ABD merkezli düşünce kuruluşu Global Energy Monitor (GEM) Perşembe günü (20/07/2023) yaptığı açıklamada, Hindistan'ın 2070 yılında net sıfır karbon salınımı hedefine ulaşması için önemli adımlar atmaması durumunda, ülkede kömürle çalışan çelik üretim kapasitesi oluşturma planlarının 2021 yılından 2050 yılına kadar olan süreçte salınımları dört katına çıkaracağını belirtti.

Yerkürenin ikinci büyük ham çelik üreticisi Hindistan, 2030 yılına kadar 300 milyon tonluk çelik üretim kapasitesine ulaşmayı, 2070 yılına kadar ise net sıfır sera gazı salınıma ulaşmış ülke olmayı hedefliyor.

Diğer yandan, Hindistan'ın şu anda yerkürenin en büyük kömüre dayalı yeni çelik üretim kapasitesi geliştiricisi olduğunu, ardındansa Çin'in geldiğini belirten GEM, her iki ülkenin de kendi karbondan arınma hedeflerine ulaşma çabalarının yanında küresel ölçekte karbondan arınma hedeflerini de karşılamak için çabalarını önemli ölçüde artırmaları gerektiğini raporunda dile getirdiği gözlemlerine ekliyor.

Raporda, "Bazı ülkelerin, özellikle Çin ile Hindistan'ın girişimlerinin, her iki ülkedeki demir-çelik endüstrilerinin şu an var olan ile gelecekte öngörülen boyutu nedeniyle iklim hedefleri üzerinde daha belirgin bir etkiye sahip” oldukları vurgulanıyor.

Küresel çelik üretim filosunun işletme kapasitesinin yaklaşık yarısının (%49), yüksek karbon salınımı yayan kapasitenin %59'u da içerisinde olmak üzere, Çin'de yerleşik olduğu belirtilirken Çin'de önemli bir değişiklik olmaması durumunda, küresel çelik sektörünü rayına oturtmaya yönelik uluslararası çabaların yetersiz kalacağı dile getiriliyor.

Küresel çelik endüstrisinin günümüzde net sıfır karbon salınımına ulaşma senaryolarından herhangi birine ulaşma konusunda doğru yolda olmadığı belirtilirken sektör, küresel karbondioksit salınımlarının %11'inden, küresel sera gazı salınımlarının %7-9'undan sorumlu.

Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) 2050 yılına kadar net sıfır karbon salınımına ulaşma senaryosu, çelik üretim kapasitesinin 2050 yılına kadar yarısından çoğunun elektrikle çalışan ark ocağı tabanlı teknolojileri kullanması gerektiğini, sözkonusu hedefe ulaşmak için birincil çelik üretiminin ise %42'sinin hidrojen temelli doğrudan indirgenmiş demir ya da demir cevheri elektroliz yapılandırmasına sahip elektrikle çalışan ark ocağı tabanlı teknolojileri kullanması gerektiğini gösteriyor.

Rapora göre kömür temelli çelik üretimi, karbon salınımlarının yaklaşık %86'sına katkı yaparken, bu oran elektrikle çalışan ark ocağı tabanlı teknolojileri kullanan çelik üretiminde %14.

Raporda ayrıca günümüzdeki kapasite planlarına göre elektrikle çalışan ark ocağı kullanan çelik üretim kapasitesinin 2050 yılında toplam kapasitenin yalnızca %32'si ile sonuçlanacağı yazıyor.

Kaynak: reuters
Yayınlayan: T.C. Ticaret Bakanlığı Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü