Gümrük ve Ticaret Bakanı Canikli Tgrt Haber’de Canlı Yayın Konuğu Oldu
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, TGRT Haber’de canlı yayınlanan ‘Neler Oluyor?’ programında TGRT Haber ve İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar ile Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
06 Kasım 2014
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, TGRT Haber’de canlı yayınlanan ‘Neler Oluyor?’ programında TGRT Haber ve İHA Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar ile Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
Canikli’nin gündemdeki konulara ve bakanlığın icraatlarına ilişkin açıklamaları şöyle:
Çözüm Süreci
"Çözüm sürecini kimse bitiremez, buna PKK da dahil, Kandil de dahil, Abdullah Öcalan, burada aktör olarak kim varsa, hepsi için geçerli, içeridekiler, dışarıdakiler, hiçbirisi bu süreci bitiremez, bu süreç bitmez. Yani bu süreç sadece
çatışmazlık ortamının oluşturulması değildir, bir başka ifadeyle terör örgütünün eylem yapması ya da yapmaması bu sürecin ana belirleyicisi değildir. Çünkü çözüm süreci, yani bir terör örgütünün ikna süreci değildir ya
da ona destek verenlere ikna süreci değildir. Çözüm süreci, o bölgenin Türkiye’nin diğer bölgeleriyle kaynaşma sürecidir esasında. Yani bu tabi zorla, polisiye tedbirlerle olacak bir iş değil, canı gönülden, orada vatandaşlarımızın kendi
iradeleriyle, kendi rızalarıyla birlikte yaşama iradelerini pekiştirme sürecidir esas itibarıyla. Güneydoğu Bölgesi'ndeki vatandaşlar dışında hiçbir muhatap kabul etmeyiz.Bölgedeki vatandaşlarımız, şu veya bu şekilde kendilerine siyasi
bir temsilci olarak gördükleri bir siyasi parti, bir siyasi organizasyon varsa görmezden gelemeyiz ki.”
6-7 Ekim Olayları
"Bir başkaldırıdır, çok açık yani bunu böyle görmek lazım, okumak lazım.40 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bir güvenlik zafiyeti söz konusu olduğu iddiaları saçmalık.Birkaç yıldır sürekli olarak bölünme ve parçalanma konuşuluyor her yerde. Bunun böyle olmadığının ispatı İç Güvenlik Reformu’nun muhteviyatıdır. Bu açıklamaların ne kadar dayanaksız olduğunun kanıtıdır asayiş önlemleri. Siyasi ideolojimizin ve inancımızın bir gereği olarak özgürlüklerin genişletilmesi çerçevesinde doğal insan fıtratına uygun, evrensel değerlere yakın seviyede hürriyetin yaygınlaştırılması üzerine düzenlemeler yapıldı.HDP tarafından bakılınca ise bir Ortadoğu denklemi gündeme geliyor. Terör örgütü ve yandaşlarının hiçbir zaman nihai hedefinin barış olduğu bir süreçten yana olması düşünülemez. Çünkü statüko kaybedilecek; varlık ve iktidar sebepleri ortadan kalkacak.Birileri en alttan en üste bu yapıdan güç alarak, bu yapı ile yani terör ve şiddetten beslenerek hayatlarını idame ettiriyorlar ve karmaşık, çarpık düzen sürsün istiyorlar. Onların barış gibi bir hedefi yok. Bu satranç oyunu. Hükümetimiz, çözüm süreci üzerine iyi bir hamle yaptı. Toplumun tümüne kardeşlik eli uzatıldı. İnsanlar bombaların altından çıkıp, çocukları ile gelecek hayalleri kurma seviyesine geldi. Bölge insanı süreci sevdi. Terör örgütü de bu gelişmelerden rahatsız oldu, oluyor, iktidarını kaybediyor."
