Bilim adamları, hastalıkların bir sürüden diğerine nasıl geçebileceğini daha iyi anlamak için uydu GPS (Küresel Konumlandırma Sistemi) cihazlarını kullanarak düzinelerce sığır sürüsünü izlemek için Tanzanya'nın kırsal bölgelerinden çiftçilerle birlikte çalıştı.

Glasgow Üniversitesi tarafından yönetilen ve Scientific Reports'ta yayınlanan çalışma, benzer ortamlardaki bir dizi hastalığı kontrol altına almak için etkili stratejilerin nasıl geliştirileceğini anlamada önemli bir adımdır.

Şap hastalığı, koyun, sığır vebası ve şarbon gibi hayvan hastalıkları, Sahra altı Afrika'yı rahatsız etmeye devam eden hastalıklardan sadece birkaçıdır.

Bununla birlikte, bu çalışmanın sonuçları, belirli yerlerde ve belirli zamanlarda hedeflenen müdahalelerin bu hastalıkların yükünü azaltabileceğini ve geniş ölçekli genel aşılama planlarından daha az kaynak gerektireceğini göstermektedir.

Dünyadaki aşırı yoksulların yaklaşık %85'i Sahra altı Afrika'da yaşıyor ve hayvancılık başlıca geçim kaynaklarından birisidir. Bazı düşük gelirli ülkelerde, hayvancılık sektörü tek başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın tarımsal kısmının %80'ine kadar katkıda bulunur.

Yine de hastalıklar birçok alanda çiftlik hayvanlarının sağlığını ve üretkenliğini ciddi şekilde etkileyerek yoksulluğun yükünü artırıyor ve gıda güvenliğini tehdit ediyor. Geleneksel olarak yönetilen birçok sistemde olduğu gibi, besi hayvanı sürülerinin açık meralarda karıştığı yerlerde, bu hastalıkların yükü özellikle şiddetlidir.

Çalışma, sığırların her gün ortalama 7,5 km'lik ortak otlaklara gidip gelen, ara sıra 12 km'ye varan şaşırtıcı derecede uzun mesafeler kat ettiğini buldu. En riskli yerler, hayvanların keneler gibi parazitler için periyodik olarak tedavi edildiği su kuyuları ve sığır dalış havuzları gibi hayvanların uzun süre bir araya gelmek zorunda kaldığı yerlerdir.

Kaynak: .Thecattlesite
Yayınlayan: T.C. Ticaret Bakanlığı, Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü