Bakan Canikli: “ Milletimiz Takdir Ederse, Türkiye Başkanlık Sistemine Geçer "

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, "Milletimiz bu konuda takdir ederse, Türkiye başkanlık sistemine geçer" dedi.

18 Mart 2015

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, "Milletimiz bu konuda takdir ederse, Türkiye başkanlık sistemine geçer" dedi.

Bakan Canikli, Slovenya’da AA muhabirine yaptığı açıklamada, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkındaki "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, HDP var oldukça, HDP'liler bu topraklarda nefes aldığı müddetçe sen başkan olamayacaksın" ifadesine ilişkin, bu tür açıklamaların vatandaşlara saygısızlık olduğunu söyledi.

Canikli, geçtiğimiz dönemlerde de benzer açıklamaların birçok siyasetçi tarafından yapıldığına dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde de çok net ifadelerle hiçbir zaman cumhurbaşkanı seçilemeyeceğinin, köşke çıkamayacağının ifade edildiğini hatırlattı.

Erdoğan'ın şu anda cumhurbaşkanı olarak görev yaptığını, buna hiç kimsenin engel olamadığını söyleyen Canikli, "Tabi çok büyük çabalar içerisine girdiler. Engellemek için her yolu denediler ama sonuç itibarıyla milletimiz kararını verdi" ifadesini kullandı.

Canikli, önemli olan noktanın bu konuda vatandaşın kanaati olduğunu, Demirtaş'ın ne dediğinin hiçbir kıymeti olmadığını belirterek, "Siyasette ve demokrasilerde bunların hiçbir anlamı yok. Bu tür konuşmalar vatandaşa, siyasete, siyaset kurumuna, demokrasiye saygısızlıktır, milletimize saygısızlıktır. Sonuç itibarıyla milletimiz bu konuda takdir ederse, Türkiye başkanlık sistemine geçer" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bunu (başkanlık sistemini) defalarca söylediğini, bunu ne kendisi ne de başkası için istediğini belirten Canikli, şunları kaydetti:
"Bu milletin yönetim tarzı olarak en uygun sistemin başkanlık ya da yarı başkanlık olduğu kesin, tartışmasız. Bunu geçmişte, özellikle de bu aşamalara gelen, bu yönetimlerdeki tıkanıklığı, şu anda parlamenter sistemin ortaya koyduğu sorunları gören, bilen birçok devlet adamı, başta rahmetli Özal, rahmetli Türkeş olmak üzere defalarca ifade etmişlerdi. Yani devleti çok iyi tanıyan, o görevlerde bulunan, sistemin işlemeyen noktalarını, tıkanan noktalarını ve geçmişte çok büyük idari yönetimde problem ortaya çıkaran noktalarını gördükleri için hepsi başkanlık sistemini bu millete tavsiye etmişlerdir."

Başkanlık sisteminin, tarihi ve sosyolojik olarak milletin özüne, geçmişine ve genetik yapısına uygun olan bir sistem olduğunu vurgulayan Canikli, Türkiye'nin esasında 1982 Anayasası ile yarı başkanlık sistemine girmiş durumda olduğunu kaydetti.

 "1982 Anayasası, Cumhurbaşkanlarına İnanılmaz Yetkiler Veriyor"
Bakan Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu hep söylüyoruz. 1982 Anayasası cumhurbaşkanlarına hiçbir parlamenter sistemde olmayan inanılmaz yetkiler vermektedir. Kabinenin oluşumdan tutun da atamalara kadar, bakanlar kurulu kararlarının, yönetmeliklerinin yürürlüğe girmesine kadar birçok alanda çok önemli yetkiler vermişlerdir. Bugüne kadar cumhurbaşkanları, istisnalar hariç, bu yetkilerini kullanmıyorlardı. Çünkü bunlar, yürütmeye ilişkin yetkilerdi. Başbakanlar doğrudan gücü halktan aldıkları için geçmişte cumhurbaşkanları bu yetkiyi pek kullanmadılar. Ama yetki var 1982 Anayasası'nda. 2007 yılında yapılan değişiklikle cumhurbaşkanları doğrudan halk tarafından seçilir hale geldi ve bunun ilk uygulamasını da geçen yıl yaptık. Şu andaki cumhurbaşkanımız demokrasilerde gücün kaynağı doğrudan halk olan, gücünü doğrudan halktan alan bir yöntemle seçildi. Geçmişte kullanmıyorlardı, çünkü doğrudan seçilmedikleri için kullanmıyorlardı. Yetki var ama cumhurbaşkanları ikincil kademe tarafından, yani meclis tarafından seçildiği için bu yetkiyi doğrudan seçilen başbakanlara bırakıyorlardı. Şimdi doğrudan halk tarafından seçiliyor. Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesi ile birlikte büyük oranda yarı başkanlık ya da başkanlığa yakın bir sisteme girmiş durumdayız."

Canikli, sistemin bütün olarak değerlendirilip bütün kurumları ile birlikte göz önünde bulundurulmadığı için eksik noktaları olduğunu belirterek, "Oradan dolayı sıkıntılar çıkabilir. En basit örneğini söyleyeyim. Özellikle başbakan ile cumhurbaşkanlarının bundan sonra farklı siyasi düşünceden gelmesi halinde oralarda ciddi anlamda krizler meydana gelir. Böyle bir yapıda buranın işlemesi hemen hemen imkansız. Çünkü biz, şu anda fiilen girmiş durumdayız başkanlık sistemine ama entegre olarak düşünülmesi gereken birçok unsur modele dahil edilmemiştir. Dolayısıyla yapılması gereken, eksik olanları da modele katarak bu sistemi işler hale getirmek" ifadesini kullandı.