Kobani ve IŞİD
"Bölgede IŞİD’in eline geçen kaç yer var; kaç bin insan varken Kobani diretmesi bilinçli bir dizayn ve kendi menfaatlerine Türkiye’nin de hizmet etmesi isteği. Gelecekte bunlar ortaya çıkacak. Türkiye’nin vebalden nasıl uzak durduğu anlaşılacak. 1914’ten sonrası, 1. Dünya Savaşı sonrası bölgeyi şekillendirenler ile bugün birileri aynı mahiyette o rolü devraldı. Haritalar yeniden çizilmek üzere, kendi amaçları doğrultusunda araç olarak gördükleri PKK’yı hareketlendirerek, destekleyerek, belki sözler vererek, kendi uzun vadeli amaçları için terörü harekete geçirdiler. 6-7 Eylül hadiseleri, Kobani ısrarı işte tam da bunun ürünü. Üst akıl ülkeleri, Ortadoğu’nun daha yönetilebilir, istedikleri verimlilikte olmasını istiyor. 1914 dizaynına yeni şekil verilmesi gerekiyor. Buna çalışılıyor, gayret gösteriliyor. Suriye, Irak ve Türkiye’den parçalarla ‘Büyük Kürdistan’ projesi olabilir gibi duruyor. Zira barış isteyenlerin ayaklanması gibi bir durum söz konusu olamaz, yönlendirilmişler."
Ekonomi Eylem Planı
"Ekonomik kriz birilerinin temennisi. Ama üzülerek ifade etmem gerekiyor ki, Allah’ın izniyle inşallah böyle bir şey olmayacak, yani onların beklentileri gerçekleşmeyecek.Buna benzer çalışmalar, çabalar hem siyasi alanda, hem de onun dışında çok denendi, ama hiçbiri başarılı olamadı. Bugüne kadar Türkiye ekonomisi bu konuda gücünü inanılmaz bir şekilde ispat etmiş, ortaya koymuş olan bir ekonomidir. Aslında bizim ilk kurulduğumuz andan itibaren eylem planlarımız vardı. Hepside başarıyla sonuçlandı. O eylem planları detaylı planlardı ve uyguladığımız o kararlar başarılı şekilde bugüne gelmemizde önemli katkı sağladı. Ama artık o genel düzenlemeler yapıldı, oradaki sorunlar giderildi, oradaki reformlar hayata geçirildi, şimdi adeta toplumun, ekonominin moleküllerine iniyoruz. Bu eylem planları, eylem adımları bu moleküller seviyesinde, en alt seviyede, kılcal damarlar seviyesinde yapılacakları açıklayacak."
Giresun
"Şimdi gerçekten ilginç bir data 78.9 ortalamayla Giresun’da yaşayan insanlar Türkiye’nin en uzun yaşayan insanları tabi bizim açımızdan güzel bir duygu önce onu belirtmem gerekiyor. Şimdi sanıyorum önemli faktörlerden bir tanesi yaşam biçimi, özellikle yemek kültürü. Bizde ot ve balık çok belirleyicidir.Giresun mutfağında ot ve balık. Otun her çeşidi günlük olarak her yerde, her evde kullanılır. Yani kırmızı et genelde yaylalara çıkıldığı zaman tüketilir, kuzu eti yaylalara çıkıldığı zaman tüketilir.Yaylalarımız Giresun merkeze çok yakın, yarım saat içerisinde tertemiz hava, Giresun havası çok tertemiz. Giresun nispeten küçük bir şehir olduğu için hem coğrafyası, tabiatı bozulmamış olan bir şehir bu yönde havası da güzel kirlilik noktasında verdiği. Ayrıca çok kısa süre içerisinde hemen yaylaya ulaşabiliyorsunuz. Zaten yaylaya ulaştığınız zaman o manzara, o güzellik, oradaki hayatı insanın ömrünü uzatır diye düşünüyorum ona inanıyoruz, bunu anlatmak mümkün değil, tarif etmek çok kuvvetli edebiyatçı olmak lazım, onun için Giresun’u görmek lazım.Bizim insanımız hep hareket halinde genelde Karadeniz insani için geçerli, Giresun içinde geçerli yani bu yönde de sürekli hareket halinde. Yaşadığı coğrafya,yaşam biçimi bunu gerektiriyor. Yani hiç durmaz kadını, erkeği zaten kilo olarak da çok fazla göremezsiniz zaten."
