Bakan Nurettin Canikli Muğla'da

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, AK Parti İl Teşkilatının Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği Ekim Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı.

25 Ekim 2014
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, AK Parti İl Teşkilatının Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlediği Ekim Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Canikli, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin en önemli dönemeç noktalarından bir tanesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. 
 
Türkiye'nin yönetilmesi kolay bir ülke olmadığını ifade eden Canikli, "Etrafımız adeta ateş çemberi içinde. Komşularımızın önemli bir kısmında çok ciddi siyasi çalkantılar var. Başta Irak ve Suriye olmak üzere yönetimler adeta kontrolü kaybetmiş vaziyetteler. Türkiye'nin etrafı tam anlamıyla yangın yerine dönmüş durumda" diye konuştu. 
 
Etrafındaki yangın devam ederken Türkiye'nin bu coğrafyada adeta bir vaha, bir barış adası gibi hayatiyetini sürdürdüğüne dikkati çeken Canikli,  bunun başarılması çok zor bir olay olduğunu kaydetti. 
 
-Türkiye cazibe merkezi
Yanı başındaki yaşananlara rağmen 12 yıldın beri Türkiye'nin ciddi bir sıkıntı yaşamadan ve ülke topraklarında herhangi zayiat yaşatmadan hayatiyetini sürdürdüğünü dile getiren Canikli, sözlerine şöyle devam etti: 
 
"Türkiye cazibe merkezi olma özelliğini bu dönemde de devam ettiriyor. Çevresindeki ülkelerden Türkiye'ye milyarlarca dolar yatırım akıyor. Her yıl söylediğim bu komşu ülkelerden Türkiye'ye 10 milyar doların üzerinde kaynak akmaya devam ediyor. Bunların önemli bir bölümü de Türkiye'de kalıcı olarak yatırım yapıyorlar. Bütün bu sıkıntılara rağmen bütün bu coğrafyanın cazibe merkezidir."
 
"En önemlisi Türkiye tek parça olarak hayatiyetini devam ettiriyor " diyen Canikli, "Geride kalan 12 yıllık süre içerisinde AK Parti değil de geçmişte denenmiş partilerden birisi yönetiyor olsaydı, çok büyük bir ihtimalle Türkiye mevcut coğrafyasını koruyamazdı. Ne Sayın Kılıçdaroğlu'nun CHP'si ne de Sayın Bahçeli'nin MHP'sinin yönetim anlayışıyla, olaylara bakış açılarıyla Türkiye'nin tek parça olarak tutulması kesinlikle mümkün değildi. Bu kadrolar tarafından yönetilmiyor olmasaydı büyük ihtimalle Türkiye bugün çok farklı şeyleri tartışıyordu. Bütün bu olaylar yaşanırken Türkiye'yi tek parça halinde tutabilmek çok önemli bir başarıdır" ifadelerini kullandı. 
 
-"Coğrafya yeniden şekillendiriliyor"
Canikli, sadece içeriden kaynaklanan nedenlerle değil, önemli bir bölümü dışarıdan planlanan, senarize edilen ve bu bölgede sahnelenen oyunlar dikkate alındığında tehlikenin büyüklüğünün anlanabileceğini bildirdi. Bugünlerde Türkiye'nin de içinde olduğu coğrafyanın yeniden şekillendirilmeye çalışıldığını anlatan Canikli, şöyle devam etti: 
 
"Suriye'deki, Irak'taki, Kobani'deki gelişmeler ve bazı ülkelerin ortaya koyduğu yaklaşımlardan yola çıkarak bunu söyleyebiliriz. Birinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya konulan bu yapı, istedikleri gibi gitmiyor. Bu yorum doğru ise bu gidişatı etkileyen en önemli unsurlardan birisi son 12 yıldaki Türkiye'dir ve uyguladığı politikalardır." 

