İklim Finansmanı: Zengin Ülkeler Yeterince Yapıyor mu?

11 Kasım 2021

Tüm ulusların ileriye dönük emisyonları azaltma taahhüdü vermesi gerekirken, büyük ölçüde gelişmiş dünyaya atfedilebilen geçmiş emisyonların sonuçlarına karşı özellikle savunmasız olan gelişmekte olan ülkelerdir. Adil ve iklim açısından güvenli bir gelecek için, zengin ülkelerin, özellikle iklim finansmanı olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerin hem hafifletme hem de uyum sağlamaları için masaya çok daha fazla para koyması gerekmektedir.

Glasgow'da devam eden COP26 ile birçok ulus devlet, kendi başına yeterli olmayabilecek net-sıfır emisyon taahhütleriyle öne çıktı. Yüzyılın sonuna kadar gezegenimizin küresel ısınmasıyla ilgili korkunç tahminlerle, açıkça emisyonların azaltılmasına odaklanılmaktadır. Bununla birlikte, aşırı hava olaylarının artan sıklığından ve iklim değişikliğinin kademeli etkilerinden, örneğin kuraklıklardan kaynaklanması muhtemel olanlardan halihazırda kaynaklanan hasar, ani, elle tutulur ve kalıcıdır.

Geçmişte yapılan emisyonlar zaten Dünya'nın sistemine işleniyor ve bu da aşırı hava olaylarına neden oluyor. Yalnızca 2020 yılında, iklim değişikliğinin küresel olarak 210 milyar ABD doları değerinde hasara neden olduğu söyleniyor. Bir çalışma, iklim değişikliğinin 2030 yılına kadar her yıl 580 milyar dolarlık ekonomik kayba neden olacağını ve muhtemelen 2040 yılına kadar 1 trilyon doları aşacağını tahmin ediyor.

Kaynak: earth.org
Yayınlayan: T.C. Ticaret Bakanlığı, Ticaret Araştırmaları ve Risk Değerlendirme Genel Müdürlüğü