Bağımsızlığının 22. Yılında Türkiye-Kazakistan İlişkileri

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye ile Kazakistan arasındaki dış ticaret hacminin 4 milyar dolar düzeyinde olduğunu belirterek, "Ülkelerimizin ekonomik potansiyelini dikkate aldığımızda bu rakamın yeterli olduğunu söylemek doğru değil" dedi.

20 Nisan 2013



Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye ile Kazakistan arasındaki dış ticaret hacminin 4 milyar dolar düzeyinde olduğunu belirterek, "Ülkelerimizin ekonomik potansiyelini dikkate aldığımızda bu rakamın yeterli olduğunu söylemek doğru değil" dedi.


 
Yazıcı, Rize Ticaret Borsası'nda düzenlenen, "Bağımsızlığın 22. Yılında Kazakistan-Türkiye İlişkileri" toplantısında yaptığı konuşmada, adalet ölçeğinde dış ilişkileri yürüttüklerini söyledi. 
Türkiye'nin kültür ve alışkanlıklar itibarıyla Kazakistan ile çok yakın olduğunu ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu: "Asım'ın tek sözüyle ifade etmek gerekirse, 'Kökenimiz itibarıyla uzak değil, çok yakındayız'. Yakınlığımızın somut ilişkiye dönmesi gereken süreçler yaşadık ve engeller kalktı. İlişkilerimiz giderek güç kazanıyor. Türkiye ile Kazakistan arasındaki dış ticaret hacmi 4 milyar dolar düzeyinde. Ülkelerimizin ekonomik potansiyelini dikkate aldığımızda bu rakamın yeterli olduğunu söylemek doğru değil. Bu nedenle Türkiye ile Kazakistan arasında orta bir hedef konuldu. Hedef, belli bir zaman diliminde dış ticaret hacmini 15 milyar dolara çıkarmak. Bunu yapabilecek malzeme ve insana sahibiz."
Yazıcı, Türkiye'nin enerji ihtiyaçlarını giderme bakımından dışa bağımlı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: "Enerji kaynaklarımızı ulusal sınırlar içinde temin noktasında çalışmalarımızı, araştırmalarımızı sürdürüyoruz. İthalatımızın üçte birlik kısmını, enerji ihtiyacımızı gidermek için harcıyoruz. 2012 yılı rakımlarına bakıldığında 54 milyar dolar enerji ihtiyacımızı gidermek için ürün ithal etmişiz. Kardeşlerimizde bu imkanlar daha fazla ama bizim de teknolojik anlamda sanayinin kullanacağı önemli enstrümanlar açısından deneyimli olduğumuz alanlar var. Bunları cömertçe bir paylaşım içinde hiç hesapsız paylaşmalıyız. Bu hesapsızlığın sonucunda her iki ülkenin de çıkarı olacaktır."
Dünya ekonomisinin büyüklüğünün 72 trilyon dolar olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti: "Ekonominin dağılımına, tüketimine bakılınca gelişmiş ülkeler bu ekonomiyi pay ediyor. Gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler bu ekonomiden çok az pay alıyor. Dünyayı bekleyen en büyük tehlike, yaşanmakta olan yoksulluk sorunudur. Dünya Bankası verilerine göre, 7 milyar insanın 1 milyar 200 milyonu açlık sınırı kabul edilen günlük 1 doların altında geçimini sağlamak zorunda. Yoksulluk sınırı sayılan 2 doların altında geçinmek zorunda kalan insan sayısı ise 2,5 milyar. Temiz su kaynaklarına erişmede yoksul insan sayısı 1 milyar, kaliteli sağlık hizmeti almaktan yoksun insan sayısı ise 2 milyar. Türkiye'ye baktığımız zaman, günlük 1 doların altında yaşamakta olan insan yok. Yoksulluk sınırı kabul edilen 2,15 doların altında yaşamakta olan insan sayısı 2002 yılında yüzde 3'tü. 2010 yılında bu sayıyı binde 14 seviyesine düşürdük. Yeni dönemde ölçüm yapılmadı ancak yeni ölçümle büyük ihtimalle sıfırlamış durumdayız."
Yazıcı, çözüm sürecinin ciddi şekilde ilerlediğini belirterek, "Bu dönemde kafa karıştırmak isteyen insanlara fırsat verilmemeli" dedi.
-Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Tüymebayev-
Kazakistan'ın Ankara Büyükelçisi Canseyit Tüymebayev, Kazakistan ve Türkiye'nin Avrasya'nın önemli merkezlerinde yer alan iki kardeş ülke olduğunu belirterek, "Aynı milletin iki parçasıyız. Birbirine destek veren stratejik ortağız. Ülke devletleri temas halinde ancak halklarımız birbirleri hakkında henüz tam bilgiye sahip değil" diye konuştu.
Kazakistan'ın geride bıraktığı 22 yıllık bağımsızlık döneminde hem ülke içinde hem de uluslararası arenada azımsanmayacak başarılar elde ettiğini anlatan Tüymebayev, "Dünya Ekonomi Forumu'nun bilgilerine göre, uluslararası rekabet edilebilir ülkeler reytinginde 51'inci sıraya yükseldik. BM'nin ticaret ve kalkınma endekslerine göre 23'üncü sırada yer alıyoruz. Kazakistan, dünyanın en dinamik gelişen ekonomileri açısından ilk üçe girmektedir. Ülkemiz, 2012 yılında BM İnsan Hakları Konseyi üyeliğine seçilmiştir. Bu da Kazakistan'ın insan haklarını koruma ve gözetleme konusundaki hassasiyetinin göstergesidir" dedi.
Tüymebayev, Türk iş adamlarını Kazakistan'a yatırım yapmaya davet ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:  "Ülkemiz yenilikçi sanayileşme politikasını son süratle devam ettirmekte. Alternatif enerji, yeşil teknolojiler, transit ve tarım potansiyeline büyük önem vermektedir. Orta Avrasya bölgesinde istikrar ve güvenliğin merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte ve bunun bilinci ile sorumluluğunu ciddiyetle taşımaktayız. Dünya topluluğunun saygın üyesi olarak Kazakistan, sadece bölgesinde değil, dünya çapında da kendinden söz ettirerek, Türk dünyasının adını da zirveye taşımaktadır." 
Kazakistan'a ilk yatırımcıların Türkiye'den geldiğini ve ülkenin kalkınması ve gelişmesinde büyük katkı sağladığını ifade eden Tüymebayev, "Türk müteahhitler Kazakistan'da toplamda 15 milyar dolarlık projeleri üstlenerek, hem ülkemize hem de Türkiye'ye destek oldular. Kazakistan-Türkiye ikili ticaret hacmi 2012 yılı itibarıyla 4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kazakistan'dan ithalat 3 milyar dolar, Türkiye'den ihracat ise 900 milyon dolar oldu. Kazakistan ekonomisinde Türk yatırımlarının hacmi 2 milyar dolar. Kazakistan'ın da Türkiye'ye 1 milyar dolardır" diye konuştu.
Tüymebayev, konuşmasının ardından Bakan Yazıcı'ya, Kazakistan ile Türkiye arasındaki ilişkileri geliştirmesinden dolayı, "Kazakistan Dostluk ve İşbirliği Geliştirme Madalyası" verdi. Yazıcı, kendisine hediye edilen çapanı giydi.