Bakan Tüfenkci, TV Net ekranlarında gündeme dair açıklamalarda bulundu
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TV Net canlı yayınında “Gündem Özel” programında Ahmet Rıfat Albuz’un sorularını yanıtladı.
26 Temmuz 2016Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, TV Net canlı yayınında “Gündem Özel” programında Ahmet Rıfat Albuz’un sorularını yanıtladı.
Bakan Tüfenkci, Türkiye’nin kalkınmasına ve ilerlemesine engel olmak için terör örgütlerinin her seferinde devreye girdiğinin altını çizerek, “Esasında baktığımızda Türkiye ne zaman yukarı doğru gitse, terörle mücadelede önemli bir mesafe kat etse, başarı sağlasa bu hainlerin Türkiye’nin gidişatına çomak sokmak için bir takım girişimlerde bulunduğunu geçmişte gördük, bugün de görüyoruz” dedi.
Bakan Tüfenkci konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tıpkı 17-25 Aralık darbesi gibi. O zaman da Türkiye gerçekten ekonomik anlamda atağa geçmiş, faizler inmiş, dolar belli bir seviyeye gelmişti. Gezi Olayları..
Akabinde, toparladık. Millet Gezi olaylarının arkasında kim var ve bunun sadece ağaç olayı olmadığını anladı. 17-25 Aralık operasyonuyla, yargı-emniyet darbesine giriştiler. Bu FETÖ terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye attığı önemli biz kazıktı.
Cumhurbaşkanımızın gerçekten dirayetli duruşuyla ve halkımızın desteğiyle biz o yargı-emniyet darbesini bertaraf ettikten sonra, biliyorsunuz arka arkaya seçimler yaşadık. Millet AK Partiye ve Cumhurbaşkanımıza olan güvenini bir kez daha tescil ettikten sonra, yakalanan istikrar ve güven ortamında biz bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan da ekonomik anlamda çıkışa geçmişken bu kez de bu caniler milletin üzerine bomba yağdırmaya başladılar.
Ne adına yağdırmaya başladılar? Kendi dini sapkınlıklarını bu millete dayatmak, askeriye içerisinde bir cunta kurmak ve diktatörlüklerini ilan etmek adına bunu yaptılar. Ama Allah’a hamdolsun yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekten dirayetli ve halkın içerisinden çıkmış bir lider olarak, halkına seslenmesiyle beraber halk sokaklarda kendini siper ederek karşı koydu.
Gerçekten dünyada sivil direniş nedir diye geçmişe bakıldığında Türkiye’de 15 Temmuz akşamı gösterilen o direniş, o sayfaların en başına yazılacak bir direnişti”
Kamuda görevden alma ve uzaklaştırmalar
Bakan Tüfenkci, kamuda görevden alma ve uzaklaştırmaların devam edeceğini vurgulayarak, “Bu örgüte mensup olan bizim Bakanlığımız, başka Bakanlıklar ya da ilgili kurumlarda bulunan insanların, canlı bomba gibi ne zaman ne yapacakları milletin aleyhine neler planlayıp düzenleyecekleri ve millete nasıl kast edeceklerini bilemezsiniz. Çünkü saklanmayı iyi biliyorlar. Millete karşı silah doğrultan sivil, savunmasız, silahsız, genç, çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan tarayan, sadece onlara kışlalarınıza geri dönün diyen bir millete karşı bomba atan silah kullanan tanklarını çıkartıp halkı ezenler yarın Allah muhafaza darbe başarılı olsaydı bu ülkeyi kime peşkeş çekip nereye satacaklardı? Şimdi bu örgüte mensup insanları nasıl güvenip devlette tutabilirsiniz” diye konuştu.
