DTÖ 2008 Yılı Raporu
30 Ağustos 2018- Dünya Ticaret Örgütü’nün 2008 raporunda, gelişmiş ülkelerde meydana gelen talep daralmasının dünya ihracat artışında genel olarak bir düşüşe yol açtığı, bu nedenle 2006 yılında % 8,5 oranında artış göstermiş olan ihracatın, 2007 yılı artışının % 5,5 düzeyinde kaldığı belirtilmektedir.
- Kuzey Amerika, Avrupa, Japonya ve net petrol ithalatçısı Asya ülkelerinde ithalat artışı düşük düzeyde seyretmiştir. Bu düşüş, Orta ve Güney Amerika, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde kaydedilen ithalat artışının etkisini azaltmıştır.
- Gelişmiş ülke piyasalarındaki ekonomik faaliyetlerde azalış kaydedilmesi, 2007 yılında global ticaretteki düşük performansın başlıca sebebini teşkil etmiştir. 2008 yılında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın artış hızının % 2,5 - % 3 düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiği gözönünde tutulduğunda, 2008 yılında dünya ticaretindeki artış hızının 2007’ye kıyasla % 1 civarında bir düşüşle % 4,5 seviyesine inebileceği hesaplanmaktadır.
- DTÖ üyesi ülkelerin iştirakiyle sürdürülen ticaret müzakereleri, Temmuz 2006’da askıya alınmasını müteakip Ocak 2007’de tekrar başlatılmıştır. 2001 yılındaki Doha Bakanlar Konferansı ile ihdas edilen Ticaret Müzakereleri Komitesi (TMK), 2007 yılında beş kez gayrıresmi, bir kez resmi olarak toplanmıştır.
- Mevcut DTÖ yapısında Bölgesel Ticaret Anlaşmaları (BTA)’na ilişkin hükümlere uygulanan prosedürleri açıklığa kavuşturmak ve geliştirmek amacıyla sürdürülen görüşmeler kapsamında, BTA için şeffaflık mekanizması uygulanmaktadır. Geçici bir süre için öngörülen bu mekanizmanın, Doha Turu’nun genel sonuçlarının bir parçası olacak şekilde, gözden geçirilmesi, gerekiyorsa değiştirilmesi ve yerine daimi bir mekanizmanın ihdası öngörülmektedir.
- Diğer taraftan DTÖ’nün raporunda belirtildiği üzere, Hizmetler Ticareti Konseyi, 16 Kasım 2007 tarihli toplantısında, Bölgesel Ticaret Anlaşmaları Komitesi (BTAK)’nin tavsiyesi üzerine, GATS’ın V. Maddesine dayanarak akdedilenler de dahil olmak üzere, BTA’nın bildiriminde kullanılacak formatı değiştirmiş ve yeni bir format belirlemiştir. Söz konusu yeni format, GATS’ın 7. Maddesi uyarınca yapılan bildirimlere ilişkin “GATS Uyarınca Yapılan Bildirimlerin Anahatları” metnini de değiştirmektedir.
- 2007 yılında, genel DTÖ kurallarından sapma olarak kabul edilen ve bir yıldan daha uzun süreyle öngörülen uygulamaların, uygulanmaya başlanmalarından itibaren en geç bir yıl içerisinde inceleneceklerine dair DTÖ kuralına bağlı olarak, Genel Konsey, daha çok En Az Gelişmiş Ülkeler ve bazı Gelişme Yolundaki Ülkeler lehine tanınmış tavizli rejimi kapsayan Anlaşmaların gözden geçirilmelerini tamamlamıştır. Söz konusu tavizli rejimler bakımından, diğer uygulamaların yanısıra;
* Avrupa Birliği (AB)’nin Afrika-Karayip-Pasifik (AKP) ülkeleri ile mevcut Ortaklık Anlaşması uyarınca 14 Kasım 2001’den 31 Aralık 2007 tarihine kadar tanınmış olan tavizler ile
* AB tarafından Arnavutluk, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Sırbistan ve Karadağ ile Makedonya lehine 28 Temmuz 2006’da tanınmış, 31 Aralık 2011 tarihinde sona erecek tercihli rejim
de gözden geçirilmiştir.
- 2007 yılında, DTÖ’nün Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması (AHM) uyarınca, üye ülkeler, söz konusu mekanizmanın işletilmesine yönelik 13 adet talepte bulunmuştur. 2007 yılında, anılan mekanizma kapsamında 14 adet yeni davayı ve altı adet panel kararını ve/veya Temyiz Organı raporunu ele alan 11 panel başlatılmıştır. Üç adet başvuruda ise karşılıklı uzlaşılmış veya şikayet geri çekilmiştir.
