Bakan Yazıcı'nın YeniŞafak Gazetesinde Yayımlanan Ahilik Konulu Makalesi

Bakan Yazıcı'nın YeniŞafak Gazetesinde Yayımlanan Ahilik Konulu Makalesi

27 Eylül 2013
Ahilik, tüm zaman ve mekânlara hitap eden, çağlar üstü bir değerler sisteminin adıdır. Toplumlar modernleştikçe kıymeti daha iyi anlaşılmaya başlanan Ahilik, insanlığın önüne yeni açılımlar sunan, eskimeyen bir sistemin adıdır.
 
Ahilik kardeşliğiyle, dostluk, birlik ve beraberlikle kenetlendiğimiz Ahilik Haftası'nı toplum olarak her sene artan bir coşku, bilinç ve idrakle kutluyoruz.

Anadolu toprakları, Ahilik gibi kendinden sonraki zamanları aydınlatan, etkileyen, biçimlendiren bir hayat üslubunu ortaya çıkarmıştır. Ahiliğin manevi merkezi olan Kırşehir; kadınıyla erkeğiyle, yüzyıllardır Ahiliği canlı tutup yaşatmış, ülkemize ve tüm insanlığa büyük bir hizmette bulunmuştur.

Kırşehir'in 'Ahi Şehri' olmasına önemli bir katkı sağlayacağına inandığımız 'Ahi Evran-ı Veli Külliyesi' projesi çerçevesinde; metruk ve tarihi dokuyu bozan yapılar temizlenerek Ahi Evran-ı Veli'nin kabrinin hemen yanı başında külliyenin inşaatı başladı. Ahi Evran Külliyesi için önemli desteklerden birini Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği sağladı. TESK ve TESKOMB gibi büyük sivil toplum kuruluşları da önemli maddi katkılarda bulundular. Aslında bu destekler, ülkemizin dört bir yanındaki esnaf ve sanatkârlarımızın, tacirlerimizin desteğidir. Her birine ayrı teşekkür ediyor; külliyenin, Kırşehir'in ve Ahiliğin gelecek kuşaklara aktarılmasında bir dönüm noktası teşkil etmesini temenni ediyorum. Hedefimiz, külliyenin uluslararası bir merkez haline gelmesidir.

Ahiliğin Verdiği Mesaj

Ahiliğin kurucusu Ahi Evran-ı Veli; Hoca Ahmet Yesevi'den aldığı meşaleyi Anadolu topraklarına taşıyarak buraların bir Türk yurdu olmasına büyük katkı sağlayan; dürüstlüğü, eşitliği şiar edinmiş bir gönül adamıdır. Ahi Evran-ı Veli aynı zamanda çok yönlü bir ilim ve fikir adamıdır. O, bir filozoftur, hekimdir, eczacıdır. Hayatıyla ve mesleğiyle örnek bir insan ve sabrın temsilcisi, çok iyi bir teşkilatçı, ahilerin piri, esnaf ve yeri geldiğinde sade bir debbağdır. Aslında o binlerce yıl sonra dahi adını edebiyatçıların, tarihçilerin saygıyla andığı, yolundan gidenleri ummana kavuşturan bir deryadır.

Ahi Evran; bir insanlık sanatı olan Ahiliği, Anadolu'da o denli itibarlı bir hâle getirmiştir ki, Ahilik prensipleri, yüzyıllar boyunca, hem esnaf ve sanatkârlarımız, hem de Anadolu insanı için şaşmaz bir ölçü, önemli bir kılavuz olmuştur.

Ticari ve toplumsal hayatta iş ve meslek ahlâkında dürüstlük, güvenilirlik, başkasının hak ve hukukuna saygılı, şefkatli, cömert ve güler yüzlü olma, birlikte hoşgörüyle yaşayabilme, Ahiliğin temel kurallarıdır.

Ahilik; iyilikleri yaymak, kötülükleri engellemektir.
Ahilik, başkasını kendine tercih etmektir.
Ahilik, fakir ile zengini bir tutmaktır.
Ahilik, tüm toplumsal ve ticari ilişkilerde dürüst ve güvenilir olmaktır.
Ahilik; nimeti paylaşmak, mihneti gizlemektir.
Ahilik; kimsenin malına hıyanet etmemek, hile yapmamaktır.

Ahilik, dünyanın en eski sivil toplum kuruluşudur ve pek çok alanda ilk örnektir. Ahilik; bir meslek okuludur, ilk esnaf teşkilatı, sivil toplum kuruluşu ve kooperatiftir. Sigorta sisteminin, patent haklarının, tüketicinin korunmasının ve hatta ombudsmanlık mekanizmasının ilk örneklerini de Ahilikte bulmak mümkündür.

