Bakan Yazıcı Rize Hemşin'de Basın Mensuplarıyla Bir Araya Geldi

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rize'de Hemşin Belediyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 89 maddeden oluşan ve 76 milyon insanı ilgilendiren Tüketicinin Korunması Kanunu'nun Meclisten geçtiğini belirterek, "Bütün grupların desteği ve 10 saatlik çalışma ile kanunun görüşmesi tamamlandı. Kanun, Cumhurbaşkanına onaya gönderildi. Bir hukuksal sakınca görülmediği taktirde onaylayacak ve yayınlanacak" dedi.

09 Kasım 2013

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Rize'de Hemşin Belediyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, 89 maddeden oluşan ve 76 milyon insanı ilgilendiren Tüketicinin Korunması Kanunu'nun Meclisten geçtiğini belirterek, "Bütün grupların desteği ve 10 saatlik çalışma ile kanunun görüşmesi tamamlandı. Kanun, Cumhurbaşkanına onaya gönderildi. Bir hukuksal sakınca görülmediği taktirde onaylayacak ve yayınlanacak" dedi.

Tüketici haklarının 50 yıldır dünyada gündem oluşturduğu ifade eden Yazıcı, "Bizde ise tüketici hakları, 12. yüzyıldan itibaren Osmanlı'dan başlayan ahilik kültürü ile iç içe. Türkiye, Mecliste kanunlaşmasını sağladığı Tüketicinin Korunması Kanunu tasarı ile tüketici hakları konusunda çağdaş normlara erişmiş durumda. Tüketici hakları konusuna vurgu yaparken, ekonomik çalışma ve kalkınma bakımından ürün standardı konusunda da katkı sağlamış bulunuyoruz. Ekonomimizi destekleyen ürünün kaliteli olması, Türkiye'de üretilen ürünlerin dış pazar payının da büyümesine zemin teşkil edecek" diye konuştu.

Yazıcı, Tüketicinin Korunması Kanunu'nda en çok odaklanılan noktanın, bankaların faiz dışı gelir kalemleri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu alanı yeniden düzenledik. Bankaların faiz dışı gelirlerinin hangilerini ücretlendirebileceklerini, bakanlığımızın görüşünü almak kaydıyla BDDK belirleyecek. Neden tariflendirme yapmadık? Tarife yapmamız halinde, bütün bankalar o tarifeyi esas alarak ücretlendirirdi. Ücretlerin miktarını, bankalar arasındaki rekabet belirleyecek. Rekabet bozulur, örtülü anlaşma olursa ve monopolleşirse o zaman Rekabet Kurulu devreye girecek. Kart hizmeti sunan bankalar ve finans kuruluşları, mutlaka yıllık aidat almayacağı bir kart türünü tüketiciye sunmak zorunda olacak. İçinde özendirici unsur konulmaz mı? Rekabet, ortamı belirleyecek. Koysa bile yıllık ücret olmayacak."

Maketten satış ile ilgili inşaat sektöründe önemli düzenleme yaptıklarını dile getiren Yazıcı, şunları kaydetti:
"İnşaat ruhsatı almamış hiç bir sektör mensubu, maketten satış yapamayacak. Bağlı kredili konut satışları hariç, satışlarda inşaatın büyüklüğü düzenlemeleri yapılacak. Tüketicinin korunması noktasında sigortalama getireceğiz. Tüketici kredilerinin erken ödenmesi halinde, kalan süreyle ilgili tazminat ödenebileceği maddesini çıkardık. Konut kredisi ödemelerine aşamalı bir düzenleme getirdik. Taslakta, bankaların planladıkları başka yerlere faiz vermeleri nedeniyle zararlarını temin edebilmeleri için yüzde 2'ye kadar faiz alabileceklerini kararlaştırdık. Üç yılı aşmayanlarda yüzde 1, üç yılı aşanlarda yüzde 2'ye kadar faiz alabileceğini kararlaştırdık. Hiçte almayabilir ya da binde 5'de alabilirler."




Öğrenci Evlerine Yönelik Tartışmalar

Bakan Yazıcı, yurtlar konusundaki açıklaması dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bakışının farklılaştırıldığını ve speküle edildiğini belirterek, "Bunlar yanlış. Bir toplumun güçlü olmasının en önemli nüveleri bireylerdir, ailedir. Hukukun kaynağı da ahlaki etik kurallardır, toplumsal ilişkilerdir. Hukuk, bunların üzerine inşa edilir. Hukuk, bu değerleri korur ve taşır. Bundan, söz konusu alanla ilgili bir hukuksal düzenleme yapılacağını söylemiyorum. Bu değerlerin önemini ve hukukun düzenleme konusundaki etkisini ifade etmek istiyorum" dedi.