"Türkiye IŞİD'e yardım ediyormuş algısı oluşturarak, Türkiye'nin bu imajdan kurtulması için IŞİD'e karşı bir kara harekatına girişmesini sağlamak istiyorlar"

IŞİD'e karşı mücadele eden bazı ülkelerin "Kara harekatı yaparsak çok fazla asker kaybederiz ve bunu kendi kamuoyumuza anlatamayız" düşüncesinde olduklarını ama Türkiye'ye ise "Siz girin" dediklerini söyleyen Bakan Canikli, Türkiye'yi buna zorlamak için "IŞİD'e yardım ediyorsunuz" gibi gerçekle ilgisi olmayan iddiaları uluslararası medyada gündeme getirdiklerini ifade etti. Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böylece Türkiye'ye karşı baskı oluşturmaya çalışıyorlar. Böyle bir şeyin olmadığını bu iddiayı yayınlayanlar da biliyor. IŞİD'i terör örgütü olarak tanıyan ilk ülke Türkiye. Amaçları böyle bir algı oluşturmak ve Türkiye'nin bu imajdan kurtulması için IŞİD'e karşı bir kara harekatına girişmesini sağlamak. Gerçekten içeriden ve dışarıdan çok büyük bir baskı var. Ancak Türkiye artık eski Türkiye değil. Yeni Türkiye eskisi gibi kendisine biçilen rolü oynamayacak. Eğer bir proje ve dizayn varsa, Türkiye istemiyorsa bunun hayata geçirilmesi artık mümkün olamaz"

Müdahale etmesi durumunda Türkiye'nin kendisini taraf olmadığı bir savaşın içinde bulacağına işaret eden Canikli, Türkiye'nin böyle bir durumda çok büyük bir tehlike ile karşı karşıya olacağını kaydetti.

Kuzey Irak ile ilişkiler Kuzey Irak yönetimiyle sıcak ilişkiler kurulmasının eleştirildiğini hatırlatan Canikli, PKK ve PYD terör örgütlerine karşı Kuzey Irak yönetiminin bugüne kadar Türkiye'nin hassasiyetleri doğrultusunda hareket ettiğini vurguladı. Canikli, "Yanı başımızda bir yapı var. Irak Anayasası'na göre legal bir yönetim orası. Politika olarak ya orayla birlikte hareket eden dost olursunuz ya da düşman olursunuz. Size karşı kullanılırlar. Bugüne kadar da Türkiye'nin zayıflatılması için kullanıldılar" diye konuştu. Kuzey Irak'ın Türkiye'nin en büyük ihracat yaptığı ikinci ülke olduğuna dikkati çeken Canikli"Yaklaşık ayda 1 milyar dolara yakın ihracat yapıyoruz. Ayrıca orada bir takım petrol anlaşmalarımız var. Hem Kuzey Irak hem de Türkiye çok ciddi anlamda ekonomik fayda sağlıyor" bilgisini aktardı.

Terörle mücadele "Terör örgütü son dönemde güç kazandı" şeklinde eleştiriler yapıldığına da değinen Canikli, "Gerçekten de dışarıdan bakıldığı zaman terör örgütünün çözüm süreci döneminde pozisyon kazanmış gibi görünüyor. Ama bu görüntü doğru değil" değerlendirmesinde bulundu. Canikli, sözlerine şöyle devam etti: "Esasında bakıldığında terör örgütüyle mücadelede başarı, terörist öldürmektir. Bizden önceki yönetimler de dahil olmak üzere bugüne kadar 30 bin terörist öldürülmüş. Dağdaki sayıya bakıldığı zaman, 6 defa terör örgütü ortadan kaldırılmış. Ancak bitmemiş ve hala aynı sayıda terör örgütü mensubu dağda. Şunu unutmayalım, öldürülenler teröristtir ama aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Her birinin annesi, babası, kardeşi akrabaları var. Öldürülen her terörist başarı gibi görünüyor ama diğer taraftan da ailesiyle çevresiyle yönünü Ankara'dan başka bir tarafa çeviren insanların sayısının artması anlamına geliyor. Bizim için terörist ama onun için oğlu. Nitekim o dönemde yapılan anketlerde, o bölgede yaşayan halkımızın Türkler ile birlikte yaşama iradesinin en dip seviyeye ulaştığı dönemdir. Şu anda ise bu seviye en yüksek noktada."