Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Yıllardır Türkiye'nin beklediği vize muafiyeti, vizesiz, engelsiz Avrupa'ya seyahat edebilme noktasında bizim ticaret erbabımızın, iş adamlarımızın, işçimizin malını daha iyi bir şekilde pazarlayabilmesi için Avrupa'nın koymuş olduğu vizeleri de inşallah haziran ayı itibariyle ortadan kaldıracağız." dedi.

Yazıhan Belediyesini ziyaret eden Tüfenkci, daha sonra AK Parti Yazıhan ilçe danışma kurulu toplantısına katıldı.
Tüfenkci, burada yaptığı konuşmada, 1 Kasım seçimlerinden sonra 64. Hükümet'in kurulmasıyla birlikte öncelikli olarak seçim vaatlerini yerine getirme noktasında gerekli çalışmaları yaptıklarını söyledi.
Üç aylık süre içerisinde millete verdikleri seçim vaatlerini yerine getirdiklerini belirten Tüfenkci, "İşte asgari ücrete zam dahil olmak üzere esnaflarımıza, çiftçilerimize faizsiz krediler başta olmak üzere genç girişimciye yapmış olduğumuz desteklerden tutunda öğrencilerimizin kredi burslarını arttırmalarına dair bir dizi vaatlerin tamamını hayata geçirdik emeklilere zamlarda dahil olmak üzere." diye konuştu.

Tüfenkci, Avrupa'ya vize muafiyetinin kaldırılması konusuna değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllardır Türkiye'nin beklediği vize muafiyeti, vizesiz, engelsiz Avrupa'ya seyahat edebilme noktasında bizim ticaret erbabımızın, iş adamlarımızın, işçimizin malını daha iyi bir şekilde pazarlayabilmesi için Avrupa'nın koymuş olduğu vizeleri de inşallah haziran ayı itibariyle ortadan kaldıracağız. Engelsiz bir şekilde haziran ayında Avrupa'ya seyahat etmiş olacağız. Bunu niye önemsiyoruz? Bunu şunun için önemsiyoruz: Bu kadar ateş çemberi içerisinde, bu kadar etrafımızdaki sıkıntılara rağmen biz Türkiye'yi büyütmeye çalışıyoruz. Türkiye'yi geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye'yi dönüştürmeye çalışıyoruz. Biz Yazıhanlılara iş olsun diyoruz. Yazıhanlılara aş olsun diyoruz. Yazıhanlıların, Malatyalıların, Türkiye'nin ekmeği büyüsün istiyoruz. Bununla ilgili gençlerimiz var. Gençlerimize biz iş sahaları üretmek zorundayız. Gençlerimizin ekmeğimi büyütmek zorundayız. Biz çiftçimize daha fazla kazandırmak zorundayız. Bununla ilgili çalışmalarımız var."

Kayısının Malatya için çok önemli olduğunu vurgulayan Tüfenkci, "Kayısıyla ilgili çok önemli çalışmalar yapıyoruz. Sizin de istediğiniz havza bazlı desteği inşallah bu dönem içerisinde biz kayısımıza da vereceğiz. Nasıl fındığa, çaya havza bazlı destekler veriliyorsa kayısıya da vermiş olacağız. Kayısıyla ilgili çok önemli bir destek daha olacak inşallah. Onu da tarım bakanımızla beraber Malatya'da açıklamış olacağız. Malatya'da kayısısını hak ettiği yere mutlak ve mutlak getireceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Tüfenkci, kayısının bir sahibinin olmasının gerektiğinin altını çizerek, "Kayısının sahibinin de üreticiler olması lazım, emek verenler olması lazım, yetiştirenlerin olması lazım. Biz bu sahipliği ortaya koyduğumuzda inanın daha faklı noktalara biz kayısıyı taşımış oluruz. Kayısının pazarlanması ve ticarileşmesi noktasında bakanlığımız Malatya için özel çalışıyor. İnşallah Cumhurbaşkanımız Malatya'ya geldikten sonra daha geniş bir platformda bunu açıklayacağız." diye konuştu.

Tüfekci Ziraat Oda Başkanlarına hitab etti
Doğa Koruma ve Milli Parklar 15. Bölge Müdürlüğünde ziraat odaları başkanlarıyla bir araya gelen Tüfenkci, tarımın bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de önemi yıllar geçtikçe daha da artarak öne çıkan sektörlerden biri haline geldiğini söyledi.

Tüfenkci, ileride özellikle kıtlık yaşanmaması için tarıma daha da önem verilmesi gerektiğini belirterek, "Esasında kimi kesimler tarafından yanlış anlaşılır şekilde sanki sanayileşmek tarımın alternatifiymiş gibi veya tarım sanayinin alternatifiymiş gibi bir algı var. Esasında bu doğru bir algı değil. Baktığımızda bütün ileri ülkelerin, gelişmiş ülkelerin, ekonomileri büyük olan ülkelerin tamamı aynı zamanda büyük tarım ülkeleridir. Tarım üretimleri çok fazladır." diye konuştu.

Hükümet olarak 2002'den bu yana sürekli artan oranlarda tarım sektörüne destek verdiklerini vurgulayan Tüfenkci şunları kaydetti:

"Önemli olan üretimi artırmak ama artırdığın üretime uygun pazarlar bulabilmek. Bununla ilgili gerek bakanlığımız gerek hükümet ciddi anlamda çalışmalarına hız verdi. Tabii bir söz vardır, 'ürettiğin ürün değil sattığın ürün senindir' diye. Bizim Türkiye olarak bir ticari ürün üretmemiz lazım, piyasaya uygun üretim yapmamız lazım. Eğer mandalina da üretiyorsanız, kayısı da üretiyorsanız, domates de üretiyorsanız ürettiğiniz ürünlerin mutlaka hedef pazarlarınıza uygun olması lazım. O pazarların şartlarına uygun ve nitelik olarak kaliteli üretim yapılması gerekir. Bununla ilgili gerek tarım bakanlığımızla birlikte gerek bakanlığımız çalışmalarını sürdürüyor."

Tüfenkci, tarım ürünlerinin üreticiden tüketiciye ulaşana kadar fiyatında çok fark oluştuğunu belirterek şöyle devam etti:

"Türkiye'de en büyük sorunlardan birisi; tarlada üretilen ürünle market raflarında satılan ürün arasındaki fiyat aralığı, farkı çok fazla, makas çok fazla. Bununla ilgili arz zincirinde ve birçok bilinmeyen taraf var. Bunların ortaya çıkması, kar marjlarının yeniden gözlemlenmesi ve gözetilmesi gerekir. Bununla ilgili de tarım bakanlığımızla birlikte çalışıyoruz. Biz istiyoruz ki hem üreticimiz kazansın hem tüketicimiz kazansın hem de bunun ticaretini yapan esnafımız kazansın. Aradaki haksız rekabetleri ortadan kaldıralım. Eğer bir yerde kazanç varsa bu üreticinin cebine de girebilsin. Ama tarlada siz domatesi 1 liraya mal ediyorsanız veya satıyorsanız markette tüketicimiz 5 liraya da yememeli."

Toplantıya Malatya Valisi Süleyman Kamçı, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır,  AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı ve oda başkanları katıldı.