Bakan Tüfenkci şöyle devam etti:
“Tabi bakanlıklar içerisinde bu yapıyı ortaya çıkartmak için birkaç noktadan istihbarat ve bilgi gelmesi gerekiyor, geliyor da ve özel çalışma yapılması lazım. Kendilerini çok iyi gizleyen maskeleyen bir örgütle karşı karşıyayız ve onun yandaşlarının kurumlar içerisinde saklanmayı beceren bir yapısı var. Tabi ki bu noktada adaleti ve hukuku elden bırakmamamız lazım. Bu noktada iftira furyaları ya da amirler ya da kurumsal kimlik içerisinde birbirlerini çekememeler olabilir. Bunları ayıklamak lazım. Ama gerçekten bu yapıya mensup, bunlarla yol yürüyen aklını bedenini bu yapılara kiralayanlara en acımasız cezayı vermek gerekir. Bunun için de titiz olacağız adaletten haktan hukuktan ayrılmayacağız. Birçok yöntem var bunun için, geçmişten beri bilinen bunların birçok yapısı var. 17-25 Aralık’ta bir bankayı kurtarmak için yapılan çağrılara uyup para yatıranlar. 17-25 Aralıktan sonra bu yapının bir terör örgütü olduğunu gören, bilen ve en üst düzeyde ifade edilmesine rağmen o yapı ile ilişkilerini kesmeyenler, okullarına çocuklarını hala ısrarla gönderenler ve bunu da aidiyet duygusu içerisinde yapanlar.
Ayrıca birçok bağış yolu ile bunları ayakta tutmaya çalışan finansını sağlamaya çalışanlar gibi birçok yöntemi var. Ayrıca emniyetten, MİT’den gelen raporlar var. Bunların birbirleri ile karşılaştırılması ve örtüşmesi neticesinde ortaya zaten bilgiler dökülüyor.”
Siyasi parti liderinin Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile bir araya gelmesi
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde üç siyasi partinin genel başkanlarının bir araya gelerek görüşmesine ilişkin olarak Bakan Tüfenkci, “Tabi olması gereken tablo bu. Esasında muhalefet partisi liderlerinin Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bu ilişkiyi sürdürmeleri ve şu veya bu nedenle Cumhurun başına ve ya bu milletin Cumhurbaşkanına tavır koymamaları gerekiyordu. Onları bir tarafa bırakıyoruz. Bugün farklı bir aşamada bugünkü gelinen noktada yapılan çağrı son derece yerindedir. Akabinde de muhalefet partisi liderlerinin bir araya gelerek ülkeyi konuşması, darbeyi konuşması bundan sonra atılacak adımlar noktasında görüşlerinin alınması ve ya görüşlerinin ifade edebilmesi son derece önemli. İnşallah bundan sonra da zaman zaman bu gibi toplantılar gerçekleşir” şeklinde konuştu.
OHAL’in ekonomiye etkisi
Bakan Tüfenkci, ekonomik anlamda OHAL’in ekonomiye olumsuz hiçbir etkisi olmayacağına işaret ederek, “Bugüne kadar OHAL’ler millete karşı ilan edilmişti. Millete karşı devleti koruma anlamında, bugün devletin kendi mekanizmaları daha hızlı hareket edebilme daha hızlı karar alabilme ve uygulayabilme amacı ile OHAL i ilan etti. Ve dikkat ederseniz de kararnameye de baktığımızda alınan ilk kararlarda milleti rahatsız edecek hiçbir şey yok. OHAL, sadece bu yapı ile darbe girişimine kalkışan bu terör örgütü ile en etkin şekilde mücadele etmek için ilan edildi. Çünkü millet bunların cezasız kalmasını istemiyor. Hızlı hareket edilmesini istiyor. Hızlı şekilde bunların nereye saklanmışlarsa neredelerse bulunup çıkartılıp cezasının verilmesini istiyor” dedi.
Bakan Tüfenkci şöyle devam etti:
“Milletin canı çok yandı, millet çocuklarını kaybetti. Vatan uğrunda, bu vatanı gasp edenler cezasız mı kalacak. Bunun için olağan üstü hal yasası çıkarıldı. Ama ekonomik anlamda hiçbir kısıtlama yok. Piyasalar dün nasılsa bugün de aynı, bankacılık sistemi dün nasılsa bugün de aynı, üretim aynı şekilde devam ediyor. Ürettiğimizi pazarlama noktasında hiçbir kısıtlama yok, ihracat noktasında bir kısıtlama yok, dövizin yurt dışına transferi veya yurtdışındaki dövizin Türkiye’ye transferi konusunda hiçbir kısıtlama yok ve kaygı yok. Dolayısıyla ekonomik anlamda hiçbir sıkıntı yok. Biz bunu ekonomik anlamda kararlar alma anlamında değil ama açıkladığımız teşvik paketleriyle 15 Temmuz’dan önce açıkladığımız teşvik paketleriyle almış olduğumuz paketlerle almış olduğumuz kararlarla bunu devam ettireceğiz.”