Ahilik ve İş Ahlakı

Ahi Evran-ı Veli'nin iş ahlakının temel ilkesi eğitim ve bilgidir. İş ahlakının diğer ilkeleri, dayanışma ve kanaatkâr olmaktır. Kanaatkâr olmak, ölçülü olmak demektir.

Ahilik, üretimin toplam kalite yöntemlerine uygun olarak yapılmasıdır. Ahiler bundan bin yıl önce kaliteli üretim kavramını hayata geçirmişlerdir. Ahiliğin kurduğu ekonomik sistem tüketicinin haklarını korur. Tüketicinin hakkını koruması gereken ilk kişi ise 'üretici'dir.

Bu ilkeleri ecdadımız sadece söylemekle kalmamış; uygulamış, yaşamış ve büyük bir toplum olma vasfını kazanmıştır.

Ahiliği, görevini yerine getirerek tarihte kalmış bir kurum olarak görmüyor; dünya durdukça, geçerliliğini muhafaza edecek değerler bütünü olarak kabul ediyoruz.

Ahi Evran-ı Veli, Ahiliği şöyle tarif etmektedir: 'Ahi; her şeyde, her ortamda ve her çağda, denge ve düzen tutturandır. Dağıtan değil toparlayandır. Yıkan değil yapandır.' Bu anlayış, günümüzde en çok ihtiyaç duyduğumuz değerleri özünde toplamaktadır. Biz şayet, Ahilik geleneğini bu topraklarda yeniden hâkim kılarsak, tüm meselelerimizi kolaylıkla çözeriz. Önümüzdeki 'çözüm sürecinde' kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederken, Ahiliğin örnekliğine ihtiyacımız var. Bu nedenle Ahiliği anlamayı ve hayatımıza geçirmeyi son derece önemli görüyoruz.

Esnaf ve Sanatkarlarımız  İçin Yaptıklarımız

Ahiliği çok önemli bir müessese olarak kabul ediyoruz. Bu müesseseyi daha iyi tanınır, bilinir hale getirmeyi arzu ediyoruz. Hiç şüphesiz ki bugün Ahiliğin en önemli temsilcileri ve mirasçıları, esnaf ve sanatkârlarımızdır.

Esnafımızın sorunlarını kalıcı biçimde çözmek için politikalarımızı çok yönlü olarak planlıyor ve uyguluyoruz.

- Esnafımızın kullandığı kredilerde önemli indirimler yaptık: Esnafımız, 2002 yılında yüzde 47 faizle kredi kullanıyordu. Bu faiz oranını yeniden düzenledik: Bir yıldan kısa kredilerde yüzde 4'e, bir yıldan uzun kredilerde yüzde 5'e kadar indirdik.
- Kooperatiflerin aldığı masraf karşılıklarını yüzde 1,5'e; banka komisyonunu yüzde 0,5'e düşürdük.
- Kredi limiti 2002 yılında 5 bin liraydı, bugün 125 bin liraya çıkardık.
- Esnaf ve sanatkârlarımıza 2002 yılında Halk Bankası'ndan Kredi ve Kefalet Kooperatifleri kefaletiyle kullandırılan kredilerin tutarı 153 milyondu. Bu rakamı 8,8 milyar TL'ye çıkardık. Bu dönem içerisinde verilen krediler yaklaşık 57 kat artmıştır.
- Esnaf ve sanatkârımızın tüm sorunlarını çok kapsamlı şekilde ele alacak olan Şura'yı, 15 yıl aradan sonra yeniden topluyoruz. İnşallah Esnaf ve Sanatkârlar Şûrası'nı 15-17 Kasım'da gerçekleştireceğiz.

Bugüne kadar pek çok sorunu istişareyle çözmeyi tercih ettik; aynı kararlılıkla ve dayanışmayla yolumuza devam ediyoruz.

Hükümetimizin 'insan' odaklı politikalarıyla, ülkemizin; son yıllarda dünyadaki tüm olumsuz ekonomik şartlara rağmen gerçekleştirdiği büyümenin, dünya ülkeleri arasında oluşturduğu farkın temelinde hiç kuşkusuz toplumsal değerlerimizin harekete geçirdiği iç dinamiklerimiz yer almaktadır.

Tüm dünyanın Ahilik anlayışına ihtiyacı olduğuna inanıyor; Ahiliğin insan-ı kâmile ulaştıran değerlerinin milletimize ve insanlığa güzellikler getirmesini diliyor; 26'ncısını kutladığımız 'Ahilik Haftası'nın hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.