sonra geçerli olacağı; küçük ve mikro şirketlerin bu yasaktan muaf olacağı, orta ölçekli şirketlerin ise 6 yıllık muafiyetten yararlanacağı ve Komisyonun diğer satılmayan ürünlerin imhasına yönelik yeni yasaklar getirme yetkisine sahip olacağı belirtilmektedir.

Bundan sonraki aşamada, Tüzüğün yasalaşması için kurumlar tarafından resmi olarak onaylanması gerekmektedir.


[1] Gümrükleme uygulamalarının kolaylaştırılması amacıyla farklı ulusal otoritelerin dijital olarak veri paylaşmasını ve firmaların gümrük işlemlerini çevrimiçi olarak yapabilmesini sağlamak üzere tasarlanan platform olup uygulamaya geçmesi halinde firmaların bir ürünün ithalatındaki belgelendirme yükümlülüklerini dijital olarak tek sefer portala yüklemesi ve bunun farklı gümrük otoritelerince  doğrulanabilmesi sağlanacaktır.