Ağustos ayı bizim tarihimizde büyük zaferlerin ayıdır. 26 Ağustos 1071’de Anadolu’nun kapıları Türklere açılmış, 30 Ağustos 1922’de kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’yle de Anadolu’nun bize ait olduğu bir kez daha tüm dünyaya ilan edilmiştir.
Biz bu topraklarda doğusuyla batısıyla omuz omuza mücadele ettik, yan yana şehit düştük. Şehitliklerimiz bize bugün de birlik ve beraberlik mesajı vermektedir. 16-17 yaşındaki bir Diyarbakırlıyla İzmirliyi, Sivaslıyla Edirneliyi buluşturan, yan yana şehit düşüren, koyun koyuna yatıran bu vatan sevdası, bu vatan aşkıdır.
Bugün gözleri kapanmış, kalpleri kararmış zihniyet sahiplerine sadece bu örnek yeter. Biz bu coğrafyada birlikte yaşamış, birlikte şehit olmuş, aynı mezarlıklara yan yana gömülmüş bir milletin evlatlarıyız. Bizim coğrafyamızın dünyaya verdiği en büyük mesaj; dil, din, ırk farkı olmaksızın birlikte yaşama mesajı, birlikte yaşama ülküsüdür.
Dünya durdukça, bize bırakılan en büyük mirasımız olan birlik ve beraberliğimiz, bu coğrafyada devam edecektir. Milletimiz Kurtuluş Savaşı ile kazandığı birlik ve beraberlikle, barış ve huzur ortamını her zaman koruyacak ve karşılaşacağı güçlükleri yine milli birlik ve beraberlik içinde çözümleyecektir.
Zaferler ayında, milletimizin ve onun bağrından çıkan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik ediyor; başta büyük komutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Kurtuluş Savaşımızın tüm kahramanlarını ve bu vatan uğruna canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, şükran ve minnetle anıyorum.