Yabancı Yatırım İzleme Mekanizmalarındaki Artışa Yön Vermek

26 Ocak 2024

Ulusal güvenlik endişeleri ve stratejik işletmeler üzerindeki yabancı kontrolüne ilişkin kaygılardan hareketle ülkeler, doğrudan yabancı yatırımların (DYY) izlemesini giderek artırıyor. Hükümetler bu izleme araçlarını, endişe duyulan bireylerin, şirketlerin veya ülkelerin hedef sektörlerdeki yatırımlarını yasaklamak, kısıtlamak, yönlendirmek veya geri almak için kullanıyor. OECD ülkeleri arasında, gelen yatırımlara yönelik izleme mekanizmalarının kullanımı son on yılda iki katına çıktı.

Jeopolitik gerilimler ve korumacılık arttıkça şirketlerin yatırım izleme sistemlerinin giderek artan kullanımına karşı kendilerini hazırlamaları gerekiyor. Örneğin 2022'de yürürlüğe giren Birleşik Krallık Ulusal Güvenlik ve Yatırım Yasası, gelen yatırımların izlemeye tabi tutulacağı koşulları önemli ölçüde genişletti.

Gelen yatırımlara yönelik izleme mekanizmalarının yükselişini dört gelişme açıklıyor:

  • Jeopolitik Ayrışma. DYY’lerin küresel GSYH’nin %40'ını temsil etmesiyle birlikte ülkeler kritik sektörlerdeki rakiplerine olan bağımlılıklarını azaltmak istiyor.
  • Teknolojinin Dönüm Noktaları. Ülkeler, ABD'nin ileri yarı iletkenlerde şu anda sahip olduğu gibi, yeni ortaya çıkan teknolojilerdeki üstünlüklerini korumak istiyor.
  • COVID-19. Pandemi sırasında ülkeler, stratejik şirketlerin yabancı bir yatırımcıya ucuza satılmasını önlemek istedi. Ayrıca aşı veya ilaç gibi kritik tedarik zincirlerini zayıflatabilecek yatırımları da izlemeye başladı.
  • Yükselen Korumacılık. Korumacı eğilimler küresel ticaretin ötesine uzanarak DYY’lere de sirayet etti.
Yatırım izleme mekanizmaları, doğrudan yabancı yatırımları yerinden etmekten ziyade yeniden şekillendiriyor. Doğrudan yabancı yatırımlar, yatırım izleme mekanizmalarından ziyade ekonomik büyüme, iş fırsatları ve emtia fiyatlarına bağlı olarak dalgalanmaktadır. Yapılan görüşmelerde yatırımcılar, yatırım izleme araçlarının varlığını ülke tahsislerini yaparken değerlendirdikleri birçok sinyalden biri olarak gördüklerini belirttiler. Ayrıca yeni yatırım izleme araçlarına bağlı olarak tahsis stratejilerini nadiren değiştirdiklerini de ifade ettiler.

Yatırım izleme mekanizmaları, aynı zamanda yatırımcıların kompozisyonunu değiştirdi. Genellikle teknoloji, veri ve know-how'a erişmek için hızlı bir yol olarak kullanılan birleşme ve satın almalar azalma eğilimi gösterirken, sıfırdan yatırımlar arttı. Örneğin, Almanya, Japonya ve ABD'de yarı iletken endüstrisindeki birleşme ve satın almalar, gelen yatırımlara yönelik izleme mekanizmalarının uygulanmasından sonra düşse de sıfırdan yapılan doğrudan yabancı yatırımlar arttı. ABD'deki CHIPS ve Bilim Yasası gibi sanayi politikalarının bu değişime katkıda bulunması muhtemeldir.

Yatırım izleme mekanizmaları yatırımcıların dağılımını da ekonomik ve siyasi müttefikler lehine değiştirdi. Almanya, Japonya, Birleşik Krallık ve ABD gibi müttefikler arasında doğrudan yabancı yatırımlar, yatırım izleme mekanizmalarının uygulanmasının ardından artarken, siyasi rakiplerden gelen yatırımlar ise keskin bir şekilde azaldı. Almanya'nın ABD'nin doğrudan yabancı yatırımlarındaki payı 2016 ile 2022 yılları arasında %3'ten %13'e yükselirken, Çin'in payı %4'ten neredeyse %0'a düşmüştür.

Geleneksel olarak, ülkeler gelen yatırımları izlemeye odaklanmışlardır. Ancak ağustos ayında ABD Başkanı Joe Biden, gelişmiş bilgisayar çipleri, mikro elektronik, kuantum teknolojileri ve yapay zekâ alanlarında dışarıya yapılan yatırımları hedefleyen bir kararname imzaladı. Bu emir şu ana kadar Çin'i hedef alsa da daha geniş anlamda hem gelen hem de giden yatırımların izlenmesine ilişkin görünürlüğü artırıyor.

Yatırım izleme mekanizmalarının bu gelişen dünyası hem hükümetler hem de yatırımcılar için zorluklar ortaya koyuyor.

Hükümetler, yatırım ortamını bozan uzun bürokratik incelemelerle yatırımcıları gereksiz yere engellemeden, yabancı yatırımları ulusal önceliklerle uyumlu hale getirmelidir.
  • Ülkeler tarafsız ve zamanında izleme kriterleri oluşturmalıdır.  Böylece yatırımcılar kararın ne kadar süreceğini anlayabilir ve sonuca güvenebilirler. Ayrıca yatırımcıların mantıksız görünen kararlara itiraz etmelerine de izin verilmelidir. Bu özellikle düzenleyici ve yasal rejimleri daha az oturmuş olan düşük ve orta gelirli ülkeler için geçerlidir.
  • Hükümetler, izleme mekanizmaları uygulanacak sektörleri, “ulusal güvenlik” ve “stratejik varlıkların korunması” gibi hedefleri, yatırımcı profillerini ve yatırımların değerlendirildiği risk kriterlerini açıkça tanımlamalıdır. Hükümetler, yatırımcıların ülke için bir yatırım stratejisi planlayabilmesi adına ulusal güvenliğin korunması gibi politika hedeflerini açıkça belirtmelidir.
DYY yatırımcıları, düzenleme ve izleme konularında bilgili ve düzenlemelerle başa çıkmaya alışkın olma eğilimindedir. Birçoğu potansiyel yatırımlarının izlenmesini yönetmek için aşağıdaki uygulamalara güvenmektedir.
  • Yatırımcılar, izleme mekanizmaları söylemlerinin ötesinde jeopolitik motivasyonlar hakkında detaylı anlayışına sahip yerel ortaklar ve danışmanlar aracılığıyla sahadaki durumu yakından takip ederler.
  • Yatırımcılar, belirli bir anlaşmanın işleyişini sağlamak veya bir tahsis hedefine ulaşmak için aynı değer zincirindeki benzer yatırımları hedeflemek amacıyla anlaşma yapısını değiştirirler veya bunu farklı bir yetki alanında bulunan bir kuruluş aracılığıyla düzenlerler.

Elbette izleme mekanizmalarının sayısı ve kapsamı artmaya devam ederse eski önlemler değişen kurallara karşı işe yaramayabilir.

Kaynak: bcg