Mersis
"Bilmiyorum geçmişte hiç şirket kuruluşu yaptınız mı? Bundan 10 yıl önce, 12 yıl önce, 15 yıl önce. Gerçekten birçok alanda olduğu gibi inanılmaz bürokratik işlemlerle dolu insanı canından bezdiren hem zaman olarak, hem de mali anlamda külfet getiren bir işti bütün diğer kamuyla muhatap olan alanlarda olduğu gibi ciddi bir yük getiren bir işlemdi bir şirket kuruluşu. AK Parti Hükümetleri zamanında bayağı bir prosedürler azaltıldı, kısaltıldı ama en son bu şu MERSİS projesi Merkezi Sicil Kayıt Sistemi olarak söylediğimiz bu sistemle artık bu parmaklarının ucunda nerede olursanız olun yapabileceğiniz bir hale getirildi. Yani bir şirket kuruluşunu ya da bir tescil işlemini değişikliği yani internet ortamında, elektronik imza ile notere gitmeden başından sonuna kadar hepsini oturduğumuz yerden sonuçlandırabilirsiniz onu o hale getirdik."
AVM Yasası
"Şimdi bakın, gerçekten bu konu da çok uzun yıllardan beri tartışılan, ama çok hassas konu. Bir tarafta alış veriş merkezleri, zincir shopları diğer tarafta esnaf var. Tüketicinin de haklarının korunması gerekiyor. Dolayısıyla böyle bir alanda düzenleme yapmak, regülasyon yapmak kolay değil. En sonunda çok uzun çalışmalardan sonra, ki aşağı yukarı 10 yıldan beri bu çalışma devam ediyor, öyle söyleyelim, en sonunda bir mutabakat sağlandı ve şu anda kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderildi ve komisyonda inşallah bir aksilik olmazsa ayın 12’sinde görüşülmeye başlanacak. Kaybolmaya yüz tutmuş sanatlarla ilgili de alış veriş merkezleri alanlarının binde 2’sini tahsis etmek zorunluluğu olcak. Bunuda bakanlığımız belirleyecek. Hangi alanlar için olacağın, yani kaybolmaya yüz tutmuş, ama yaşatılması gereken mesleklere, sanatlara bir destek çerçevesinde."
"Çözüm sürecini kimse bitiremez, buna PKK da dahil, Kandil de dahil, Abdullah Öcalan, burada aktör olarak kim varsa, hepsi için geçerli, içeridekiler, dışarıdakiler, hiçbirisi bu süreci bitiremez, bu süreç bitmez. Yani bu süreç sadece
çatışmazlık ortamının oluşturulması değildir, bir başka ifadeyle terör örgütünün eylem yapması ya da yapmaması bu sürecin ana belirleyicisi değildir. Çünkü çözüm süreci, yani bir terör örgütünün ikna süreci değildir ya
da ona destek verenlere ikna süreci değildir. Çözüm süreci, o bölgenin Türkiye’nin diğer bölgeleriyle kaynaşma sürecidir esasında. Yani bu tabi zorla, polisiye tedbirlerle olacak bir iş değil, canı gönülden, orada vatandaşlarımızın kendi
iradeleriyle, kendi rızalarıyla birlikte yaşama iradelerini pekiştirme sürecidir esas itibarıyla. Güneydoğu Bölgesi'ndeki vatandaşlar dışında hiçbir muhatap kabul etmeyiz.Bölgedeki vatandaşlarımız, şu veya bu şekilde kendilerine siyasi
bir temsilci olarak gördükleri bir siyasi parti, bir siyasi organizasyon varsa görmezden gelemeyiz ki.”
