Bakan Tüfenkci: "Bu referanduma 'hayır' diyen de 'evet' diyen de bizim vatandaşımız''

Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci: "Bu referanduma 'hayır' diyen de 'evet' diyen de bizim vatandaşımız. Bunların tamamı da bu ülkede yaşayan insanlar. Dolayısıyla birbirimizi kamplara ayırarak, düşman ilan ederek siyaset yapılmaz, yapılmamalıdır"

04 Nisan 2017
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Bu referanduma 'hayır' diyen de 'evet' diyen de bizim vatandaşımız. Bunların tamamı da bu ülkede yaşayan insanlar. Dolayısıyla birbirimizi kamplara ayırarak, düşman ilan ederek siyaset yapılmaz, yapılmamalıdır." dedi.
 
Malatya Buğday Pazarı esnafıyla kahvaltıda bir araya gelen Tüfenkci, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 16 Nisan'da önemli bir tercih yapacağını belirtti.
 
Ülkenin bundan sonraki yönünü belirleme açısından bir tercih yapacağını aktaran Tüfenkci, bundan sonra tek yetkili karar mercinin millet olmasını istediklerini söyledi.
 
'Hayır' cephesinden gelen söylemleri hatırlatan Bakan Tüfenkci, "Son zamanlarda 'hayır' cephesi o kadar hızlandı ki, 'evet' diyenleri denize dökmekle tehdit ediyorlar. Sanki Kurtuluş Savaşı'nın mücadelesini veriyorlar da Yunanlılar'ı denize döküyorlarmış gibi bir imaj oluşturuyorlar." ifadelerini kullandı.
 
Bülent Tüfenkci, referandumu birleşme, uzlaşma, ötekileştirmeme adına yaptıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
 
"Bu referanduma 'hayır' diyen de 'evet' diyen de bizim vatandaşımız. Bunların tamamı da bu ülkede yaşayan insanlar. Dolayısıyla birbirimizi kamplara ayırarak, düşman ilan ederek siyaset yapılmaz, yapılmamalıdır. Eğer birileri bunu sehven söylemediyse, kasıtla söylediyse gerçekten ortada çok vahim bir durum var demektir. Biz burada Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir oylama yapıyoruz. Evet de hayır da çıkabilir. Bizim gönlümüz evetten yana."
 
Engelsiz Yaşam Merkezi temel atma töreni 

Bakan TüfenkciBattalgazi Belediyesi tarafından Battalgazi Mahallesi'nde yapılacak Engelsiz Yaşam Merkezi'nin temel atma törenine de katıldı.

Bakan Tüfenkci törende yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetleri olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda ülkede hem siyasi hem de fiziki engelleri kaldırdıklarını belirtti.

Her yerde bu tür merkezler kurduklarının ama bazılarının çukur siyaseti yaparak hayatı yaşanılmaz hale getirdiğini ifade eden Tüfenkci, milletin iradesine ipotek konulmaya çalışıldığını söyledi.

Şırnak'ta Gabar Dağı'nda güvenlik güçlerince terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonda 3 asker şehit olduğunu hatırlatan Tüfenkci, şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek, "O terör saldırısını şiddetle, nefretle kınıyorum. İşte biz burada engelleri kaldırırken, insanların yaşam sevincini yeşertmeye çalışırken birileri de oralarda mayın döşeyerek, bombalarla insanların yaşam sevincini söndürüyorlar.

Ama bilesiniz ki Allah'ın izniyle biz her türlü terör örgütüyle, PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle, bilmem ne terör örgütüyle de Allah'ın izniyle sonuna kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz. Allah'ın izniyle de onların kökünü kazıyacağız." diye konuştu. 

Terörün insanlık suçu olduğunun altını çizen Bakan Tüfenkci, bu örgütlerin dilin, dininin, ırkının olmadığını vurguladı. İnsanlığın teröre karşı tek vücut olması gerektiğini hep söylediklerini dile getiren Tüfenkci, "İşte Rusya'da yapılan terör saldırısını gördünüz. Esasında orada yapılan da insanlığa karşı yapılmış bir terör saldırısıydı. Orada da canlarını kaybedenlere rahmet diliyoruz. Nefretle kınıyoruz. Nereden gelirse gelsin kim adına yapılırsa yapılsın terörün her türlüsüne karşıyız." dedi. 

"Bizim dilimiz sevgi dili"

Siyaset yaparken ayrımcılık, nefret dilinin kullanılmamasını isteyen Tüfenkci, siyasetin birleştirmek, huzur ve barış için kullanılması gerektiğini söyledi. Tüfenkci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ana muhalefet partisinin milletvekili (CHP'li Hüsnü Bozkurt), hatta Deniz Baykal dahil olmak üzere görüyorsunuz nasıl nefret dilini kullandıklarını. İnsanları nasıl kamplaştırarak düşman ilan ettiklerini hep beraber üzülerek ama ibretle seyrettik. Bizim dilimiz sevgi dili. Bizim dilimiz barış dili. Bizim inancımız, medeniyetimiz hep birlikte kalkınmayı, kardeşlik hukuku içerisinde hareket etmeyi getiriyor."