Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin "Üretim Odaklı Yeni Ekonomi Anlayışının Ticaret ve Sanayimiz Açısından Önemi ve Etkileri" başlıklı aylık olağan toplantısında, küresel finans sisteminin rasyonel olmayan uygulamaları sonucu ortaya çıkan krizinin dünya ekonomisine etkilerinin halen sürdüğünü kaydetti.

Gelişmiş ülkeler durgunlukla mücadele ederken, gelişmekte olan ekonomilerin de hız kesmeye devam ettiğine işaret eden Tüfenkci, azalan küresel talep sonucu ham madde fiyatları düşerken, arz fazlası petrol ve kıymetli maden fiyatlarında da düşüşlerin olduğunu dile getirdi.

Tüfenkci, özellikle ham madde ve enerji ihracatına bağımlı ekonomilerde ciddi sorunlar yaşandığını ancak küresel ekonomiyi sarsan bu zorlu süreçte Türkiye ekonomisinin ciddi bir sınavdan başarıyla geçtiğinin altını çizdi.

Hiçbir şart altında mali disiplinden taviz vermediklerini vurgulayan Tüfenkci, "Bu sayede bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 11 seviyesinden yüzde 1'lere indirdik" dedi.

Tüfenkci, enflasyonu kalıcı olarak tek haneye düşürdüklerini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti: "Bu süreçte ekonomimiz büyümeye, istihdam oluşturmaya devam etti. Artık Türkiye ekonomisi; küresel çalkantılardan etkilenmeyen, kendi dinamikleriyle sorunların üstesinden gelebilen, şartlara uygun esnek politikalar üretebilecek kapasiteye sahip bir yapıya kavuşmuştur.  Artık günlük sorunlarla uğraşan değil, orta-uzun vadeli iddialı hedefler ortaya koyan Türkiye var."

"Bu Bakanlıklar sizler için var"
Bakan Tüfenkci, Meclise sevk ettikleri reformlarla birlikte sanayicilerin üretim yaparken karşılaştıkları sorunları çözme noktasında güçlü irade ortaya koyduklarını ve koymaya da devam edeceklerini söyledi.
"Bu Bakanlıklar sizler için var. Sizlerin önünü açmak için var. Sizlere engeller çıkarmak için değil, sizlerin karşılaştığı engelleri ve rekabette sizlerin geri düşmesine neden olan koşulları ortadan kaldırmak için var" diyen Tüfenkci, öncelikli hedeflerinin sanayicilerin ve üreticilerin karşılaştığı gereksiz bürokratik engelleri bir bir ortadan kaldırmak olduğunu kaydetti.

Tüfenkci, doğrudan yabancı sermayeyi Türkiye'ye çekmek için çeşitli reform paketleri hazırladıklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hükümetimiz bunun üzerinde çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde Ilgaz'da Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu Toplantısında ilgili bakanlarımızla birlikte aldığımız kararları hayata geçireceğiz. İnşallah Başbakan Yardımcımız yakında o paketi de açıklayacak. Ama ondan önce, orada da ifade ettiğim gibi, yerli ve mili yatırımcının karşılaştığı sorunları ve önündeki engelleri kaldırmamız lazım. Eşit şartlarda ve dünya ile rekabet edebilir hale getirmemiz lazım. Bununla ilgili iş yasalarımızdan, mevzuatımızdan kaynaklanan bir takım sıkıntıları giderecek, işçi ile iş vereni karşı karşıya getirecek uygulamalardan, ortaya çıkacak sorunlardan bizim artık işverenlerimizi kurtarmamız lazım. Bununla ilgili çalışmaları Adalet Bakanlığımız ve ilgili Bakanlarımız ile beraber yakında tamamlayıp, kamuoyunun görüşlerine açacağız. Burada işçinin hakkı yensin anlamında asla ve asla düşünmüyoruz. Bir mahkeme karşısında işvereni baştan suçlu ilan edecek bir konumdan da uzaklaştırmamız gerek. Sizin bürokrasi ve mahkemelerle değil; işinizle üretime odaklanıp, 'ben bu malı hangi piyasalarda, hangi koşullarda satarım?'ın derdine düşmeniz lazım. Bunun için, çalışmalarımızda bu hususlara dikkat etmemiz gerektiğine inanıyorum."

