Volkswagen’in Türkiye’de Yatırım Planı, Çevresel Etkisi Nedeniyle Tartışmaya Yol Açtı

11 Ekim 2019

Emisyon skandalından dolayı ağır cezalara maruz kalan Alman otomotiv devi Volkswagen, Türkiye’de önemli bir yatırım için hazırlık yapıyor. Söz konusu yatırım planında, Türkiye ile görüşmelerin son safhasına gelinmiş ve çevresel etkilerinden ötürü şimdi tartışmalara yol açılmıştır.

İlk adım olarak, Volkswagen Manisa’da bağlı bir şirket kurdu. Sağlanan teşviklerin yanı sıra üretim kapasitesi, çalışacak işçi sayısı, yapılacak ihracat dahil kurulacak fabrikanın detaylarının netleşmesinin biraz zaman alacağı ifade edildi. Fakat, firmanın büyük çevresel ihlaller içinde bulunması endişe duyulmasına neden oldu. Özellikle gelişmiş ülkelerde otomotiv endüstrisi, çevresel endişeler doğrultusunda kendini dönüştürmesi için artan baskılar altındadır. Eski teknolojiler Türkiye gibi dikkat çeken gelişmekte olan ülkelere taşınmaktadır.

197 ülke tarafından imzalanan ve Kasım 2016’da yürürlüğe giren Paris İklim Anlaşması, dünyanın sıcaklığını sanayi öncesi dönemdekinin 2 derece daha altında tutmayı hedeflemektedir. Bu anlaşma, 2050 ve 2100 yılları arasında bir noktadan başlayarak, insan faaliyetinden kaynaklanan sera gazı salınımı miktarının doğal olarak emilebilir seviyelerde sınırlandırılmasını öngörmektedir. Uluslararası Enerji Ajansına göre, Paris anlaşmasının hedefini elde etmek için elektrikli araba sayısının 2040’a kadar 600 milyon adede ulaşmasına ihtiyaç duyulacaktır.

Türkiye’nin önemli ihracat pazarı olan Avrupa ülkeleri, bu tür dönüşüm stratejileri için milli hedefler belirlemektedir. Fransa ve İngiltere 2040 yılına kadar tüm benzinli ve dizel arabaların satışını yasaklamayı planlamaktadır.  Hollanda bu yasağı hatta daha erken uygulayacaktır. Avusturya, Danimarka, İrlanda ve Portekiz elektrikli arabaya ilişkin diğer ara hedefler belirledi. Almanya,  değişken bir karbon vergisi uygulamayı düşünmekte ve 2022 yılına kadar trafikte bir milyon elektrikli araca sahip olmayı arzu etmektedir.

Otomotiv emisyonunu kontrol altında tutmak için Avrupa Birliği, 2021 yılından itibaren ortalama emisyon hedefini,  yeni arabalar için kilometre başına 95 gram karbondioksit olarak  belirledi. 2025 ve 2030 için emisyon miktarı daha düşük öngörüldü. Bu tür şartlar Türkiye’de araba satışlarında uygulanmamaktadır. Otomobil üreticileri eksik emisyon standartları nedeniyle yüz milyonlarca Avro ceza ödeme riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.

ABD Çevre Koruma Ajansı 2015’de Volkswagen’in emisyon testlerini yanıltmak için cihaz kullandığını belirledi. Şirket, başlangıçta inkar etmesine rağmen,  dünya çapında 11 milyon dizel motorda mevcut emisyonu düşük gösteren bir yazılım kullandığını kabul etti. Geçen hafta, bir Alman mahkemesi, yaklaşık 450.000 müşteriyi ilgilendiren ve araçların alış bedellerinin tümünün Volkswagen’den iadesini isteyen bir yargılama başlattı.

Volkswagen,  ABD’de yaklaşık 475 000 araç sahibinin her birine 10. 000 dolara kadar tazminata ek olarak ABD makamları ile yaklaşık 15 milyar dolarlık uzlaşma sağladı. Volkswagen, bu sorunlarla uğraşırken, yan sanayiler ve elektrikli araçlar üretimine yatırımlar dahil, otomotiv endüstrisindeki dönüşüm süreci doğrultusunda çeşitli programlar takip etmektedir .

Türkiye’nin daveti üzerine Alman araç üreticisi, Manisa yakınlarında 943.5 milyon lira sermayeli bir şirket kurdu. Bu şirket 1.4 milyar Avro tutarında fabrika yatırımı yapmayı planlamaktadır. Fabrika yılda 300 000 adet araç üretim kapasitesine sahip olacak ve 4000 kişiye istihdam sağlayacaktır. Fabrika, 22 yılda Türkiye’nin otomotiv sektöründe ilk doğrudan yabancı yatırımı olacaktır.

Diğer taraftan, Avrupa Parlamentosundan bir grup milletvekili, Ankara’nın yılda 40.000 adet araç satın alma garantisine ilave olarak şirkete 400 milyon Avro tutarında teşvikler sağladığını iddia ederek, Volkswagen’in yatırım planının AB rekabet mevzuatına uygun olup olmadığının araştırılmasını AB Komisyonundan istedi. Girişimin destekçilerinden biri Alman yeşiller partisinden Reinhard Butikofer,  Volkswagen’in Türkiye’de yatırım kararının, fabrika için diğer rakip AB üyesi Bulgaristan’a zarar verdiğine inanmaktadır.

Kaynak: al-monitor web sitesinden tercüme edilmiştir.
Yayınlayan: T.C.Ticaret Bakanlığı,Ticaret Araştırmaları Genel Müdürlüğü