- Ticaret Politikası Gözden Geçirme Organı altında gerçekleştirilen incelemeler kapsamında, 2007 yılında AB’nin ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 18 yeni gözden geçirme gerçekleştirilmiştir.
Diğer taraftan, 2007 yılının sonuna kadar 133 üye ülke itibariyle 248 gözden geçirme gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Yine aynı dönemde toplam olarak 32 En Az Gelişmiş Ülke için gözden geçirme yapılmıştır.
AB için Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme: AB için sekizincisi gerçekleştirilen gözden geçirme kapsamında, 2004 yılından bu yana AB’nin ticareti ve ticaretle ilgili politikalarında kaydedilen gelişmeler ele alınmıştır. Bu çerçevede DTÖ’nün yıllık raporunda belirtilen hususlar aşağıda özetle belirtilmektedir:
* 2001-2003 dönemindeki yavaşlama sonrasında AB ekonomisinin daha iyi performans gösterdiği, bu gelişmenin işsizlik ve AB’deki yüksek kamu borçluluk oranı üzerinde uzun vadede olumlu etkisinin olmasının beklendiği belirtilmektedir.
* AB, Doha Turu Görüşmeleri de dahil olmak üzere aktif olarak DTÖ’ne katılımını sürdürmüştür.
* AB’nin giderek genişlemekte olan tercihli ticaret düzenlemeleri ağı bazı DTÖ üyesi ülkelerde endişe yaratmaktadır.
* 2003 yılında gerçekleştirilen Ortak Tarım Politikası reformuyla daha liberal tarım politikaları uygulasa da, AB’nin tarım politikası hala çok karmaşık, yüksek korumaya dayalı, kota rejiminin uygulandığı, yüksek düzeyde iç desteğin ve ihracat sübvansiyonunun varolduğu politikalar olarak değerlendirilmekte ve bu uygulamaların kaldırılması durumunda daha iyi bir kaynak dağılımının oluşacağı öngörülmektedir.
* Pek çok DTÖ üyesi, ticaret politikası korunma araçlarının AB tarafından sık kullanılmasından dolayı duydukları endişeyi dile getirmiştir.
* AB üyeleri arasında vergi uygulamalarında farklılık bulunması, yeni kamu ihale mevzuatı, rekabet politikası, fikri ve sınai mülkiyetin korunması, vb. konularda da AB’ne soru yöneltilmiştir.
* Sonuç olarak, dünya mal ve hizmet ticaretinde ön sıralarda yer alan AB’nin liberal piyasa ekonomisi koşullarını uyguluyor olmasından dolayı duyulan memnuniyet dile getirilmiş, benzer şekilde tarım politikalarının da liberalleştirilmesi yönündeki beklenti belirtilmiştir.
Türkiye için Ticaret Politikalarını Gözden Geçirme: Dördüncüsü gerçekleştirilen gözden geçirme kapsamında, 2003 yılından bu yana Türkiye’nin ticaret politikalarında kaydedilen gelişmeler ele alınmıştır. Bu çerçevede DTÖ’nün yıllık raporunda belirtilen hususlar aşağıda özetlenmektedir:
* Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin kaydetmiş oluğu ekonomik performans (yüksek büyüme oranı, enflasyondaki düşüş, kamu borcunun azalması, vb.) etkileyici bulunmuştur.
* Bu yüksek performans, tarım-dışı sektörlerin (özellikle mali politikalar, özelleştirme, sosyal güvenlik gibi konularda) rekabet gücünün yükseltilmesine yönelik reform programlarının bir sonucu olarak değerlendirilmektedir.
* Türkiye’nin yabancı yatırım konusunda yaptığı değişiklikler memnuniyetle karşılanmıştır.
* Ancak bazı sektörlerde kamu teşebbüslerinin faaliyetlerinin baskın olmaya devam etmesi, ithalat rejiminin karmaşık olması, iç vergilendirme, sıkça başvurulan anti-damping önlemleri gibi konulardaki endişeler dile getirilmiştir.
* Türkiye’nin Doha Turu Görüşmeleri de dahil olmak üzere DTÖ taahhütlerine bağlılığı takdir edilmiş, AB’ne tam üyeliğin Türkiye’nin nihai hedefi olduğuna işaret edilmiştir. Bu bağlamda, Türkiye’nin, AB’nin ilgili rejimine paralel olarak giderek genişleyen bir tercihli ticaret anlaşmaları ağına sahip olduğu vurgulanmıştır.
* Tarım politikalarının yeniden yapılandırılması çalışmaları takdir edilmiş, bununla birlikte bu sektördeki yüksek koruma düzeyi ve tercihli ticaret anlaşmalarında tarım ürünlerinin liberalizasyonunun çok sınırlı olması gibi hususlardan kaynaklanan endişe ifade edilmiştir.
* Raporda sabit telefon hizmetleri, gümrük hizmetleri, ihracat destekleri, fikri ve sınai mülkiyet hakları, hizmetler, vb. hususlara da değinilmiştir.
* Sonuç olarak, Türkiye’nin elde ettiği olumlu ekonomik sonuçlar memnuniyetle karşılanmış, reformlara devam edilmesi, mal ve hizmetler konularındaki çoktaraflı taahhütlerin genişletilmesi hususlarında Türkiye desteklenmiştir.
- 2007 yılında DTÖ’ne 18 adet yeni BTA bildirilmiştir. Bunların 11’i mal ticaretine ilişkin olarak GATT’ın XXIV. Maddesi uyarınca, altısı hizmet ticaretine ilişkin olarak GATS’ın V. Maddesi uyarınnca, biri de Enabling Clause uyarınca akdedilmiştir.
* 2007 sonuna kadar DTÖ’ne bildirimi yapılmış bulunan 386 BTA’nın 197’si yürürlükte bulunmaktadır. Bunların 125’i GATT’ın XXIV. Maddesi, 50’si GATS’ın V. Maddesi, 22’si ise Enabling Clause uyarınca akdedilmiştir.
* Pek çok BTA kapsam ve içerik bakımından gelişmekte, mal veya hizmet ticaretine ilişkin tavizli rejim ihdasının ötesinde, yatırım, rekabet, kamu alımları, e-ticaret, işgücü ve çevre gibi konularda da düzenlemeler içermektedir. BTA’lar ile getirilen bu kapsamlı düzenlemeler çoktaraflı ticaret sistemini de etkileyerek şeffaflık, öngörülebilirlik, ayrım yapmama gibi DTÖ ilkelerini zayıflatmakta ve daha karmaşık bir ticari yapının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. BTA’ların yapısı (ikili, çok taraflı, bölgesel, bölgelerarası) da bu olumsuzlukları arttıran unsurlar arasındadır.
* DTÖ’ne bildirimi yapılmış yürürlükteki BTA’ların yaklaşık yarısını akdetmiş olan AB en fazla sayıda BTA’na sahip ticari aktörlerdendir. AB ve EFTA üyesi ülkeler başta olmak üzere Avrupa ülkeleri BTA’ların akdedilmesi bakımından ön sıralarda gelmektedir.
* 2007 yılında Bulgaristan ve Romanya AB’ne tam üye olmuşlardır. Bununla bağlantılı olarak toplam 35 adet BTA yürürlükten kaldırılmıştır (Bu bağlamda Türkiye ile anılan ülkeler arasında akdedilmiş bulunan Serbest Ticaret Anlaşmaları da yürürlükten kaldırılmışlardır). Bu nedenle 2007 yılında BTA’ların sayısında net bir düşüş yaşanmıştır.
* Akdeniz havzasında AB ve Akdeniz ülkeleri arasında 2010 yılına kadar oluşturulması öngörülen Avrupa-Akdeniz Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) ağı, 40’dan fazla ülkeyi biraraya getirerek dünyanın en büyük pazarlarından birini teşkil edecektir. Bu alanda uygulanacak menşe kümülasyonu, alan içerisindeki ticari ilişkiyi arttıracak unsurlardan biri olarak değerlendirilmektedir. Bu yönde AB, Akdeniz ülkeleri ile Avrupa-Akdeniz Ortaklık Anlaşmaları akdetmiştir. Bu Anlaşmalar mal ve hizmet ticaretinin liberalizasyonuna ek olarak düzenleyici hükümler ile yasal ve kurumsal yapının güçlendirilmesine yönelik hükümler de içermektedir.
* AB’nin MERCOSUR, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), ASEAN, AKP gibi bölgesel gruplar ve Ukrayna, Hindistan gibi ülkelerle STA akdedilmesine yönelik girişimleri devam etmiştir. Buna ek olarak AB, Cotonou Anlaşması’nın yerini almak üzere AKP ülkeleri ile Ekonomik Ortaklık Anlaşmaları (EOA) müzakere etmiştir. 7 grup AKP ülkesi ile devam eden bu müzakereler kapsamında, Karayip grubu ülkeleri 2007 sonundan önce mal ve hizmet ticaretini kapsayan EOA’nı parafe eden tek ülke grubu olmuştur.