6-7 Ekim Olayları
"Bir başkaldırıdır, çok açık yani bunu böyle görmek lazım, okumak lazım.40 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bir güvenlik zafiyeti söz konusu olduğu iddiaları saçmalık.Birkaç yıldır sürekli olarak bölünme ve parçalanma konuşuluyor her yerde. Bunun böyle olmadığının ispatı İç Güvenlik Reformu’nun muhteviyatıdır. Bu açıklamaların ne kadar dayanaksız olduğunun kanıtıdır asayiş önlemleri. Siyasi ideolojimizin ve inancımızın bir gereği olarak özgürlüklerin genişletilmesi çerçevesinde doğal insan fıtratına uygun, evrensel değerlere yakın seviyede hürriyetin yaygınlaştırılması üzerine düzenlemeler yapıldı.HDP tarafından bakılınca ise bir Ortadoğu denklemi gündeme geliyor. Terör örgütü ve yandaşlarının hiçbir zaman nihai hedefinin barış olduğu bir süreçten yana olması düşünülemez. Çünkü statüko kaybedilecek; varlık ve iktidar sebepleri ortadan kalkacak.Birileri en alttan en üste bu yapıdan güç alarak, bu yapı ile yani terör ve şiddetten beslenerek hayatlarını idame ettiriyorlar ve karmaşık, çarpık düzen sürsün istiyorlar. Onların barış gibi bir hedefi yok. Bu satranç oyunu. Hükümetimiz, çözüm süreci üzerine iyi bir hamle yaptı. Toplumun tümüne kardeşlik eli uzatıldı. İnsanlar bombaların altından çıkıp, çocukları ile gelecek hayalleri kurma seviyesine geldi. Bölge insanı süreci sevdi. Terör örgütü de bu gelişmelerden rahatsız oldu, oluyor, iktidarını kaybediyor."
Kobani ve IŞİD
"Bölgede IŞİD’in eline geçen kaç yer var; kaç bin insan varken Kobani diretmesi bilinçli bir dizayn ve kendi menfaatlerine Türkiye’nin de hizmet etmesi isteği. Gelecekte bunlar ortaya çıkacak. Türkiye’nin vebalden nasıl uzak durduğu anlaşılacak. 1914’ten sonrası, 1. Dünya Savaşı sonrası bölgeyi şekillendirenler ile bugün birileri aynı mahiyette o rolü devraldı. Haritalar yeniden çizilmek üzere, kendi amaçları doğrultusunda araç olarak gördükleri PKK’yı hareketlendirerek, destekleyerek, belki sözler vererek, kendi uzun vadeli amaçları için terörü harekete geçirdiler. 6-7 Eylül hadiseleri, Kobani ısrarı işte tam da bunun ürünü. Üst akıl ülkeleri, Ortadoğu’nun daha yönetilebilir, istedikleri verimlilikte olmasını istiyor. 1914 dizaynına yeni şekil verilmesi gerekiyor. Buna çalışılıyor, gayret gösteriliyor. Suriye, Irak ve Türkiye’den parçalarla ‘Büyük Kürdistan’ projesi olabilir gibi duruyor. Zira barış isteyenlerin ayaklanması gibi bir durum söz konusu olamaz, yönlendirilmişler."
Ekonomi Eylem Planı
"Ekonomik kriz birilerinin temennisi. Ama üzülerek ifade etmem gerekiyor ki, Allah’ın izniyle inşallah böyle bir şey olmayacak, yani onların beklentileri gerçekleşmeyecek.Buna benzer çalışmalar, çabalar hem siyasi alanda, hem de onun dışında çok denendi, ama hiçbiri başarılı olamadı. Bugüne kadar Türkiye ekonomisi bu konuda gücünü inanılmaz bir şekilde ispat etmiş, ortaya koymuş olan bir ekonomidir. Aslında bizim ilk kurulduğumuz andan itibaren eylem planlarımız vardı. Hepside başarıyla sonuçlandı. O eylem planları detaylı planlardı ve uyguladığımız o kararlar başarılı şekilde bugüne gelmemizde önemli katkı sağladı. Ama artık o genel düzenlemeler yapıldı, oradaki sorunlar giderildi, oradaki reformlar hayata geçirildi, şimdi adeta toplumun, ekonominin moleküllerine iniyoruz. Bu eylem planları, eylem adımları bu moleküller seviyesinde, en alt seviyede, kılcal damarlar seviyesinde yapılacakları açıklayacak."
