Çin-Türkiye Ekonomik İşbirliği Yükselişte

25 Ekim 2019

Çin’nin Türkiye’de doğrudan yatırımlarında artış ile teyit edildiği gibi, Türkiye Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” girişiminde özel bir yere sahiptir. Uzmanlara göre, Türkiye’yi önemli kılan üç önemli faktör vardır: 1- Türkiye’nin Avrupa’ya yakınlığı, 2- Vasıflı işgücü, 3- Kuzey Afrika ve Orta Doğuya erişimi kolaylaştıran jeostratejik konum.

Atlı Global danışmanlık firması başkanı Altay Atlı, Türkiye’nin konumunun “Bir Kuşak Bir Yol” girişimine iyi hizmet edeceği görüşünde olduğunu belirtti.  Atlı, Pekin’in Türkiye’de üretime başlamayı; Avrupa ve Türkiye arasında kesintisiz (nonstop) bir ticaret hattı kurmayı planladığını söyledi.

Atlı, Türkiye’nin altyapısında Çin’in yatırımlarının önemli olduğunu ve Çin’in Doğu Akdeniz’de bir lojistik ağ kurmaya çalışmakta olduğunu ifade etti. Atlı, Çin’in, Suriye iç savaşı sonrasında yeniden inşa fırsatlarını gözlemleyerek, Orta Doğudaki gelişmeleri yakından izlediğini söyledi. Atlı ayrıca, Çin’in, “Bir Kuşak Bir Yol” için sözleşme imzalamış diğer ülkelerde de benzer yatırımları yaptığını ve toplamda Türkiye’nin payının nispeten küçük olduğunu vurguladı.

Buradan hareketle,  Türkiye’deki Çin yatırımları politik boyutlara da sahiptir. İlk olarak,  Pekin başta Uygur Türkleri olmak üzere politik konularda Ankara ile bir ortak zemin bulmayı arzu etmektedir. İkinci olarak, Çin, Orta Doğuda bir önemli ve bölgesel oyuncu olarak düşündüğü Türkiye’de etkisini genişletmek istemektedir.

Ankara’nın batılı olmayan ülkelerle ittifaklarını çeşitlendirmek istediği bir dönemde, Türkiye, Çin’in teşebbüslerini kendisi bakımından ekonomik ve politik beklentileri için bir nimet olarak düşünmektedir.

Küresel ekonomide pozisyonunu güçlendirmek için Pekin’in dizayn ettiği çok uluslu bir ticaret projesi “Bir kuşak Bir Yol” girişiminde önemli bir rol oynayan Türkiye’ye büyük miktarda Çin sermayesinin akışı görülmektedir. Türkiye’de doğrudan Çin yatırımlarının 4 milyar doları aşarak, 2019 yılının sonuna kadar ikiye katlanması beklenmektedir.

İkili ticareti artırma çabalarının bir parçası olarak, Wei, Çin şirketlerinin altyapı, enerji, madencilik, telekomünikasyon, bilgi teknolojileri, tarım ve sağlık dahil çeşitli alanlarda yatırımlarının devam edeceğini söyledi.  Hali hazırda iki ülke arasındaki ticaret hacmi 23 milyar dolardan fazladır. Çin’in Türkiye’ye toplam ihracatı 21 milyar dolardır.

Çin bankaları Türkiye’nin finansal sisteminde etkili olmaya da başladı. Bloomberg, Çin merkez bankasının Ağustos ayında Türkiye’ye 1 milyar dolar tutarında fon transfer ettiğini bildirdi.  Pekin ile 2012 yılında yapılan lira-yuan takas anlaşmasına göre, Türkiye’nin bu fonu aldığı ifade edildi.  Ayrıca, Çin’de Türk bankalarının varlığı, Çin’de şubeler açan İşbank, Akbank ve Garanti Bankası dahil en büyük Türk bankaları ile artmaktadır.  Türkiye’nin devlet bankası Ziraat Bank, Çinli şirketlere kredi garantisi sağlamak için 2017 yılında Çin Kalkınma Bankası ile 600 milyon dolar tutarında bir kredi anlaşması imzaladı.

Türk Eximbank, Mart ayında Çin Sanayi ve Ticaret Bankası (ICBC) ile 350 milyon dolar tutarında bir kredi anlaşması imzaladı. Çin Eximbank’ı, ikili ticarette kullanılması için Vakıfbank’a 140 milyon dolar tutarında kredi verdi. 
Çin, enerji santralleri, limanlar ve konteyner terminalleri gibi Türkiye’deki önemli tesisleri de izlemektedir. Bir Çin konsorsiyumu, 2015 yılında İstanbul’da konteyner terminali Kumport hisselerinin %65 ‘ini satın almak için yaklaşık 1 milyar dolar ödedi. Terminal, Çin mallarının Türkiye pazarına girişinde bir kapı olarak hizmet verecektir.

Bu adımdan sonra, Çin altyapı kredilerinin Türkiye’ye akışı da hızlandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Türkiye’deki faaliyetleri için Çin Bankası (Bank of China) ve Çin Sanayi ve Ticaret Bankasına (ICBC) faaliyet ruhsatı verdi. Çin Sanayi ve Ticaret Bankası (ICBC), Çin’in en büyük bankalarından biridir ve 2015 yılında Türkiye’de Tekstilbank’ın hisselerinin %75’ini satın aldı.

Çin Sanayi ve Ticaret Bankası,  2018 yılının Temmuz ayında Türkiye’nin ulaştırma ve enerji sektörü için 3.6 milyar dolar tutarında bir finansman paketi sağladı. Bu kredinin 1.2 milyar doları, Türkiye’de iki yeraltı doğal gaz depolama tesisinin genişletilmesi için kullanıldı.

Enerji, işbirliğinin gelişmekte olduğu diğer bir alandır. Bir Çin teşebbüsü, Adana yakınlarında bir termik santral inşaatını finanse etmek için 1.7 milyar dolar verdi. Çin devlet haber ajansı Xinhua’nın bildirdiğine göre, inşaatı devam eden termik santral Çin’in Türkiye’deki en büyük doğrudan yatırımıdır. Çin’in Türkiye’deki en son girişimi, büyük şehirlerde modern tıpla birlikte geleneksel Çin tıbbı tedavilerini uygulayacak bir hastane zinciri inşa etmektir.

Türkiye, teknolojisini geliştirmek, altyapısını güçlendirmek ve ekonomik kalkınmasını desteklemek için Çin’in yatırımlarını bir fırsat olarak görmektedir. Çin’in bankaları Türkiye’nin ekonomisi için bir alternatif kaynak olarak etkili de olmaktadır. Ancak,  Çin bankalarından büyük miktarlarda kredi alma, bazı riskler oluşturmaktadır. Bazı küçük borçlu pasifik ülkelerinin Çin’den fazla miktarda borç alarak daha önce düştüğü “borç tuzağı diplomasisi”ne düşmemek için Türkiye dikkatli olmak zorundadır.

Kaynak: al-monitor web sitesinden tercüme edilmiştir.
Yayınlayan: T.C.Ticaret Bakanlığı,Ticaret Araştırmaları Genel Müdürlüğü