Avrupa Yeşil Mutabakatı Barometresi, Uzmanların Kurumların Politika ve Uygulamalarına Yönelik Değerlendirmesini Yansıtıyor

08 Kasım 2022

%95'i Avrupa'da bulunan, %37’si akademi ve düşünce kuruluşlarından, %24'ü özel sektörden ve %21'i STK'lardan oluşan 314 sürdürülebilirlik uzmanının katıldığı bir ankete dayanan Avrupa Yeşil Mutabakat Barometresi, sürdürülebilirlik uzmanlarının, Avrupa Birliği (AB) kurumlarının 2024 yılına kadar Yeşil Mutabakatı uygulama ve 2030 yılına kadar emisyonları en az %55 oranında azaltma yeteneğine olan güvenini kaybettiğini gösteriyor.

Barometre, ankete katılanların, geçen yılki anketle karşılaştırıldığında %30'luk bir artışla, %45’inin Yeşil Mutabakatın 2024'e kadar uygulanma olasılığının düşük olduğuna inandığını gösteriyor.

Katılımcılar Ukrayna'daki savaşı kısa vadede büyük bir engel olarak görüyor. Katılımcıların %73'ü savaşın önümüzdeki yıl Yeşil Mutabakatın uygulanması üzerinde olumsuz bir etkisi olacağını düşünüyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın uzun vadeli geleceği söz konusu olduğunda, katılımcılar daha fazla iyimserlik gösteriyor.

Ankete katılanların %61'i AB kurumlarının, 2024 AB seçimlerinden sonra Yeşil Mutabakatı’nı destekleyeceğini düşünüyor.

Geçen yıl olduğu gibi, ankete katılanların üçte birinden fazlası, Yeşil Mutabakatın uygulanmasının önündeki en büyük engel olarak üye devletlerin taahhüt eksikliğini görüyor. İsveç, Yeşil Mutabakat’a en bağlı ülke olarak vurgulanıyor.

Diğer taraftan, Romanya, Yeşil Mutabakat gündemine en az bağlı olan ülke olarak görülüyor. AB Taksonomisi geliştikçe, katılımcıların yalnızca %34'ü politikanın Yeşil Mutabakat doğrultusunda özel sektör finansmanına büyük katkı sağladığını düşünüyor.

Sürdürülebilirlik uzmanlarının %39'u temiz enerjiye geçişin öncelikli olarak Avrupa Komisyonu’nda ele alınması gerektiğini ifade ediyor.

Uzmanların yarısı, Yeşil Mutabakat kapsamındaki sosyal fonların (Sosyal İklim Fonu, Adil Geçiş Fonu vb.) uygulamayı önemli ölçüde kolaylaştıracağına inanıyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında yapılan düzenlemelere yönelik olarak Avrupa Komisyonu, Konsey ve Parlamento arasındaki görüşmelerin uzaması, sürecin tıkanması ve başa dönmesi riskini öne çıkarıyor.

Kaynak: IEEP (Institue for European Environmental Policy) – Avrupa Çevre Politikası Enstitüsü
Yayınlayan: T.C. Ticaret Bakanlığı, Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü