15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü Mesajı

Bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeyle birlikte ülkeler arasındaki sınırların kalkması, dünya markalarının çoğalmasıyla daha çok ürün ve hizmet tüketiciye ulaşmaktadır.

30 Mart 2012

Bilişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeyle birlikte ülkeler arasındaki sınırların kalkması, dünya markalarının çoğalmasıyla daha çok ürün ve hizmet tüketiciye ulaşmaktadır. Bu da tüketicinin korunması kavramını modern dünyanın en güncel ve dinamik konularından biri haline getirmiş, yeni ve özel bir hukuk dalı olan tüketici hukuku doğmuştur.
Tüketicinin korunması kavramı dünyada son yüzyılda önem kazanmış olmakla birlikte, bu konuda bizim geçmişe dayanan köklü geleneklerimiz bulunmaktadır. Bizim kültürümüzde üretimin her aşamasının sağlıklı ve kaliteli olmasına yönelik yüzlerce yıl öncesine dayanan sözlü ve yazılı kurallar mevcuttur. Örneğin 16. Yüzyılda II. Bayezid devrine ait “Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisab Kanunnameleri” dünyada tüketici haklarını koruyan ilk kanun olarak bilinmektedir. 12’nci yüzyılda Anadolu’da oldukça yaygın biçimde faaliyet gösteren Ahilik teşkilatının işleyişi de esas olarak üretimin kalitesine ve imalattan tüketime belli standartların korunmasına dayanmaktaydı. Bugün dünya ülkelerinin, uygulamaya ve hâkim kılmaya çalıştıkları bu değerler, bin yıldır Anadolu’da hâkimdir.
Geleneksel değerlerimizin yanı sıra ülkemizde tüketicinin ekonomik ve hukuki çıkarlarının korunmasına yönelik pek çok hukuki düzenleme yapılmıştır.
Anayasamızın 2’nci maddesinde yer alan “sosyal adalet” ilkesi zayıfların güçlüler karşısında korunmasını zorunlu kılmaktadır. 172’nci maddesinde yer alan “devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.” hükmü ile tüketicinin korunması konusu devlet güvencesine alınmıştır. Anayasamızın bu hükümleri doğrultusunda 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesiyle, ülkemiz tüketicileri özel bir kanun ile koruma altına alınmıştır.
Diğer taraftan tüketicinin korunması alanında, Ürün Güvenliği Kanunu, Bilgi Edinme Kanunu, sigortacılık, bankacılık, elektrik, doğalgaz, gıda gibi alanlarda önemli düzenlemeler yapılmıştır. Ülkemizde tüketicinin korunmasına yönelik yapılan bu hukuki düzenlemeler neticesinde tüketicilerimize dünya standartlarında koruma sağlanarak gerekli yasal zemin hazırlanmış, hatta tüketicilerin bazı konularda AB ülkelerinden daha ileri seviyede korunmaları sağlanmıştır.
Tüketiciler ile satıcı ve sağlayıcılar arasındaki uyuşmazlıkların mahkemeye yansımadan çözüme bağlanması amacıyla her il ve ilçede en az bir tane olmak üzere toplam 975 tüketici sorunları hakem heyeti kurulmuştur. Tüketici haklarının korunması konusunda lokomotif görevi üstlenmiş olan hakem heyetlerimize yapılan başvurular her geçen gün artmaktadır. Hakem heyetlerimize yapılan başvuru sayısı 2001 yılında 29.845 iken, bu sayı 2009 yılında 143.810’a, 2010 yılında 179.266’ya ulaşmıştır. 2011 yılında ise bu rakam yaklaşık 200.000’dir. Tüketici sorunları hakem heyetlerine yapılan başvuruların yaklaşık %80’i tüketici lehine sonuçlanmaktadır.
Tüketici şikâyetlerinin tüketici sorunları hakem heyetlerine doğrudan aktarılmasını, şikâyetlerin inceleme ve değerlendirme aşamalarının internet üzerinden takip edilmesini ve sonuçlarının sorgulanmasını sağlamak amacıyla 2010 yılı Nisan ayında Tüketici Bilgi Sistemi (TÜBİS) açılmıştır. Bu sistem sayesinde tüketicilerimiz şikâyetlerini internet üzerinden yapabilmektedir.
Diğer taraftan dinamik bir alan olan tüketicinin korunması konusunda uygulamada yaşanan sorunları en aza indirmek amacıyla 2011 yılı içerisinde çok sayıda yönetmelikte değişiklik yapılmıştır. Bu kapsamda, Etiket, Tarife ve Fiyat Listeleri Yönetmeliğinde değişiklik öngören yönetmelik, Mesafeli Sözleşmeler Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte değişiklik öngören yönetmelik, Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte değişiklik öngören yönetmelik yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca üretilen ve ithal edilen mallara ilişkin hususları düzenleme altına almayı amaçlayan Garanti Belgelerine ve Satış Sonrası Hizmetlere İlişkin Yönetmeliklerde de çeşitli değişiklikler yapılmıştır.
Ancak tüketicinin etkin korunmasının sağlanması için sadece yasal zeminin hazırlanması yeterli olmayıp, tüketicilerimizin hakları konusunda bilinçli olması gerekmektedir. Zira hak arandıkça haksızlıklar azalacaktır.
Tüketim bilinci, çağdaş ekonomilerin dinamiğini oluşturmaktadır. Bireylerin bilinçli ve doğru tüketim yapması, ülkelerin kalkınmasında ve gelişmesinde önemli etkenlerden biridir. Bilinçli tüketim alışkanlığı, üretimin kalitesini yükselten en önemli unsurlardandır.
Bakanlık olarak, tüketicilerin korunması ve bilinçlenmesi için en etkin, en doğru yöntem ve yaklaşımları uygulamaya koymanın gayreti içindeyiz. Gerekli altyapının oluşturulması, tüketicileri koruyan kurum ve kuruluşların desteklenmesi, üretim süreçlerinde kalite ve standart anlayışının yaygınlaştırılması ve vatandaşlarımızın bilgilendirilmesi üzerinde önemle duruyor, gelişen tüketici haklarının 4077 sayılı Yasa’da yer alması konusundaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ürün güvenliği konusundaki politikamız “güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans”tır. Hedefimiz tüketicilere yönelik üretilen ürünlerde yüzde yüz güvenli ürünlerin piyasaya arzını sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmak için hem tüketici hem de üretici örgütleri ile işbirliği halinde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmekteyiz.
Tüketici Hakları; 9 Nisan 1985 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen “Tüketicinin Korunmasına İlişkin Temel Esaslar” başlığı altında evrensel bir boyut kazanmıştır. Ülkemizde de 1985 yılından itibaren kutlanmaya başlayan Dünya Tüketici Hakları Günü, bütün dünyada tüketici haklarının daha da ileriye götürülmesi, bu haklara saygı gösterilmesi ve piyasalardaki tüketici aleyhine uygulamalara karşı tüketicilerin seslerini duyurmaları için önemli bir fırsattır.
Tüm vatandaşlarımızın 15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü’nü tebrik ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Hayati Yazıcı
Gümrük ve Ticaret Bakanı