Güçlü Şirket Güçlü Sermaye İle Olur

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, güçlü şirketlerin, güçlü sermaye ile olacağını, güçlü olmanın gerçekten reel faktörleri dikkate alan bir yönetimle olacağını belirterek, ''Bütün bunların var olması güçlü bir ekonomiyi oluşturur. Güçlü ekonomi de güçlü Türkiye'yi oluşturur. Bizim hedefimiz bu alanda Türkiye'yi ticaretin en kolay yapıldığı ülke haline getirmektir'' dedi.

30 Mart 2012

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, güçlü şirketlerin, güçlü sermaye ile olacağını, güçlü olmanın gerçekten reel faktörleri dikkate alan bir yönetimle olacağını belirterek, ''Bütün bunların var olması güçlü bir ekonomiyi oluşturur. Güçlü ekonomi de güçlü Türkiye'yi oluşturur. Bizim hedefimiz bu alanda Türkiye'yi ticaretin en kolay yapıldığı ülke haline getirmektir'' dedi.
Yazıcı, İstanbul Ticaret Üniversitesi (İTİCÜ) Eminönü Yerleşkesi'nde düzenlenen ''Yeni Türk Ticaret Kanunu''nun Mükellefe Etkileri'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, bugünün Dünya Kadınlar günü olduğunu anımsatarak, bütün kadınların gününü kutladığını ve başarılar dilediğini söyledi.
Bakan Yazıcı, Türk tarihine bu perspektifle bakıldığında, dünyadaki ilk kadın örgütünün Türk tarihi içerisinde yer aldığını dile getirerek, Ahilik Teşkilatı çerçevesinde Kadınlar Birliğinin 1600'lü yıllarda kurulduğunu ve bu örgütün dünyadaki ilk kadın örgütü olduğunun da yüksek sesle her yerde dillendirilmesi gerektiğini söyledi.
Dünyanın çok büyük bir hızla değişimi ve dönüşümü yaşadığını dile getiren Yazıcı, bugün yürürlükte bulunan Türk Ticaret Kanunu'nun 55 yaşında olduğunu anımsattı.
Bakan Yazıcı, bu 55 yıl içerisinde hemen her şeyin değiştiğini ifade ederek, anlayışların, devlet yapılarının değiştiğini, birey ve tüketici haklarının önem kazandığını kaydederek, bütün bu değişimlerin ticaret alanını da etkilediğini, ticaretin enstrümanlarının farklılaştığını, büyük bir hızla rekabetçi bir şekilde malların, insan hareketlerinin hız kazanarak devam ettiğini söyledi.
Ticaretin insanın herhalde tükettiğinden fazla ürettiği günden bugüne kadar var olduğunu belirten Yazıcı, en çok yasal düzenlemelerin de ticaret ve üretim ile ilgili yapıldığını tahmin ettiğini bildirdi.
Yazıcı, yeni Türk Ticaret Kanununa ilişkin bütün ihtiyaçlar dikkate alınarak 2000'li yıllarda çalışılmaya başlanıldığını, 11 yıl süren çalışma sonucu hazırlanan taslağın TBMM'de tüm partilerin mutabakatıyla yasalaştığını ve 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe gireceğini hatırlatarak, şunları ifade etti:
''Bir defa şunun altını çizmek istiyorum. Herhangi bir alana ilişkin yapılan yasal düzenleme mutlaka o alandaki sorunları gidermeye, o alanda iştigal eden insanların hareket alanını genişletmeye, kolaylaştırmaya, daha doğrusu, güven oluşturmaya yöneliktir. Güven kavramı önemli. O halde ekonomik ve ticari faaliyet çerçevesinde konuya baktığımızda gerek tüccar gerek sanayici gerek esnafın işini yaparken mutlaka güven duyarak işini yapması gerekir. Komplikasyonlardan uzak, onun tek derdi ürettiğinin kalitesi, rekabet gücünün artışı olması lazım. Ticaret Kanunu'nda bu perspektifle konuya yaklaşıyoruz.
