Saudi Aramco ve Air Products, hidrojen yakıt takviyesi yapan ilk istasyonun açılışını yaptı
30 Haziran 2019
Riyad
Saudi Aramco ve Air Products şirketleri, bugün Suudi Arabistan’daki Dahran Teknoloji Vadisi’nde Saudi Aramco Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Emin el-Nasır ve Air Products Başkanı Seyf Kasımi’nin de katılımıyla araçlara hidrojen yakıt takviyesi yapan ilk istasyonun açılışını yaptı.
Bu pilot istasyon, hidrojen yakıt ile çalışan ilk elektrikli Toyota Mirai türü araçlara yüksek basınçlı hidrojen takviyesi yapmayı hedefliyor.
Otomotiv alanında, benzin ve dizelin hidrojen ile değiştirilmesi, havadaki karbondioksit emisyonlarını azaltmak için bir çözümdür.
Danimarka'daki Hidrojen Şirketi Genel Müdürü Tejs Laustsen Jensen yaptığı açıklamada, “Bu kimyasal bir reaksiyon. Su tek emisyon olarak egzoz sisteminden çıkıyor” dedi.
Jensen hidrojen ile çalışan araçlar için, “Sürüş çok kolay ve temiz… İstasyonda 3 ya da 5 dakika içinde yakıtınızı alıp 600 kilometre yol yapabilirsiniz” dedi. Hidrojen ile çalışan araçlar, 5 litrelik yakıtla 500 kilometreye kadar yol gidebiliyor.
Hidrojenle çalışan araçlar arasında, Mercedes F-Cell, Hyundai Nexo, Honda Clarity ve Toyota Mirai bulunuyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) geçtiğimiz hafta yayınlanan raporuna göre, hidrojenin faydaları konusunda uluslararası görüş birliği sağlandı. Bu da hidrojenin, karbon emisyonlarını azaltma konusunda çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu doğruluyor.
Hidrojen düşük karbonlu bir yakıttır. IEA yaptığı açıklamada, dünyanın, emisyon salınımını azaltması için muhtemel bir kaynak olan hidrojenin kullanımını artırarak, çevre sorunlarıyla mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
IEA, Haziran ayında bu yakıt türü hakkında yayınladığı raporda, yenilenebilir enerjiden hidrojen üretmenin maliyetinin 2030 yılına kadar yüzde 30 oranında düşebileceğini işaret ederek, bu yakıt kullanımının taşıma, kimya ve çelik gibi sektörlerdeki yakıt emisyonlarının azaltılmasına da katkı sağlayabileceğini belirtti.
IEA, hükümetlerin ve yakıt ile petrol alanındaki diğer dev şirketlerin hidrojenin yakıt kaynağı olarak daha büyük bir rol alması için çalıştığına dikkati çekerek, dünyanın istikrarlı bir elektrik kaynağı sağlarken aynı zamanda da karbon emisyonlarını azaltmayı hedeflediğini kaydetti.
IEA tarafından yayınlanan raporda ayrıca, enerji kaynağı olarak hidrojenin, bazı sorunlar yaratabileceği ve zorlukları hakkında da önemli bilgiler paylaşıldı.
IEA, harcamaları azaltmak ve sektörü desteklemek amacıyla yeni yatırım politikalarının geliştirilmesi gerektiğini belirterek, bataryalar ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi karbon oranı düşük enerji teknolojilerindeki son gelişmeler ışığında hidrojenin diğer sektörlerde uluslararası ilgi görmediğini açıkladı.
Saudi Aramco ve Air Products şirketleri, bugün Suudi Arabistan’daki Dahran Teknoloji Vadisi’nde Saudi Aramco Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Emin el-Nasır ve Air Products Başkanı Seyf Kasımi’nin de katılımıyla araçlara hidrojen yakıt takviyesi yapan ilk istasyonun açılışını yaptı.
Bu pilot istasyon, hidrojen yakıt ile çalışan ilk elektrikli Toyota Mirai türü araçlara yüksek basınçlı hidrojen takviyesi yapmayı hedefliyor.
Otomotiv alanında, benzin ve dizelin hidrojen ile değiştirilmesi, havadaki karbondioksit emisyonlarını azaltmak için bir çözümdür.
Danimarka'daki Hidrojen Şirketi Genel Müdürü Tejs Laustsen Jensen yaptığı açıklamada, “Bu kimyasal bir reaksiyon. Su tek emisyon olarak egzoz sisteminden çıkıyor” dedi.
Jensen hidrojen ile çalışan araçlar için, “Sürüş çok kolay ve temiz… İstasyonda 3 ya da 5 dakika içinde yakıtınızı alıp 600 kilometre yol yapabilirsiniz” dedi. Hidrojen ile çalışan araçlar, 5 litrelik yakıtla 500 kilometreye kadar yol gidebiliyor.
Hidrojenle çalışan araçlar arasında, Mercedes F-Cell, Hyundai Nexo, Honda Clarity ve Toyota Mirai bulunuyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) geçtiğimiz hafta yayınlanan raporuna göre, hidrojenin faydaları konusunda uluslararası görüş birliği sağlandı. Bu da hidrojenin, karbon emisyonlarını azaltma konusunda çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu doğruluyor.
Hidrojen düşük karbonlu bir yakıttır. IEA yaptığı açıklamada, dünyanın, emisyon salınımını azaltması için muhtemel bir kaynak olan hidrojenin kullanımını artırarak, çevre sorunlarıyla mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.
IEA, Haziran ayında bu yakıt türü hakkında yayınladığı raporda, yenilenebilir enerjiden hidrojen üretmenin maliyetinin 2030 yılına kadar yüzde 30 oranında düşebileceğini işaret ederek, bu yakıt kullanımının taşıma, kimya ve çelik gibi sektörlerdeki yakıt emisyonlarının azaltılmasına da katkı sağlayabileceğini belirtti.
IEA, hükümetlerin ve yakıt ile petrol alanındaki diğer dev şirketlerin hidrojenin yakıt kaynağı olarak daha büyük bir rol alması için çalıştığına dikkati çekerek, dünyanın istikrarlı bir elektrik kaynağı sağlarken aynı zamanda da karbon emisyonlarını azaltmayı hedeflediğini kaydetti.
IEA tarafından yayınlanan raporda ayrıca, enerji kaynağı olarak hidrojenin, bazı sorunlar yaratabileceği ve zorlukları hakkında da önemli bilgiler paylaşıldı.
IEA, harcamaları azaltmak ve sektörü desteklemek amacıyla yeni yatırım politikalarının geliştirilmesi gerektiğini belirterek, bataryalar ve yenilenebilir enerji kaynakları gibi karbon oranı düşük enerji teknolojilerindeki son gelişmeler ışığında hidrojenin diğer sektörlerde uluslararası ilgi görmediğini açıkladı.