Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Avrupa Bölgeler Meclisi (Assembly of European Regions - AER) tarafından organize edilen Rize'nin İkizdere ilçesinde düzenlenen 4. Karadeniz Bölgesel Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, zirvesinin bölgenin geleceğini şekillendirirken, dünyanın geleceğini de etkileyecek bir niteliğe sahip olduğunu belirtti.

Karadeniz’in dünyayla entegre olmasının önemine işaret eden Yazıcı, şunları söyledi: "Ülkelerimizin işbirliği ve ortak çalışmalarımız Karadeniz’in sesini küresel ölçekte daha iyi duyuracaktır. Dünyanın, Avrupa’nın ve Türkiye’nin gündemi küresel ekonomik gelişmeler merkezinde şekillenmektedir. Küresel ekonominin derin sıkıntılardan geçtiği, uzun süredir sorunların aşılamadığı bir dönemi yaşıyoruz. Birikmiş hataların bir sonucu olarak 2008 yılında finans sorunu olarak patlak veren ve ekonomik krize dönüşerek yayılan kriz, aslında bir güven krizidir. Geçen 5 yılda kaybolan güveni yeniden tesis etmek mümkün olmamıştır. Tüm dünyada ekonomik kriz hüküm sürerken, Türkiye’nin bu süreci rahat biçimde atlatmasının sebebi ise uyguladığımız insan merkezli ekonomi politikalarıdır. Bugün Türkiye, küresel kriz karşısında zamanında tedbir alarak, doğru kararlarla krizi yöneten ve en az hasarla atlatan bir ülkedir."

Türkiye'nin son on yılda yatırım açısından dünyanın çekim merkezlerinden biri haline geldiğini vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti: "OECD rakamlarına göre 2011 ile 2017 yılları arasında en hızlı büyüyecek ülkenin Türkiye olacağı tahmin edilmektedir. Türkiye riski çok düşük, iş potansiyeli ise yüksek bir ülkedir. Türkiye, dünyanın 17’nci, Avrupa’nın 6’ncı büyük ekonomisidir. Türkiye'nin yaş ortalaması 29,7’dir. Genç, eğitimli ve dinamik bir nüfusa sahibiz. Dünya coğrafyasındaki müthiş konumu ile Türkiye dört saatlik uçuş ile 50 ülke ve 1,5 milyar insana ve 23 trilyon dolarlık bir pazara kolayca ulaşma imkanına sahiptir. Türkiye, jeopolitik konumu itibarıyla, petrol ve doğal gaz rezervlerinin dörtte üçüne sahip bölge ülkeleriyle komşudur."

"İpek Yolu Yeniden Dünya En Önemli Ekonomik Hatlarından Biri Haline Gelecektir"

Türkiye’nin Avrasya’nın ticaret merkezi haline gelmesi için yürüttüğü en önemli projelerden birinin İpek Yolu Projesi olduğunu dile getiren Yazıcı, şunları ifade etti: "İpek Yolu medeniyetlerin doğduğu, medeniyetlerin beslendiği hattır. İpek Yolu tüccarların yanı sıra, doğudan batıya ve batıdan doğuya fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin de yolu olmuştur. Ticaret işin sadece bir boyutudur ve aslında kültürel ilişkilerin sonucunda ortaya çıkan bir faaliyettir. Ülke olarak, İpek Yolu projesiyle bu yol üzerindeki gümrük kapılarını yenilerken, dostluk köprülerini de daha sağlam inşa etmek istiyoruz. UNESCO İpek Yolu’nu, doğu ve batı arasındaki diyalog ve teması artırdığı için 'diyalog yolu' olarak isimlendirmektedir. Bu coğrafyada klasik dönemlerde, okyanuslar arasındaki o geniş uzaklığı kısaltan İpek Yolu yüzlerce yıl dünya ekonomisine hakim olmuştur. Proje tamamlandığında çok büyük miktarda mal ve üretim aracı, Orta Asya'dan Avrupa'nın diğer ucuna veya Avrupa'dan Orta Asya'ya transfer edilebilecektir. İpek Yolu yeniden kültürel bir havza ve dünya ekonomisinin en önemli ekonomik hatlarından biri haline gelecektir."