Güçlü şirketler var. Güçlü şirket nasıl olur? Güçlü sermaye ile olur. Güçlü, gerçekten reel faktörleri dikkate alan bir yönetimle olur. Güçlü şirket işlemlerin denetimi, bilançoların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının biliniyor olması dolayısıyla etkin bir denetimle olur. Bütün bunların var olması güçlü bir ekonomiyi oluşturur. Güçlü ekonomi de güçlü Türkiye'yi oluşturur. Bizim hedefimiz bu alanda Türkiye'yi ticaretin en kolay yapıldığı ülke halinde getirmektir. Aynı zamanda ticaretin en güvenli şekilde yapıldığı bir ülke haline getirmek istiyoruz.''
Yazıcı, mevcut kanuna göre anonim şirket kurulabilmesi için sermaye bulunsa bile tek başına kurulamayacağını ve en az 4 kişi daha bulunması gerektiğini ifade ederek, kişilere sembolik paylar verilecek işlerin kurulan kişi tarafından yürütüldüğünü, ancak tökezlenme durumunda diğer kişilerin kendilerini mahkemede bulduğunu söyledi.
Yeni kanunun bu durumu gerçekliğe uygun şekilde düzenlediğini anlatan Yazıcı, şunları aktardı:
''Artık tek kişi şirket kurabilir. Asgari sermaye miktarları az, anonim şirket 50 bin lira limited şirketlere 10 bin lira az. Bununla ilgili çözümü de 'bu miktarları Bakanlar Kurulu artırmaya yetkindir' deniliyor. Limited şirketleri 10 katına kadar çıkarma yetkisi var. Öte yandan, şirketlerin yönetim kurulu üyesi olmak için pay sahibi olmasına gerek yok. Yönetim kurulu sayısına sınırlama getirilmemiş. Ama birden fazla kişiyse bunun 4'te birinin yüksek tahsilli olma şartı getiriliyor. Artık 81 ilde üniversitemiz var. Vakıf üniversiteleri var. 2 yıllıkları da kapsıyor. Eğitilmiş birinin şirket yönetiminde olması Türkiye açısından sorun değil diye düşünüyorum. Bu çağda, bu zamanda zor değil. 'Türkiye için bu sorundur' derseniz tartışırız, ama bu sorun değil. Türkiye'nin okuma oranı yükseldi. Yüksek öğrenim görmüş insanların sayısı fazladır.''
-''Bu kanunu eleştirenler de var. Çok doğal, bundan memnuniyet duyuyorum''-
Yazıcı, yeni kanuna göre şirketlerin artık denetim organının olmayacağını belirterek, ''Şirketler, bağımsız denetim elemanları tarafından denetlenecek. Peki kimler bu denetimi yapacak? Bunu da Kanun Hükmünde Kararname ile oluşturulan Kamu Gözetimi Muhasebe Standartları Yüksek Kurulu belirleyecek. Herkes bağımsız bir denetçi değildir. Bu bağımsız denetim kurulları da olacak, bağımsız denetçiler de olacak. Uluslararası denetim firmaları var. Dünyanın her tarafında öne çıkıyorlar. Elbette biz hizmet üretirken, satarken yeni bir uygulamaya girerken, ülkemizin insanlarının bu alanda mutlaka yarışa girecek ortama sokulmaları gerekiyor'' diye konuştu.
Herhangi bir kamu kuruluşu ile ilgili yapılandırma konusunda hizmet satın alınacağını ve deneyim istendiğini ifade eden Yazıcı, ''10 yıl deneyim olması lazım' deniliyor. Deneyim imkanı vermezsen nasıl deneyim olacak? Yerli firma yok. Bu alanın da bu perspektifle düzenlenmesi gerekiyor'' dedi.