Bakan Tüfenkci konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tıpkı 17-25 Aralık darbesi gibi. O zaman da Türkiye gerçekten ekonomik anlamda atağa geçmiş, faizler inmiş, dolar belli bir seviyeye gelmişti. Gezi Olayları..
Akabinde, toparladık. Millet Gezi olaylarının arkasında kim var ve bunun sadece ağaç olayı olmadığını anladı. 17-25 Aralık operasyonuyla, yargı-emniyet darbesine giriştiler. Bu FETÖ terör örgütü mensuplarının Türkiye’ye attığı önemli biz kazıktı.
Cumhurbaşkanımızın gerçekten dirayetli duruşuyla ve halkımızın desteğiyle biz o yargı-emniyet darbesini bertaraf ettikten sonra, biliyorsunuz arka arkaya seçimler yaşadık. Millet AK Partiye ve Cumhurbaşkanımıza olan güvenini bir kez daha tescil ettikten sonra, yakalanan istikrar ve güven ortamında biz bir yandan terörle mücadele ederken, bir yandan da ekonomik anlamda çıkışa geçmişken bu kez de bu caniler milletin üzerine bomba yağdırmaya başladılar.
Ne adına yağdırmaya başladılar? Kendi dini sapkınlıklarını bu millete dayatmak, askeriye içerisinde bir cunta kurmak ve diktatörlüklerini ilan etmek adına bunu yaptılar. Ama Allah’a hamdolsun yine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın gerçekten dirayetli ve halkın içerisinden çıkmış bir lider olarak, halkına seslenmesiyle beraber halk sokaklarda kendini siper ederek karşı koydu.
Gerçekten dünyada sivil direniş nedir diye geçmişe bakıldığında Türkiye’de 15 Temmuz akşamı gösterilen o direniş, o sayfaların en başına yazılacak bir direnişti”
Kamuda görevden alma ve uzaklaştırmalar
Bakan Tüfenkci, kamuda görevden alma ve uzaklaştırmaların devam edeceğini vurgulayarak, “Bu örgüte mensup olan bizim Bakanlığımız, başka Bakanlıklar ya da ilgili kurumlarda bulunan insanların, canlı bomba gibi ne zaman ne yapacakları milletin aleyhine neler planlayıp düzenleyecekleri ve millete nasıl kast edeceklerini bilemezsiniz. Çünkü saklanmayı iyi biliyorlar. Millete karşı silah doğrultan sivil, savunmasız, silahsız, genç, çocuk, kadın, yaşlı ayrımı yapmadan tarayan, sadece onlara kışlalarınıza geri dönün diyen bir millete karşı bomba atan silah kullanan tanklarını çıkartıp halkı ezenler yarın Allah muhafaza darbe başarılı olsaydı bu ülkeyi kime peşkeş çekip nereye satacaklardı? Şimdi bu örgüte mensup insanları nasıl güvenip devlette tutabilirsiniz” diye konuştu.
Bakan Tüfenkci şöyle devam etti:
“Tabi bakanlıklar içerisinde bu yapıyı ortaya çıkartmak için birkaç noktadan istihbarat ve bilgi gelmesi gerekiyor, geliyor da ve özel çalışma yapılması lazım. Kendilerini çok iyi gizleyen maskeleyen bir örgütle karşı karşıyayız ve onun yandaşlarının kurumlar içerisinde saklanmayı beceren bir yapısı var. Tabi ki bu noktada adaleti ve hukuku elden bırakmamamız lazım. Bu noktada iftira furyaları ya da amirler ya da kurumsal kimlik içerisinde birbirlerini çekememeler olabilir. Bunları ayıklamak lazım. Ama gerçekten bu yapıya mensup, bunlarla yol yürüyen aklını bedenini bu yapılara kiralayanlara en acımasız cezayı vermek gerekir. Bunun için de titiz olacağız adaletten haktan hukuktan ayrılmayacağız. Birçok yöntem var bunun için, geçmişten beri bilinen bunların birçok yapısı var. 17-25 Aralık’ta bir bankayı kurtarmak için yapılan çağrılara uyup para yatıranlar. 17-25 Aralıktan sonra bu yapının bir terör örgütü olduğunu gören, bilen ve en üst düzeyde ifade edilmesine rağmen o yapı ile ilişkilerini kesmeyenler, okullarına çocuklarını hala ısrarla gönderenler ve bunu da aidiyet duygusu içerisinde yapanlar.
