Bakan Tüfenkci, ticaret borsaları temsilcileriyle buluştu
Bakan Tüfenkci, ticaret borsaları temsilcileriyle buluştu
23 Şubat 2016Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkci, Ticaret Borsaları Konsey Toplantısı’nda borsa temsilcileriyle buluştu. Ticaret borsalarının sorun ve çözüm önerilerinin ele alınması amacıyla TOBB’un ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıya, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Faruk Çelik de katıldı.
Konseyde konuşan Bakan Tüfenkci, terörün bütün insanlığın ortak bir bilinçle karşı durması gereken insanlık suçu olduğunu belirterek, "Son Ankara saldırısında da gördük ki gerek kendilerine 'aydın' diyenler gerekse de birtakım sivil toplum kuruluşları insanlık dışı, vahşice yapılan saldırılarda dahi ortak tavır göstermekten imtina ediyorlar. Türkiye partisi olma iddiasıyla yola çıkan ama bölgesel bir parti dahi olamayan partiden ortak bir tavır bekleyemiyoruz, beklememiz doğru değil. Bu vahşi saldırıyı gerçekleştirenlerin taziyesine gitmek, onları kutsamak neyin nesi? Gerçekten onu da anlamıyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de gerçek anlamda ilk resmi borsanın 2 Aralık 1873'de kurulduğunu söyleyen Bakan Tüfenkci, Türkiye'de şu anda 113 ticaret borsası olduğunu ve bunların 58’inin illerde, 55’inin de ilçelerde yer aldığını belirtti.
2002-2015 yılları arasında borsaların işlem hacmi 10 kattan fazla arttı.
2002 yılında 110 ticaret borsası olduğunu ve bu borsaların işlem hacminin 17 milyar 200 milyon Lira olduğunu, bugün ise var olan 113 ticaret borsasının işlem hacminin 172,2 milyar Lira olduğuna dikkat çeken Bakan Tüfenkci, 2002-2015 yılları arasında borsaların işlem hacminin 10 kattan fazla artış sağladığını kaydetti.
Ürün ihtisas borsacılığı ve lisanslı depoculuğu yaygınlaştıracağız.
Bakan Tüfenkci, Bakanlık olarak Türkiye genelinde ürün ihtisas borsacılığı ve lisanslı depoculuğu desteklemek ve yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalara devam ettiklerini ifade etti. Bakan Tüfenkci konuşmasında “Borsaların işlem hacimlerini gelişmiş ülkelerin seviyesine getirmek ve tarımsal ürün piyasalarında fiyat istikrarını sağlamak için benzer yapıları kurmamız gerektiğini düşünmekteyim. Dolayısıyla ticaret borsalarının ürün ihtisas borsaları yapılarına dönüşmesiyle birlikte; tarımsal ürün piyasalarının fiyat istikrarına ve sermaye piyasalarının derinliğine önemli bir katkısı olacaktır" şeklinde konuştu.
Bakan Tüfenkci, ürün ihtisas borsalarının tarımsal üretimin planlanmasını, stokların elverişli şartlarda değerlendirilmesini ve ürünlerde ihtisaslaşmayı sağladığını belirterek, ticaret borsalarının gün geçtikçe daha modern tesisler haline geldiğine dikkati çekti.
Birçok borsanın gerekli teknik özellikleri taşıyan laboratuvarlar ile yeterli kapasitede teknolojideki satış salonlarına sahip olduğunu ifade eden Bakan Tüfenkci, ticaret borsalarının lisanslı depoculuk sisteminde de önemli roller üstlendiğini söyledi. Bakan Tüfenkci, “Lisanslı depoculuk, uzun süreli depolanabilen ve standardize edilebilen hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin, zeytinyağı ve kuru kayısı gibi tarım ürünlerinin ticaretine yönelik bir sistemdir. Lisanslı depoculuk sisteminde; tarım ürünlerinin sınıf ve kaliteleri yetkili sınıflandırıcı olarak isimlendirilen laboratuvarlarca belirlenmekte; Ardından, modern altyapıya sahip lisanslı depolarda depolanmakta; Bu ürünlerin ticareti ürünün mülkiyetini temsilen lisanslı depo işletmesince düzenlenen Ürün Senetleri vasıtasıyla yapılmaktadır.” dedi.
Bakan Tüfenkci, Türkiye’nin, ürün ihtisas borsasına dayanak oluşturabilecek ürünlerin yetiştirilebildiği bir ülke olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda ürün ihtisas borsası kurulana kadar ürün senedi alım satımı konusunda Bakanlığımızca yetkilendirilen 9 ticaret borsası bulunmaktadır. İzmir Ticaret Borsasına pamuk’ta; Ankara, Konya, Polatlı, Bandırma, Lüleburgaz ve Çorum Ticaret Borsalarına hububat, baklagiller ve yağlı tohumlarda, Ünye ve Düzce Ticaret Borsalarına ise fındıkta yetki verildi. Lisanslı depoculuk sistemi çerçevesinde kaliteleri ve sınıfları belirlenen ürünlerin fiyatları, borsada bu kalite ve sınıflara göre oluşmaktadır. Böylece tacirler, ihtiyaç duydukları miktarda ürünleri kaliteleri ve sınıfları güvenilir biçimde belirlenmiş olarak tedarik edebilmektedir.” açıklamasını yaptı.
Bakan Tüfenkci, ‘üretttiğiniz ürün değil sattığınız ürün sizindir’ mantığı ile üretim kadar pazarlamaya da önem verilmesi gerektiğini söyleyerek bu anlamda borsalara önemli görevlerin düştüğünü söyledi. Hükümet olarak çözüm odaklı bir hizmet anlayışları olduğunu belirten Tüfenkci, rekabet gücünün artırılması ve yeni pazarlara ulaşılması noktasında gümrük işlemlerini kolaylaştırdıklarına dikkati çekti.
