Haberde geçtiğimiz yıllarda İran vatandaşlarının BAE, Gürcistan, Kıbrıs, Ermenistan, Malezya gibi ülkelerin emlak sektöründe yatırım yapmaya büyük ilgi gösterdikleri halde, geçtiğimiz hafta Yol ve Şehircilik Bakanının yurtdışında konut alanların döviz kaynaklarını belirlemeleri gerektiğini bildirdiği, Türkiye’de ikamet için yatırım meblağının bir milyon Dolar’dan 250 bin Dolar’a düşürüldüğü Ocak 2018’den Mart 2020’ye kadar İranlıların bu ülkede 11 bin 740 daire aldığı, asgari fiyat olan 250 bin Dolar’dan hesap edildiğinde İranlıların 9 mevsim zarfında Türkiye’nin emlak piyasasında yaklaşık 3 milyar Dolar yatırım yaptığı belirtilerek, devlet adamlarının defalarca ihracat geliri dövizlerin sınırların arkasında kaldığından bahsettikleri günümüz koşullarında şimdi bakanın bu dövizin hangi yolla Türkiye’ye girdiği konusunda hesap sorması gerektiği, gerçi İran’ın FATF tasarılarını reddederek, aslında bu tür hesap sormaların yolunu kapattığı kaydedilmiştir.  

Kaynak: Arman Melli, 20/07/2020

Müşavirlik Notu: 

Bilindiği üzere FATF, düzenli olarak finansal sistemle ilgili öneriler vermekte ve bu öneriler uluslararası finansal sistemin işleyişinde standart olarak kabul görmektedir. Ülkelerin FATF'ın tavsiyelerine uyumu, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadeledeki etkinliği, FATF, Uluslararası Para Fonu ya da Dünya Bankası tarafından değerlendirilmektedir.  FATF’ın amacı, ülkeleri kara para aklama ile mücadele, terörizmin finansmanını önleme ve kitle imha silahlarının çoğalmasını engellemek için yasal, düzenleyici ve operasyonel tedbirleri uygulamaya ikna etmektir. FATF tarafından belirlenen 29 sayılı “Tavsiye Kararı”, ülkelerin kara para aklama ve terörün finansmanı hakkında bilgi almak ve toplamak için bağımsız bir mali istihbarat birimi kurmaları ve komisyonun raporunu uluslararası toplumla paylaşmalarını gerektirmektedir.

İran, bahsekonu tasarıları onaylamayarak uluslararası finansal sistemin dışında kalmıştır.