Tüfenkci, son dönemde ekonomide gözlenen iyileşmeye değinerek, "Özellikle 2015'in son çeyreğinde gelen büyüme rakamları, bu yılın ilk üç ayındaki imalat sanayi sektöründeki büyüme, enflasyonun tek haneli rakamlardan geriye doğru gelmesi ve önümüzdeki süreçte enflasyonun düşme eğiliminde olması, ki ben biraz daha düşeceğine inanıyorum, Merkez Bankasının yeni yönetiminin faiz indirimine gitmesi bizi ciddi anlamda ümitlendiriyor ve Türkiye'nin ekonomisinin rekabet edebilirlik oranının arttığını, dış kırılganlıklara karşı kendi dinamikleriyle biraz daha direnç kazandığını gösteriyor" diye konuştu.

Türkiye ekonomisinin doğru politikalarla yapısal dönüşümünü tamamlayarak gelecek dönemde daha da güçleneceğini dile getiren Tüfenkci, ihracatçıya, üreticiye, sanayiciye, imalatçıya güvendiklerini, birlik ve beraberlik içerisinde üstesinden gelinmeyecek sorun olmadığını ifade etti.

Tüfenkci, üretim çeşitliliğine giderek, yeni pazarlara uygun üretim geliştirerek büyümeye devam edeceklerini kaydederek, yeni pazarlara uygun ürün üretimi ve o ülkelerde rekabet edilmesi gibi konularda yakın dönemde yeni bir peket ve teşvik açıklanacağını aktardı.

Yakın zamana kadar ciddi anlamda ihracat yaptıkları piyasaların büyük kısmının sıkıntı içerisinde olduğunu dile getiren Tüfenkci, bu pazarlardaki daralmaların yeni pazar arayışlarına neden olduğunu, hükümetin yeni pazarlara önem verdiğini anlattı.
Tüfenkci, geçen yıl ihracatın dolar cinsinden düşse de miktar cinsinden arttığını belirterek, 2015'te ABD'nin de Çin'in de AB üyesi ülkelerin de ihracatının gerilediğini söyledi.

"İhracatımız alınacak tedbirlerle 155,5 milyar doların üzerine çıkabilir"
Bakan Tüfenkci, "2002 yılında ülkemiz yalnızca 18 üründe 500 milyon doların üzerinde ihracat yaparken 2015 yılı sonu itibarıyla bu sayı 52 ürüne ulaşmıştır. 2002'de hiçbir üründe 5 milyar dolar üzerinde ihracat yapamayan ülkemiz bugün 9 üründe 5 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirmekteyiz" ifadelerini kullandı.

2002 yılında 5 milyar doların üzerinde ihracat yapan yalnızca bir il olduğunu anımsatan Tüfenkci, 2015'te bu rakamın 6'ya çıktığı, 500 milyon doalrın üzerinde ihracat yapan il sayısının ise 7'den 25'e yükseldiğini söyledi. Tüfenkci, 2016 yılında ihracat rakamının 155,5 milyar dolar olmasını beklediklerini kaydederek, alınacak tedbirlerle bu rakamın yükselebileceğini bildirdi.

"İSO üyeleri bizim için önemli"
İstanbul Sanayi Odası üyelerinin karşılaştığı sorunları çözme konusuna önem verdiklerini dile getiren Tüfenkci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle İstanbul'da imalat sanayi ihracat toplamımızın yüzde 55,7'sini oluşturuyor. Bu da önemli bir rakam ve Türkiye'nin yarısında fazla. İSO üyelerinin Türkiye sanayi sektörü üretiminin yaklaşık yüzde 34'ünü gerçekleştiriyor. Bunun için değerli sanayicilerimiz sizlerin bu noktadaki karşılaştığınız sorunları odalarınız vasıtasıyla bizlere iletmeniz ve bizlerin de bu sorunlara çözüm üretmemizin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sizin şevkinizi ve devletimize olan inancınızı ve güveninizi artıracaktır."

"AB ile Türkiye'nin hedefleri birebir örtüşüyor"
Tüfenkci, vizyonu "Orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerde Afro-Avrasya'nın tasarım ve üretim üssü olmak" şeklinde belirlenen Türkiye Sanayi Stratejisi'nin genel amaçlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bu vizyon doğrultusunda Türk sanayisinin rekabet edebilirliğini ve verimliliğini yükseltmek, dünya ihracatından daha fazla pay almasını sağlamak, ağırlıklı olarak yüksek katma değerli ve ileri teknolojili ürünlerin üretildiği bir sanayi sektörünün oluşmasına destek olmak, sanayi sektöründe nitelikli işgücünü artırmak, çevreye ve topluma duyarlı bir sanayi yapısına dönüşümünü hızlandırmak için ve bu doğrultuda Sanayi Eylem planındaki tedbirlere dair gelişmeler ve gerçekleşmeler sürekli olarak izlenmektedir."