Ayrıca birçok bağış yolu ile bunları ayakta tutmaya çalışan finansını sağlamaya çalışanlar gibi birçok yöntemi var. Ayrıca emniyetten, MİT’den gelen raporlar var. Bunların birbirleri ile karşılaştırılması ve örtüşmesi neticesinde ortaya zaten bilgiler dökülüyor.”
Siyasi parti liderinin Cumhurbaşkanı ve Başbakan ile bir araya gelmesi
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde üç siyasi partinin genel başkanlarının bir araya gelerek görüşmesine ilişkin olarak Bakan Tüfenkci, “Tabi olması gereken tablo bu. Esasında muhalefet partisi liderlerinin Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra bu ilişkiyi sürdürmeleri ve şu veya bu nedenle Cumhurun başına ve ya bu milletin Cumhurbaşkanına tavır koymamaları gerekiyordu. Onları bir tarafa bırakıyoruz. Bugün farklı bir aşamada bugünkü gelinen noktada yapılan çağrı son derece yerindedir. Akabinde de muhalefet partisi liderlerinin bir araya gelerek ülkeyi konuşması, darbeyi konuşması bundan sonra atılacak adımlar noktasında görüşlerinin alınması ve ya görüşlerinin ifade edebilmesi son derece önemli. İnşallah bundan sonra da zaman zaman bu gibi toplantılar gerçekleşir” şeklinde konuştu.
OHAL’in ekonomiye etkisi
Bakan Tüfenkci, ekonomik anlamda OHAL’in ekonomiye olumsuz hiçbir etkisi olmayacağına işaret ederek, “Bugüne kadar OHAL’ler millete karşı ilan edilmişti. Millete karşı devleti koruma anlamında, bugün devletin kendi mekanizmaları daha hızlı hareket edebilme daha hızlı karar alabilme ve uygulayabilme amacı ile OHAL i ilan etti. Ve dikkat ederseniz de kararnameye de baktığımızda alınan ilk kararlarda milleti rahatsız edecek hiçbir şey yok. OHAL, sadece bu yapı ile darbe girişimine kalkışan bu terör örgütü ile en etkin şekilde mücadele etmek için ilan edildi. Çünkü millet bunların cezasız kalmasını istemiyor. Hızlı hareket edilmesini istiyor. Hızlı şekilde bunların nereye saklanmışlarsa neredelerse bulunup çıkartılıp cezasının verilmesini istiyor” dedi.
Bakan Tüfenkci şöyle devam etti:
“Milletin canı çok yandı, millet çocuklarını kaybetti. Vatan uğrunda, bu vatanı gasp edenler cezasız mı kalacak. Bunun için olağan üstü hal yasası çıkarıldı. Ama ekonomik anlamda hiçbir kısıtlama yok. Piyasalar dün nasılsa bugün de aynı, bankacılık sistemi dün nasılsa bugün de aynı, üretim aynı şekilde devam ediyor. Ürettiğimizi pazarlama noktasında hiçbir kısıtlama yok, ihracat noktasında bir kısıtlama yok, dövizin yurt dışına transferi veya yurtdışındaki dövizin Türkiye’ye transferi konusunda hiçbir kısıtlama yok ve kaygı yok. Dolayısıyla ekonomik anlamda hiçbir sıkıntı yok. Biz bunu ekonomik anlamda kararlar alma anlamında değil ama açıkladığımız teşvik paketleriyle 15 Temmuz’dan önce açıkladığımız teşvik paketleriyle almış olduğumuz paketlerle almış olduğumuz kararlarla bunu devam ettireceğiz.”