Yazıcı, bütçe uygulamalarına denetlenme zorunluluğu getiren uygulamaların büyük yarar sağlayacağını anlatarak, şunları söyledi:
''Denetçiler, 'şirketin kayıt ve belgelerini inceledik ve hukuka aykırı herhangi bir durum yoktur' deniliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Denetçiler sorumlu olacak. Denetçi ve yönetim ile ilgili ilişkiler de düzenlenmiş. Yönetim kurulu ve genel kurul toplantılarına elektronik ortamda katılma imkanı verecek. Böylesine faaliyet süreçlerini kolaylaştırılan bir kanun. Bu kanunu eleştirenler de var. Çok doğal, bundan memnuniyet de duyuyorum. Bu kanun herkesi ilgilendiriyor. Yolları, toplu konutları, havaalanlarını, savunma sanayisini ilgilendiriyor. Bu kanun ile ticaretin aktörleri vergilerini ödeyecek. Bu amaçla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile 13 bölgede kanun ile ilgili hususları paylaşmak amacıyla toplantılar düzenledik. Bu kanunun uygulanmasıyla ilgili toplantılar faydalı oldu. Konuşmak iyidir ama bunlar bir zemine otursun. Sırf karalama amaçlı yapmayalım.''
-''Eleştirilerin hemen hemen tamamının ikincil düzenlemelerle giderileceğini düşünüyorum''-
Yazıcı, artık 1 Temmuz'dan itibaren şirket ortağının şirketten para alamayacağını belirterek, ''Şirketin faaliyetleri için alınacaksa olur. Ama 'istediğimde bu parayı alayım' dersen olmaz. O zaman şirket kurma. Faaliyet alanlarının net olması gerekiyor. Artık dünya ile yarışıyorsunuz. Dünya 'şirket'ten ne anlıyorsa, siz de öyle olmalısınız. Parayı çekip cebine atma gibi bir şey olamaz. Şirketin sözleşmesinde yer alan faaliyetlerde kullanacaksınız. Paranız yoksa gidip bankadan alacaksınız'' diye konuştu.
Şirketten, ''Kar payı avansı'' alınabileceğini ve bunun şirketten borç almanın istisnası olacağını ifade eden Yazıcı, internet sitesinin kurulmasının istenmesinin ve şirketin bilgilerinin yayınlanması zorunluluğu getirilmesinin eleştirildiğini söyledi.
Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şirketler genel kurul yapmaz mı? Şirket yöneticilerin ne kadar alacağı belirlenmez mi? Kar-zararı, hesap bakiyeleri, bilançoları genel kurulda okunmaz mı? Tutanaklarda yer almaz mı bunlar? Her şirketin internet sitesi zaten var. Bu sitenin belli bir bölümüne bilgilerin yer alacağı alan tahsis edilmesini istiyoruz. Biz bunu bu yasayla daha çağdaş hale getiriyoruz. Bununla ilgili uygulamalar, 1 Temmuz 2013'de yürürlüğe girecek. Biz süreci oluruna terk eden bir anlayışa sahip değiliz. Bu kanun, ajandamızın başında yer alıyor. Her gün gündemimizde yer alıyor.
İkincil düzenlemeleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından çıkarılıyor. Yürürlüğe girmemiş kanuna dayanarak ikincil düzenleme çıkarıp hayata geçirebilir misiniz? İkincil düzenlemeler ile ilgili hazırlıklarımız bitmiş, bu ay arkadaşlarımız beni bilgilendirecek. İnşallah hiçbir sıkıntı yaşamadan, sitemizde eleştirileri de açık hale getirerek, ikincil düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Hiçbir kanun kutsal kitap değildir. Ama eleştirileri yaparken de kanunun özünü gözden kaçırmamak gerektiğini düşünüyorum. Eleştirilerin hemen hemen tamamının ikincil düzenlemelerle giderileceğini düşünüyorum. Mutlaka şu alana ilişkin düzenleme gereği duyulursa yüce Meclis yapar. Hedefimiz, Türkiye'yi en kolay ve en güvenilir ticaretin yapıldığı ülke haline getirmektir.''