* EFTA ülkeleri Kanada ile STA müzakerelerini tamamlamış ve Kolombiya ile müzakerelere başlamıştır. KİK ve Tayland ile görüşmelere devam etmektedir. Hindistan ile müzakerelere başlanması öngörülmektedir. İsviçre, Japonya ile münferiden kapsamlı bir EOA müzakerelerine başlamaya karar vermiştir.
* ABD, 2004’ten bu yana 10 adet yeni STA akdetmiştir. Malezya, Tayland, SACU ve BAE ile müzakereleri sürmektedir. 2007’nin sonu itibariyle Kolombiya, Peru, Panama ve Kore ile akdedilmiş olan STA’ları Kongre’nin onayını almayı beklemektedir. Umman ile olan STA’sı henüz yürürlüğe girmemiştir.
* Kanada STA ağını genişletmeyi sürdürmüştür. 2007 yılında EFTA ile STA’sını sonuçlandırmıştır. Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti ve Peru ile müzakerelere başlamıştır. Orta Amerika Ülkeleri (El Salvador, Guatemala, Honduras, Nikaragua), Kore ve Singapur ile müzakereleri devam etmektedir. Ürdün ile STA akdedilmesi için fizibilite çalışmaları yürütmektedir.
* Meksika’nın 46 ülkeyi (AB-27 ve EFTA-4 dahil olmak üzere) kapsayan 12 adet BTA’sı bulunmaktadır. Kore ve Singapur ile müzakereleri devam etmektedir.
* Orta ve Latin Amerika Ülkeleri’nin farklı uygulama seviyelerinde dört adet gümrük birliği yürürlüktedir. Bu gümrük birlikleri de diğer ülkelerle STA müzakereleri sürdürmektedirler.
* 2007 yılında Şili; Çin ve Japonya STA’ları ile Brunei-Yeni Zelanda-Singapur’la gerçekleştirdiği Trans-Pasifik Stratejik Ekonomik Ortaklığı (SEP-4) ile akdettiği STA’nın bildiriminde bulunmuştur. Avusturalya ve Malezya ile STA müzakerelerine başlamıştır. Türkiye ile STA fizibilite çalışmalarını tamamlamış ve Tayland ile müzakereleri sürdürmüştür.
* Asya-Pasifik bölgesindeki ülkeler, alt-bölge gruplarının mevcudiyetine rağmen genelde ikili düzeyde BTA akdetmektedir. Sonuç olarak, mükerrer üyeliklere ve bölgeler arası ticarette karmaşıklığa yol açılmaktadır. İkili anlaşmaların bölgesel boyuta çekilmesi çalışmaları gündemdedir.
* 2007 yılında Doğu Asya’da Japonya, Avusturalya, Hindistan, İsviçre ve Vietnam ile müzakerelere başlamıştır. Kore, ABD ile STA imzalamış ve AB ile müzakereye başlamıştır. Aynı zamanda Avusturalya, Çin, MERCOSUR ve Yeni Zelanda ile STA akdedilmesine yönelik olarak fizibilite çalışmalarını yürütmektedir. Çin 2003 yılından bu yana beş adet STA bildiriminde bulunmuş ve Pakistan ile STA imzalamıştır. Aynı zamanda beş ülke ile STA (bu ülkelerden ikisi Hindistan ve Kore’dir) müzakerelerini yürütmektedir. Çin Tayvanı muhtelif Orta Amerika ülkeleri ile STA imzalamıştır.
Güneydoğu Asya bölgesinde, ASEAN üyeleri 2015 yılına kadar ‘Doğu Asya Ekonomik Topluluğu’nu oluşturmak yönünde çalışmalarını sürdürmektedirler. Çin ile imzaladığı anlaşmanın bildirimini yapan ASEAN, Avusturalya, AB, Hindistan, Japonya, Kore ve Yeni Zelanda ile müzakerelerini sürdürmektedir. Bazı ASEAN üyeleri ikili düzeyde de girişimlerde bulunmaktadır. Bu bölgenin BTA ortakları geleneksel olarak yakın komşuları olagelmiş iken, Pakistan ve Hindistan gibi ülkeler, coğrafi olarak uzağındaki ülkeler ile de tercihli anlaşmalar imzalama yönünde oldukça iddialı bir gündem oluşturmuşlardır. Hindistan, Sri Lanka ile imzaladığı anlaşmaya ek olarak 2007 yılında Singapur ile akdettiği STA’nın bildiriminde bulunmuştur. Aynı zamanda Afganistan, Şili, MERCOSUR, SACU ve Tayland ile de BTA’larını sonuçlandırmıştır. ASEAN, AB, KİK, Kore ve Japonya ile müzakerelerini sürdürmekte ve Avusturalya, Çin, EFTA, Malezya ve Yeni Zelanda ile BTA akdetme konusunu değerlendirmektedir. 2007 yılı sonuna kadar Pakistan BTA bildiriminde bulunmamıştır. Ancak, Çin ve Malezya ile STA imzalamış, KİK, Endonezya, MERCOSUR ve Singapur ile müzakerelerini sürdürmüştür.