Giresun
"Şimdi gerçekten ilginç bir data 78.9 ortalamayla Giresun’da yaşayan insanlar Türkiye’nin en uzun yaşayan insanları tabi bizim açımızdan güzel bir duygu önce onu belirtmem gerekiyor. Şimdi sanıyorum önemli faktörlerden bir tanesi yaşam biçimi, özellikle yemek kültürü. Bizde ot ve balık çok belirleyicidir.Giresun mutfağında ot ve balık. Otun her çeşidi günlük olarak her yerde, her evde kullanılır. Yani kırmızı et genelde yaylalara çıkıldığı zaman tüketilir, kuzu eti yaylalara çıkıldığı zaman tüketilir.Yaylalarımız Giresun merkeze çok yakın, yarım saat içerisinde tertemiz hava, Giresun havası çok tertemiz. Giresun nispeten küçük bir şehir olduğu için hem coğrafyası, tabiatı bozulmamış olan bir şehir bu yönde havası da güzel kirlilik noktasında verdiği. Ayrıca çok kısa süre içerisinde hemen yaylaya ulaşabiliyorsunuz. Zaten yaylaya ulaştığınız zaman o manzara, o güzellik, oradaki hayatı insanın ömrünü uzatır diye düşünüyorum ona inanıyoruz, bunu anlatmak mümkün değil, tarif etmek çok kuvvetli edebiyatçı olmak lazım, onun için Giresun’u görmek lazım.Bizim insanımız hep hareket halinde genelde Karadeniz insani için geçerli, Giresun içinde geçerli yani bu yönde de sürekli hareket halinde. Yaşadığı coğrafya,yaşam biçimi bunu gerektiriyor. Yani hiç durmaz kadını, erkeği zaten kilo olarak da çok fazla göremezsiniz zaten."
Mersis
"Bilmiyorum geçmişte hiç şirket kuruluşu yaptınız mı? Bundan 10 yıl önce, 12 yıl önce, 15 yıl önce. Gerçekten birçok alanda olduğu gibi inanılmaz bürokratik işlemlerle dolu insanı canından bezdiren hem zaman olarak, hem de mali anlamda külfet getiren bir işti bütün diğer kamuyla muhatap olan alanlarda olduğu gibi ciddi bir yük getiren bir işlemdi bir şirket kuruluşu. AK Parti Hükümetleri zamanında bayağı bir prosedürler azaltıldı, kısaltıldı ama en son bu şu MERSİS projesi Merkezi Sicil Kayıt Sistemi olarak söylediğimiz bu sistemle artık bu parmaklarının ucunda nerede olursanız olun yapabileceğiniz bir hale getirildi. Yani bir şirket kuruluşunu ya da bir tescil işlemini değişikliği yani internet ortamında, elektronik imza ile notere gitmeden başından sonuna kadar hepsini oturduğumuz yerden sonuçlandırabilirsiniz onu o hale getirdik."
AVM Yasası
"Şimdi bakın, gerçekten bu konu da çok uzun yıllardan beri tartışılan, ama çok hassas konu. Bir tarafta alış veriş merkezleri, zincir shopları diğer tarafta esnaf var. Tüketicinin de haklarının korunması gerekiyor. Dolayısıyla böyle bir alanda düzenleme yapmak, regülasyon yapmak kolay değil. En sonunda çok uzun çalışmalardan sonra, ki aşağı yukarı 10 yıldan beri bu çalışma devam ediyor, öyle söyleyelim, en sonunda bir mutabakat sağlandı ve şu anda kanun tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderildi ve komisyonda inşallah bir aksilik olmazsa ayın 12’sinde görüşülmeye başlanacak. Kaybolmaya yüz tutmuş sanatlarla ilgili de alış veriş merkezleri alanlarının binde 2’sini tahsis etmek zorunluluğu olcak. Bunuda bakanlığımız belirleyecek. Hangi alanlar için olacağın, yani kaybolmaya yüz tutmuş, ama yaşatılması gereken mesleklere, sanatlara bir destek çerçevesinde."