Karadeniz Bölgesi ülkelerinin toplam nüfusunun 333,6 milyon olduğunu ve dünya nüfusunun yüzde 4,81’ini oluşturduğunu, Karadeniz ülkelerinin 2012 yılında toplam 909 milyar dolarlık ihracat yaptığını belirten Yazıcı, şunları kaydetti: "Bu da 17,9 trilyon dolarlık dünya ihracatının yüzde 5’ine karşılık gelmektedir. Ülkelerimizin kendi arasındaki ihracatının toplam hacmi geçen yıl 121 milyar dolardır. Bu rakam daha da artırmamız gereken bir rakam. 2012’de dünya ithalatının yüzde 4,7’si yine Karadeniz havzasında gerçekleşmiştir. Kendi aramızdaki ithalatın toplam hacmi ise 154,8 milyar dolardır. Karadeniz coğrafyasında yer alan ülkeler, dünya ekonomisi için çok önemli bir dinamizme ve öz kaynaklara sahiptir. Dış ticaretimizi ortak işbirliği alanları ile daha da artırmanın yollarını oluşturmalıyız."

Karadeniz'in Kirletilmesi

Karadeniz havzasında çevre sorunları ile deniz ve kıyı kirliliğinin önemli boyutlara ulaştığını, uluslararası işbirliğini gerekli hale getirdiğini vurgulayan Yazıcı, "Karadeniz ile ilgili mutlaka ekosistemin ve Karadeniz’in temiz kalması konusu bu zirvede ele alınacak konulardan biridir. Elimizi taşın altına koymalıyız. Ortak stratejiler belirleyerek Karadeniz’de kirlilik ve ekosistemin bozulması ile mücadele etmekte geç kalmamalıyız" dedi. Son iki yüzyılda ne yazık ki dünyanın tüketilecek nesne gibi görüldüğünü vurgulayan Yazıcı, "Yoksulluğun ve eşitsizliğin olduğu bir dünya her zaman için ekolojik ve diğer krizlere eğilimli olacaktır. Gerçekten de çevrenin korunması ve yoksulluk dünya barışın tesisinden sonra gelen en büyük ve en önemli iki sorundur. Türkiye olarak, küresel, bölgesel refah adına, istikrar ve barış adına yapıcı katkılar vermeye bugüne kadar olduğu gibi devam edeceğiz. İnsan unsurunu göz ardı etmeden, insan odaklı bir büyüme anlayışıyla barışı, dayanışmayı öne çıkaran politikalarımızı ısrarla sürdüreceğiz. İnsanlığın daha adaletli, özgür ve eşit bir dünyaya ihtiyacı var. Hep beraber zenginleşmek, hep beraber kalkınmak gerekir" şeklinde konuştu. Dünyanın değişik bölgelerinde insanlara zülüm yapıldığını, insanların birbirini katlettiğini belirten Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsani değerler yok sayılırken, demokratik değerler bir tarafa itilirken, insan hak ve özgürlükleri ihlal edilirken bu değerlerin sahibi olduğu konumunda olduğunu iddia edenlerin o coğrofyada bu değerleri görmezlikten gelmeleri bir insan olarak anlamam mümkün değil. Demokrasi değişmez. Mısır'da, Süriye'de değişmez. İnsan hakları Gazze'de değişmez. Fransa, Almanya, Bulgristan'da neyse Asya'da, Afrika'da Bangladeş'te de odur. Bunlara hep birlikte sahip çıkmalıyız."

 Demokratikleşme Paketi

Hükümet olarak demokratikleşme paketini kamuoyu ile paylaştıklarını ifade eden Yazıcı, şunları ifade etti: "Yaptığımız yanlışlar var, onlardan vazgeçiyoruz. Doğru yönde adımlarımızı atıyoruz. Siz komşu ülkelerimiz ile ortak değerlerimiz var. Bunları daha iyi hale getirmeliyiz. Siirt ilimiz var. Tillo diye bir ilçesi var. Orada vakti zamanında medrese faaliyette bulunmuş Fakirullah Hazretleri diye bir zat var. Mezarının giriş tabelasında şöyle bir ibare var. 'Anlarsa uzağım yakınımdır. Anlamazsa yakınım uzağımdır.' Dolayısıyla birbirimizi anlayalım. Birbirimizi anlarsak ortak değerler konusundaki hassasiyetimiz aynı ölçekte devam ederse aramızdaki coğrafi mesafeler hiç önemli değil. Biz hep yakın oluruz."

Avrupa Bölgeler Meclisi Başkanı Hande Özsan Bozatlı ise toplantının Türkiye'de yapılmasından büyük mutluluk duyduklarını, toplantının ortak çalışmaların hayata geçirilmesi için son derece önemli olacağını söyledi. Toplantıya Rize Valisi Nurullah Çakır, AK Parti Rize Milletvekili Hasan Karal ile Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin temsilcileri de katıldı.