Tüfenkci, özellikle yenilikçilik ve firma becerileri, bölgelerin üretime etkin katılımı, sektörler arası entegrasyon, yeşil teknoloji ve üretim, dış pazar çeşitliliğinin önemli olduğunu anlattı.
Önceki gün İstanbul'da gerçekleştirilen Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog Toplantısına katıldığını anımsatan Tüfenkci, "Hedeflere baktığımızda AB ile Türkiye'nin hedeflerinin birebir örtüştüğünü, bu noktada Türkiye'nin bazı konularda AB'den daha ileri düzeyde düzenlemelere sahip olduğunu müşahade ettim" dedi.

"Hedefimiz ticaretin kolaylaştırılması"
Yeni pazar arayışlarında inovasyona ve Ar-Ge'ye dayalı ürünlerin rehberleri olacağını dile getiren Tüfenkci, bir yandan emek yoğun sektörlerde daha geri ülkelerle rekabet ederken, tasarım, inovasyon ve işçilikte Türkiye'den daha ileride olan ülkelerle rekabet edebilecek güce sahip olduklarını söyledi.

Tüfenkci, Bakanlık olarak ticaretin kolaylaştırılması gibi bir hedeflerinin bulunduğunu belirterek, ticaret işlemlerinin maliyetlerinin azaltılmasını istediklerini, şirketin kuruluş maliyetinin azaltılmasıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını aktardı.
Şirketlerin ihracatçıların rekabet gücünü artırmak istediklerinin altını çizen Tüfenkci, "Bununla ilgili gümrüklerdeki birçok iş ve işlem süreçlerinin esasında dörtte birinin bizim bakanlığımıza, dörtte üçünün de başka bakanlıklarla ilgili olduğunu gördük" diye konuştu.

Tüfenkci, yeni geliştirecekleri proje ile birlikte laboratuvar sistemini tek bir yerde toplayıp ihracatçıyı rahatlatacaklarını, buradaki işlemleri basitleştireceklerini anlattı.

"Serbest Lojistik Ticaret Merkezleri oluşturacağız"
Yine ihracatın ve gümrük işlemlerin kolaşlaştırılması ve hızlandırılmasıyla ilgili Serbest Lojistik Ticaret Merkezleri oluşturacakları bilgisini veren Tüfenkci, şöyle devam etti:
"Daha ham bilgi ama üzerinde çalışılıyor. Nedir bu merkezler? Depolarının olduğu, uluslararası anlamda serbest olarak mal alım satımı yapıldığı, yurtiçinde ve yurtdışında üretilen malların alınıp satıldığı, aynı zamanda yurtiçinde de depolandığı, dağıtım kanallarının olduğu, havaalanları, liman ve karayoluyla entegre bir sistemi de bazı yerlerde uygulayacağız. Dubai'de, Singapur'da uygulanan bölgelerin benzerlerini Türkiye'de oluşturmak istiyoruz. Doğu, Güneydoğu illerimizde sınır ticaret merkzleri oluşturmak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmaları başlattık. Fakat sınır ticaret merkezlerini sınır ticaretinden farklılaştıracağız. Sınır ticareti şu anda o illere bir fayda sağlamıyor. Oradaki odalarımızla birlikte o ile entegre olmuş ama o il ve çevresini ilgilendiren merkezler oluşturarak o ildeki insanlarımızın da kalkınmasını sağlamak istiyoruz."

"Sanayiciyi taklit üründen korumak lazım"
Tüfenkci, sanayiciyi, ihracatçıyı taklit ve sağlıksız üründen korumak gerektiğini belirterek, dünya ile rekabet ederken iç piyasada sanayicinin korumasız bırakılmaması gerektiğini bildirdi.

Piyasa Gözetim ve Denetim Faaliyetlerini artırmaları gerektiğine değinen Tüfenkci, "Her bakanlığın denetlediği parça parça ürünler var. Bu denetimsizliği beraberinde getiriyor, maliyetleri artırıyor ve aynı zamanda ticareti bir nebze zora sokuyor. Biz bunları da tek elde toplamalıyız. Belki Piyasa Gözetim ve Denetimi sınır kapılarında değil iç piyasalarda yoğunlaştırmalı ve oradaki beklemeleri azaltmalıyız" ifadelerini kullandı.

Tüfenkci, yeniden inşa edecekleri sınır kapılarına da değinerek, bütün bunları ihracatçının işlemlerinin kolaylaşması için yaptıklarını bildirdi.