Bakan Yazıcı Trabzon Vergi Ödül Töreni'ne Katıldı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Yönetim sorumluluğunu üstlendiğimiz bu güzel yurdumuzda milletin emanetçisi sıfatıyla durmadan koştururken, milletimizin yüzüne bakamayacağımız ya da milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir icraatın içinde olmadık, olmayacağız" dedi.

19 Nisan 2013



Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı"Yönetim sorumluluğunu üstlendiğimiz bu güzel yurdumuzda milletin emanetçisi sıfatıyla durmadan koştururken, milletimizin yüzüne bakamayacağımız ya da milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir icraatın içinde olmadık, olmayacağız" dedi.
 



Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen Vergi Ödül Töreni'ne katılan Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetinin iktidara geldiği günden bugüne kadar yaptığı her çalışmada, hedef kitlesinin Türk milleti olduğunu söyledi.
Yazıcı, dünyada yaşanan keskin küresel krize rağmen Türkiye'nin bundan fazla etkilenmediğine işaret ederek, şunları kaydetti:  "Geriye dönüp baktığımızda Türkiye açısından söylenecek çok sözümüz var. Neyin ne olduğunu ölçüp biçmek için hiç kimsenin itiraz edemeyeceği şey rakamlardır. Türkiye'nin bugün ortaya koyduğu ekonomik performans sizlerle gerçekleşti. Dış ticaretimizin geçen yıl itibariyle 389 milyar dolar olduğunu ifade ederken bunu gerçekleştiren sizlersiniz. Devlet ticaret yapmaz. Devlet, müteşebbisin önündeki engelleri kaldıran ve adeta onun yürüyüşü için daha etkin pazar imkanı oluşturan yardımcıdır."
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümü için hedeflerinin ve hayallerinin olduğunu vurgulayan Yazıcı, şöyle devam etti: "İlk defa bizim hükümetimiz döneminde TÜBİTAK'a Ar-Ge çalışmaları için en büyük kaynak aktarıldı. Artık şirketlerimizin birçoğu Ar-Ge için bütçe ayırıyor. Türkiye'nin hedefleri var, bizim hayallerimiz var. Hayalci olmadan hayal etmek fevkalade iyi bir şey. Bizim de onun için Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıl dönümünde hayalimiz var. Biz o zaman ihracatının 500 milyar dolar ve milli gelirin fert başına 25 bin dolar düzeyinde olduğu bir Türkiye'yi hedefliyoruz. Buraya nasıl gideceksiniz- Biz sizin rekabet gücünüzü artırıp önünüzdeki engelleri kaldıracağız."

(Yükleme Hatası :Object reference not set to an instance of an object.)

-"Gümrükçü kaçağın her türlüsünü önleyecek"-
Yazıcı, ekonominin en temel sorunlarının başında kayıt dışının geldiğini vurgulayarak, hükümet olarak bu konuyla ilgili etkin ve sürekli bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Gümrükçülere kayıt dışı ekonomiyle ilgili keskin ve önemli görevler düştüğüne dikkati çeken Yazıcı, şunları kaydetti: "Dış ticaretle ilgilenenler bilir. Gümrükte yükünüz beklerse şikayetçi olursunuz ve haklısınız. Gümrükte bir ürünün normal sürenin üzerinde bekletilmesi o faaliyete gelen yükün bir misli masrafının artması demektir. O halde gümrükçü işlerini yaparken çok süratli olacak ve bekletmeyecek. Ama bir başka görevi daha var. O gümrükçü aynı zamanda kaçağın her türlüsünü önleyecek. Kayıt dışını, uyuşturucuyu ve insan kaçakçılığını da önleyecek. Böylesine keskin bir alanda görev yapan gümrükçüler var. Son yıllarda gerçekten gümrük hizmetleri bakımından Türkiye'yi bir yere kadar getirdik. 'Sorunları sıfırladık ve bitirdik' demiyorum."
Gümrüklerde yaşanan sorunların üzerine gittiklerine de değinen Yazıcı"Hiç haz etmediğim, duyduğum zaman kimyamın bozulduğu bazı duyumlar alıyorum. Ancak üşenmeden bunların üzerine tek tek gidiyoruz. Çünkü bizim gümrüklerde hukuk ya da etik kurallara aykırılık konusunda toleransımız sıfırdır. Bir kamu görevlisinin görevi dolayısıyla yapmakta olduğu iş ve ürettiği hizmet karşılığı olarak maddi beklentisi, devletin kendisine bordrosunda tayin ve takdir ettiği maaş dediğimiz miktardan ibarettir. Onun ötesinde hiçbir maddi beklentisi olamaz, bu haksızlık ve hukuk dışıdır" ifadesini kullandı.
-"Türkiye'nin daha güçlü hale gelmesini istemeyenler var"-
Yazıcı, Türkiye'nin 30 yıldır terör sorunu yaşadığını anımsatarak, geçen sürede binlerce insanın şehit olduğunu, anne ve babaların gözyaşı döktüğünü kaydetti.
Kimsenin kanının akmasını ve ağlamasını istemediklerini vurgulayan Yazıcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Elbette ki bir devletin en önemli görevi, vatandaşının mal ve can güvenliğini sağlamaktır. Çünkü bütün haklar yaşama hakkı üzerinde bina edilir. Siz insanın yaşama hakkını koruyamamışsanız onun diğer özgürlüklerinden söz etmenin anlamı olabilir mi- Bu anlamda tabii ki güvenlik güçlerimiz gerekli mücadeleyi yapmış, sürdürmüş ama bitmemiş. Bunun iç ve dış destekçileri var. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle Türkiye'nin daha güçlü hale gelmesini istemeyenler var ve bunu bitirmeliyiz. Buna 'Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi' dedik. Şimdi de bunun alt başlığı olarak 'çözüm süreci' diyoruz. Adamlar çıkıp gidecek. Şimdi burada 'ne karşılığında çıkıyorlar' sorusunun anlamı var mı- Çıksın gitsinler. 'Durun gitmeyin', bunu mu tartışalım



-"Öncelik bunların çıkması ve silah bırakmasıdır"-
Yazıcı, çözüm süreci kapsamında ilk aşamanın teröristlerin silah bırakıp Türkiye'den çıkması olduğuna dikkati çekerek, şunları ifade etti: "Senin canını tehlikeye düşürmüş, elindeki tüfekle vatandaşının hayatını tehlike altında tutan kişi ya da kişilerle konuşma olur mu- Öncelik bunların çıkması ve silah bırakmasıdır. Türkiye'nin terörden arınmış, oturup konuşabileceği bir zemine kavuşmuş olması önemli. Böyle bir Türkiye'yi hiç kimse tutamaz. O zaman bizim dış ticaretimiz de çok daha üst seviyelere ulaşılır. Konuya bu perspektif ile baktığımız zaman Türkiye açısından ne denli önem taşıdığını idrak etmeliyiz. Biz Türk milletinin hassasiyeti neyse onun taşıyan insanlarız. Kırmızı çizgilerimizi her zaman her zeminde ifade ettik. 'Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet' dedik. Yönetim sorumluluğunu üstlendiğimiz bu güzel yurdumuzda milletin emanetçisi sıfatıyla durmadan koştururken, milletimizin yüzüne bakamayacağımız ya da milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir icraatın içinde olmadık, olmayacağız. Bu yürüyüşün Türkiye açısından çok kıymetli sonuçları olacağını düşünüyorum."
Yazıcı, konuşmasının ardından vergi ve ihracat rekortmenlerine plaket ile hediyelerini sundu.