* Singapur, Tayland ve ABD ile STA’sı bulunan Avusturalya, altı ülke ile STA müzakeresi yürütmekte ve üç ülke ile müzakere başlatmayı planlamaktadır. Yeni Zelanda’nın Singapur ve Tayland ile STA’sı bulunmakta olup, SEP-4’e taraftır. Halen beş ülke ile STA müzakeresi yürüten Yeni Zelanda, iki ülke ile müzakere başlatmayı planlamaktadır. Pasifik adaları, AB ile EOA müzakerelerini yürütmektedir.
* Orta Asya ülkeleri temel olarak komünist blokun çöküşünden önce var olan ekonomik bağların yeniden kurulmasına yönelmiştir. Bununla birlikte, kendi aralarında STA akdetme amacına henüz ulaşılamamıştır. Kurumsal yapı halihazırda mevcut olsa bile, tercihli liberalizasyon, çakışan ikili anlaşmalar ve diğer çoktaraflı girişimler (örn. Beyaz Rusya, Kırgızistan, Kazakistan, Rusya ve Tacikistan’ın üye olduğu Avrupa-Asya Ekonomik Topluluğu) vasıtasıyla gerçekleşmektedir.
* Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgesindeki en önemli gelişmeler: Mısır, Ürdün, Fas ve Tunus arasında 2007 yılında yürürlüğe giren Agadir Anlaşması. Pan-Arap STA’sının ve KİK GB’nin bildirimleri 2007 yılında yapılmıştır. Diğer pek çok ülke Avrupa-Akdeniz süreci vesilesiyle Avrupa ile yakın bağlar geliştirmektedir. Diğer bazı ülkeler ise daha uzak bölgeler ile pazara giriş düzenlemeleri gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Örn. Ürdün’ün Singapur ve ABD ile STA’sı mevcuttur ve Kanada ile STA akdetmeyi öngörmektedir. KİK, on adet STA müzakeresi yürütmektedir.
* Sub-Saharan Afrika bölgesinde ise daha ziyade geleneksel olarak bölgesel entegrasyon konusuna yoğunlaşılmıştır. Bu kapsamda, sınır komşusu olunan ülkeler arasında yoğun ekonomik ve siyasal entegrasyona gidilmektedir. Şu ana kadar gerçekleştirilen bölge dışı tercihli ticaret ilişkileri daha ziyade Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi kapsamındaki tek taraflı olarak faydalanılan tavizlere dayanmıştır. Kuzey ve Güney Afrika ülkeleri haricindeki neredeyse tüm Afrika ülkeleri bu sistemden faydalanmaktadır.
AKP ülkeleri lehine AB’nin tanıdığı otonom tercihli rejime ilişkin olarak DTÖ’nden alınan istisnanın süresinin sona ermesi üzerine, AB, ilgili ülkelerle EOA akdetmeye başlamıştır. EOA’lar, önümüzdeki dönemde bölgenin BTA dinamiklerini belirleyecek en önemli unsur olarak gözükmektedir.
* BTA’ların takibinden sorumlu olan BTAK 2007 yılında dört toplantı gerçekleştirmiştir. Aralık 2006’da şeffaflık mekanizmasının oluşturulmasını müteakip, BTAK, 2007 yılında 11 adet BTA’nın incelemesini gerçekleştirmiştir. İncelemenin temelini oluşturan veri sunumları DTÖ Sekretaryası tarafından, anlaşmaların tarafı olan ülkelerden temin edilen verilere dayanarak hazırlanmıştır.
Sekretarya, şeffaflık mekanizmasının ihdasından önce veri incelemesinin tamamlanmış olduğu BTA’lar bakımından da birer özet hazırlamakla yükümlüdür. 2007 yılında bu konuda 15 adet özet hazırlanmıştır. DTÖ üyesi ülkeler, müzakere ettikleri veya imzaladıkları BTA’ları Sekretarya’ya bildirmekle yükümlüdürler. Bu kapsamda, üye ülkeler tarafından Aralık 2007 tarihine kadar 33 adet “erken bildirim”de bulunulmuştur. Bunlardan dokuzu imzalanmış ancak henüz yürürlüğe girmemiş olan, 24’ü ise müzakeresi süren BTA’ları kapsamaktadır.