Konseyde konuşan Bakan Tüfenkci, terörün bütün insanlığın ortak bir bilinçle karşı durması gereken insanlık suçu olduğunu belirterek, "Son Ankara saldırısında da gördük ki gerek kendilerine 'aydın' diyenler gerekse de birtakım sivil toplum kuruluşları insanlık dışı, vahşice yapılan saldırılarda dahi ortak tavır göstermekten imtina ediyorlar. Türkiye partisi olma iddiasıyla yola çıkan ama bölgesel bir parti dahi olamayan partiden ortak bir tavır bekleyemiyoruz, beklememiz doğru değil. Bu vahşi saldırıyı gerçekleştirenlerin taziyesine gitmek, onları kutsamak neyin nesi? Gerçekten onu da anlamıyoruz" şeklinde konuştu.
Türkiye'de gerçek anlamda ilk resmi borsanın 2 Aralık 1873'de kurulduğunu söyleyen Bakan Tüfenkci, Türkiye'de şu anda 113 ticaret borsası olduğunu ve bunların 58’inin illerde, 55’inin de ilçelerde yer aldığını belirtti.
2002-2015 yılları arasında borsaların işlem hacmi 10 kattan fazla arttı.
2002 yılında 110 ticaret borsası olduğunu ve bu borsaların işlem hacminin 17 milyar 200 milyon Lira olduğunu, bugün ise var olan 113 ticaret borsasının işlem hacminin 172,2 milyar Lira olduğuna dikkat çeken Bakan Tüfenkci, 2002-2015 yılları arasında borsaların işlem hacminin 10 kattan fazla artış sağladığını kaydetti.
Ürün ihtisas borsacılığı ve lisanslı depoculuğu yaygınlaştıracağız.
Bakan Tüfenkci, Bakanlık olarak Türkiye genelinde ürün ihtisas borsacılığı ve lisanslı depoculuğu desteklemek ve yaygınlaştırmak amacıyla çalışmalara devam ettiklerini ifade etti. Bakan Tüfenkci konuşmasında “Borsaların işlem hacimlerini gelişmiş ülkelerin seviyesine getirmek ve tarımsal ürün piyasalarında fiyat istikrarını sağlamak için benzer yapıları kurmamız gerektiğini düşünmekteyim. Dolayısıyla ticaret borsalarının ürün ihtisas borsaları yapılarına dönüşmesiyle birlikte; tarımsal ürün piyasalarının fiyat istikrarına ve sermaye piyasalarının derinliğine önemli bir katkısı olacaktır" şeklinde konuştu.
Bakan Tüfenkci, ürün ihtisas borsalarının tarımsal üretimin planlanmasını, stokların elverişli şartlarda değerlendirilmesini ve ürünlerde ihtisaslaşmayı sağladığını belirterek, ticaret borsalarının gün geçtikçe daha modern tesisler haline geldiğine dikkati çekti.
Birçok borsanın gerekli teknik özellikleri taşıyan laboratuvarlar ile yeterli kapasitede teknolojideki satış salonlarına sahip olduğunu ifade eden Bakan Tüfenkci, ticaret borsalarının lisanslı depoculuk sisteminde de önemli roller üstlendiğini söyledi. Bakan Tüfenkci, “Lisanslı depoculuk, uzun süreli depolanabilen ve standardize edilebilen hububat, baklagiller, yağlı tohumlar, pamuk, fındık, zeytin, zeytinyağı ve kuru kayısı gibi tarım ürünlerinin ticaretine yönelik bir sistemdir. Lisanslı depoculuk sisteminde; tarım ürünlerinin sınıf ve kaliteleri yetkili sınıflandırıcı olarak isimlendirilen laboratuvarlarca belirlenmekte; Ardından, modern altyapıya sahip lisanslı depolarda depolanmakta; Bu ürünlerin ticareti ürünün mülkiyetini temsilen lisanslı depo işletmesince düzenlenen Ürün Senetleri vasıtasıyla yapılmaktadır.” dedi.
Bakan Tüfenkci, Türkiye’nin, ürün ihtisas borsasına dayanak oluşturabilecek ürünlerin yetiştirilebildiği bir ülke olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda ürün ihtisas borsası kurulana kadar ürün senedi alım satımı konusunda Bakanlığımızca yetkilendirilen 9 ticaret borsası bulunmaktadır. İzmir Ticaret Borsasına pamuk’ta; Ankara, Konya, Polatlı, Bandırma, Lüleburgaz ve Çorum Ticaret Borsalarına hububat, baklagiller ve yağlı tohumlarda, Ünye ve Düzce Ticaret Borsalarına ise fındıkta yetki verildi. Lisanslı depoculuk sistemi çerçevesinde kaliteleri ve sınıfları belirlenen ürünlerin fiyatları, borsada bu kalite ve sınıflara göre oluşmaktadır. Böylece tacirler, ihtiyaç duydukları miktarda ürünleri kaliteleri ve sınıfları güvenilir biçimde belirlenmiş olarak tedarik edebilmektedir.” açıklamasını yaptı.
Bakan Tüfenkci, ‘üretttiğiniz ürün değil sattığınız ürün sizindir’ mantığı ile üretim kadar pazarlamaya da önem verilmesi gerektiğini söyleyerek bu anlamda borsalara önemli görevlerin düştüğünü söyledi. Hükümet olarak çözüm odaklı bir hizmet anlayışları olduğunu belirten Tüfenkci, rekabet gücünün artırılması ve yeni pazarlara ulaşılması noktasında gümrük işlemlerini kolaylaştırdıklarına dikkati çekti.