Eğitim toplantısına büyükşehir belediyesi bünyesinde kurulan toptancı hallerinden iki kişi, il, ilçe ve belde belediyeleri bünyesindeki toptancı halleri ile özel toptancı hallerinden birer kişi davet edildi.
28 Eylül Cuma gününe kadar devam edecek olan bu eğitim toplantısında, 5957 sayılı Hal Kanununa istinaden bu yılın Temmuz ve Ağustos aylarında çıkarılan 4 adet yönetmeliklerle getirilen düzenlemeler ile hal kayıt sistemi, bildirim işlemleri ve hal rüsumlarının tahakkuku, tahsili ve dağıtımına ilişkin konular detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
Toplantının açılışı Bakanlığımız Müsteşar Yardımcısı Ali Nural’ın katılımı ile yapıldı. Ali Nural açılış konuşmasında, ülkemizin sebze ve meyve üretimine uygun iklim koşulları, doğal özellikleri ve üretim alanları bakımından önemli bir potansiyele sahip olduğunu, bu potansiyelin, ülkemizi özellikle sebze ve meyve üretimi bakımından dünyada sayılı ülkeler arasında yer almasını sağladığını, ancak, özellikle sebze ve meyvenin pazarlanmasında ve tüketiciye ulaştırılmasında dezavantajlı olduğumuz bazı hususlar nedeniyle, mevcut bu üretim potansiyelimizi etkin şekilde kullanamadığımızı, zaman zaman dış pazarlarımızla ilgili yaşanan problemlerin de bu olumsuzluğu daha da artırdığını ifade etti.
Konuşmasında sebze ve meyve ticaretine yönelik bazı verileri de paylaşan Ali Nural, “2012 yılı tahmini rakamlarına göre sebze ve meyve üretimimizin bir önceki yıla göre %2,6 artarak 46,2 milyon tona ulaşması beklenmektedir. Bunun rakamsal değeri yaklaşık 73,6 milyar TL demektir.
Ancak, ürettiğimiz bu miktarın neredeyse yüzde 25’i zayi olmaktadır. Bu rakam 2011 yılı itibariyle yaklaşık 18 milyar TL’ye denk gelmektedir. Tek başına bu durum bile bize bu alanda düzenleme gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu durum, pazarlamanın ve tarladan sofraya kadar uzanan sürecin en az üretim kadar önemli olduğunu net bir şekilde göstermektedir.
Bu zayi oranının bir diğer manası şudur; çiftçimizin bin bir güçlükle ve emekle ürettiği dört domatesten biri vatandaşımızın sofrasına ulaşamadan heba olmaktadır.
Üretimimizin iç piyasada pazarlanması sürecinde yaşanan bu sıkıntının benzeri ihracat pazar hedefleri için de yaşanmaktadır. Çünkü böylesine büyük bir üretim potansiyeline rağmen, ürettiğimiz ürünlerin sadece %5’lik kısmını ihraç edebilmekteyiz.
Bunların yanı sıra, tarım sektöründe, hem üreticiye hem tüketiciye hem de sektöre destek veren karar alıcılar bakımından oldukça negatif etkisi olan büyük bir kayıtdışılık da söz konusudur. Geçmiş dönem ortalamalarına göre, toptancı halinde veya hale bildirilerek işlem görmesi gereken sebze ve meyvenin sadece yüzde 30’u kayıt altında işlem görmektedir. Kayıt dışı rakamın 2011 yılı itibariyle 29 milyar TL olduğu hesaplanmaktadır.
Bu durum, gelişmiş ekonomilerin bile krizden çıkış formülleri aradığı bu dönemde, gösterdiği performans ile tüm dünyanın takdirini kazanan Ülkemize yakışmamaktadır.
İşte, yeni Hal Kanunu ile birlikte, yaşadığımız bu sıkıntıları bertaraf etmeyi, büyüklüğümüzü ve üretim potansiyelimizi yeterince kullanarak bu sektörde Ülkemizin 2023 vizyonuna paralel bir dönüşüm gerçekleştirmeyi hedefledik.
Bu hedefimizi de, Hal Kanunu’nun sloganı olarak kullandığımız “tarladan sofraya, ticarette güven” diyerek ortaya koyuyoruz.” dedi.
Eğitim toplantısında, İç Ticaret Genel Müdürü İsmail Yücel’ de bir konuşma yaptı. İsmail Yücel konuşmasında, Hal Kanununun uygulamasında en önemli aktörlerin toptancı hal yönetimlerinin ve belediyelerin olduğunu belirterek, Bakanlık olarak ilk kez Kanunun ve Yönetmeliklerin uygulanmasına yönelik toptancı hal yöneticileri ile böylesine geniş kapsamlı ve katılımlı bir eğitim toplantısı düzenlendiğini, bunun amacının da uygulamada birliğin sağlanması olduğunu ifade etti.
Konuşmasında, bugüne kadar Bakanlığımızca konuyla ilgili yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren İsmail Yücel, bu tür eğitim toplantılarının ihtiyaç olması halinde önümüzdeki dönemlerde de yapılacağını söyledi.