Hem bireysel hem aile yapısı hem de ortak toplumsal değerler üzerinden bakıldığında, hiçbir ferdin ''Türkiye'de bunlar önemli değildir'' demesinin mümkün olmayacağını anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakanımızın söylemi, mutlaka kendisine iletilmiş ve kabulü mümkün olmayan, tolere edilemeyecek bir takım olgulara dayalıdır. Bunu genellemek yanlıştır. Bütün gençliğimizle alakalı genel bir durum olduğu algısı veya yaygınlaşma çabasının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu açıdan bakarsak, var olan sorunları giderme noktasında ortak akıl çerçevesinde toplumumuzun daha güçlü, aile yapımızın daha da zindeleştiği bir ortamı hep birlikte oluşturabiliriz. Değerleri başkalaştırmadan proje üretmeliyiz. Ortak değerler hepimizin. Bunlar insanlık, insan hakları, demokratik haklar olabilir. Ortak değerler üzerinden siyaset yapmamalıyız, biz yapmıyoruz. Değerlerimizle, hassasiyetimizle alakalı kamuoyuyla paylaştığımız söylemleri muhalifler yaygınlaştırıyor, bir projeye dönüştürüyor ve bundan çıkar sağlamaya çalışıyor. Bunlar doğru değil. Daha sakin ve serin kanlı bir şekilde süreçle ilgili kanaatlerimizi kişilik haklarına saldırmadan ifade edebilirsek bundan ülkemiz kazançlı çıkar."

Habur Sınır Kapısı'ndaki Durum

Yazıcı, Irak'a açılan tek kapı olan Habur Sınır Kapısı'nın öneminin, Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle artığına dikkati çekerek, "Son günlerde yoğunluk nedeniyle gündemde. Her gün takip ediyoruz. Habur'daki giriş çıkışların rakamsal boyutu rapor ediliyor. Habur Gümrük Kapısı, bütün kapılarda olduğu gibi fiziki kapasitesiyle alakalı. Komşu ülke Irak, donanım eksikliği yaşıyor. Irak yetkilileriyle yapılan müzakerelerde, günde 2 bin araç çıkışı ve Irak'tan girişinin yapabileceği konusunda mutabakata vardık. Günlük büyük araç çıkış ve giriş sayısı 2 bin olmuşsa performans tamamlanmış oluyor" diye konuştu.

Kurban Bayramı nedeniyle ürün sevkıyatına ara verildiğine işaret eden Yazıcı, şunları söyledi:
"Bazen 150-200 araca düştü. İhracatçıların, yıl sonu itibariyle kapatmaları gereken taahhütleri var. Bu nedenle araç sayısında artış var. Bütün bunları dikkate aldığımızda dün 24 kilometre, bugün 10 kilometrenin üzerinde kuyruk var. Yeni bir ekip gönderdik. Sahayı kontrol ettiler ve Irak yetkilileri ile görüştüler. Daha fazla aracın giriş ve çıkışı için söz alındı. Bazı tırların öncelikli geçiş yaptığı, kayırmacılık olduğu söyleniyor. Bir yerde kuyruk varsa, bekleyen ürünlerden bozulması muhtemel ürünlere öncelik tanınması mevzuatı gümrüklerde var. Zaman sorunu yaşayan ürün nedeniyle yapılıyorsa, normaldir. Kayırmacılık konusunda tespite ulaşamadık, böyle bir bilgi gelmedi. Hedefimiz, hiç kuyruk olmaması.Gümrük işlemlerinin süresi bir dakikaya düşürülmüş. Araç boyutu bakıldığında bir tırın boyu 30 metre, bir kilometrede 35 araç, 10 kilometrede 350 araç var demektir. 'Çok azdır' demiyorum. Kapıda bekleme maliyeti, nakliye ücretini yükseltir. Yakın zamanda kuyruğu eritmiş olacağız."

 


 Kapıkule'de 246 Kilogram Eroin Yakalandı

Bakan Yazıcı, Kapıkule'de ekiplerin, 8 Kasım'da sabaha karşı 246 kilogram eroin yakaladığını belirterek, "Gümrük Muhafaza kaçakçılık ekiplerimizle birlikte 'Boni' ismini verdiğimiz köpek görev yaptı. Kapıkule Sınır Kapısı'ndan çıkış yapan bir araçta risk değerlendirmesi sonucu Moldovyalı bir araçta X-RAY cihazında yoğunluk saptandı. Tavan ve değişik yerlerde kutular yapılmış ve aracın parçası gibi montajı gerçekleştirilmiş. Boni sayesinde üzerine gidilerek, 246 kilogram eroine el konuldu" dedi.

Yazıcı, Plan Bütçe Komisyonu'nda yaptığı sunumda, 'Türkiye uyuşturucu yakalama sırasında ikinci sırada' açıklamasında bulunduğunu ifade ederek, "Bu yanlış anlaşıldı. Türkiye maalesef geçiş noktasında. Doğumuzda üretiliyor, Türkiye üzerinden Avrupa'ya, değişik ülkelere aktarımı yapılıyor. Bu konuda gerçekten duyarlı olan bütün ekiplere teşekkür ediyorum" diye konuştu.