"İletişimdeki Değişim Tarihteki Dönüm Noktasıdır"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB tarafından düzenlenen 'Yeni Yüzyılda Medya ve İletişim Arama Konferansı'na katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Yazıcı, değişen ve gelişen teknolojiler ışığında yeni medya teknolojilerinin sağladığı imkanlardan ve toplumsal anlamda insanlar üzerindeki olumlu ve olumsuz yöndeki etkilerinden kolaylıklardan bahsetti.

15 Aralık 2012
 
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, TOBB tarafından düzenlenen 'Yeni Yüzyılda Medya ve İletişim Arama Konferansı'na katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Yazıcı, değişen ve gelişen teknolojiler ışığında yeni medya teknolojilerinin sağladığı imkanlardan ve toplumsal anlamda insanlar üzerindeki olumlu ve olumsuz yöndeki etkilerinden  kolaylıklardan bahsetti.
 


Bakan Yazıcı, medyanın geleceği tartışılırken güven sorununun da ele alınması gerektiğini anlattı. Medyanın, eğlendirme ve kendi yorumlarını yapmasının yanı sıra güven konusunda da taviz vermemesi gerektiğini vurgulayanYazıcı, ''Toplumsal yapıyı, kültürel dokuyu nasıl değiştirip, dönüştürdüğünü de iyi hesap etmesi gerekiyor. Sadece magazin anlayışıyla yayıncılık, habercilik yapılmamalıdır. Sadece magazin anlayışıyla hareket etmek, medyanın inandırıcılığını, medya mensuplarının da toplumdaki saygınlıklarını kaybettirir'' dedi.
Yazıcı, şöyle devam etti: ''Türkiye'de, 2007 yılında yapılan bir araştırmaya göre, medyanın güvenilirlilik oranı yüzde 25. Bu oranla dünyada medyaya güven bakımından 128 ülke arasında sondan dördüncü sıradayız. Medyanın geleceği tartışılırken, güven sorunununda tartışılması gerekiyor. Bilginin doğruluğu, haberin doğruluğu konusunda sürekli bir şüphe çağında yaşıyoruz.''



-''Reklam bir hayat biçimini de pazarlar''-
Özellikle televizyonlarda yer alan reklamların güvenilirliğinin iyi araştırılması gerektiğine işaret eden Yazıcı, ''Reklam sadece bir ürün değil, bir hayat biçimini de pazarlar. Bu nedenle medyanın, her alanında çalışanlar gibi, reklamcıların da sosyal sermayeyi ve kültürel ögeleri en çok kullanan ve yeniden üreten kişiler olarak, reklam içeriğinde bazı noktalara azami dikkat göstermeleri gerekiyor. Reklamı yalan söyleme sanatı değildir, olmamalıdır da. Özellikle internet mecrasında yer alan reklamlara bakıldığında, piyasaların, kozmetik veya gıda takviyesi kapsamına giren ürünlerle dolu olduğu görülmektedir'' şeklinde konuştu.Yazıcı, bakanılığı bünyesinde kurulan Reklam Kurulu'na reklamlarla alakalı çok sayıda şikayet geldiğini aktardı.
Bu tür şikayetlerin geçmiş yıllara göre büyük ölçüde arttığını vurgulayan Yazıcı, ''Reklam Kurulu'na yapılan başvurulara baktığımızda sağlık, kozmetik veya gıda takviyesi kapsamına giren ürünlerin reklamlarına ilişkin şikayetler önemli ölçüde artmaktadır. İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren reklamlara ilişkin şikayetlerin, toplam şikayetler içindeki payı, yüzde 32 oranındaydı. Bu oran 2012'de yüzde 56'ya çıktı'' ifadelerini kullandı.
''2012 yılında Reklam Kurulu'na yapılan 2 bin 322 başvurunun yüzde 9'u bu tür gıda takviyesi reklamlarıyla ilgiliydi'' diyen Yazıcı, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bu yıl bu oran yüzde 30'a ulaşmıştır. Tüm bu reklamlar, bu alanda yaşanan sorunların ve tüketici mağduriyetlerinin, ekonomik büyümeyle birlikte giderek arttığını göstermektedir. Burada reklamları yayınlayan kuruluşlara da sorumluluk düşmektedir. Özellikle insan sağlığıyla ilgili ürünlerin reklamının yayınlanması, sadece maddi bir konu değildir. Medya kuruluşlarımızdan bu tür sağlıkla ilgili reklamlara hassasiyetle davranmalarını bekliyoruz.
Bakanlık olarak, sektördeki firmalara ve reklam ajanslarına idari cezalar vermekten ziyade, ülkemizde dürüst ve sorumlu bir pazarlama ortamının oluşmasını hedefliyoruz. Bu noktada, özgürlük ve güvenlik dengesinin, tüketicinin korunması yönünde iş birliği içinde kurmalıyız.''
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, televizyondaki dizilerin özendirici yanı olduğu endişesini taşıdıklarını belirterek, ''Çocuklara ve gençlere kötü örnek olacak, onların fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebilecek yayınlara karşı, herkesin topyekun sorumlu olduğunu unutmamak gerekiyor'' dedi.
Yazıcı, TOBB tarafından düzenlenen ''Yeni Yüzyılda Medya ve İletişim Arama Konferansı''nda yaptığı konuşmada, artık insanların gözünü dünyaya açtığı andan itibaren televizyon izlediğinin anlattı.
Medyanın, insan hayatında çok fazla önemli hale geldiğine işaret ederek, bu şekilde insanlara başka bir dünyanın kültürünü aktardığını söyledi.
''Bu başka dünya, başka kültürlerin dünyası değil, bizim kendi kurduğumuz bir dünyadır'' diyen Yazıcı, ''Bundan hareketle, medyacıların geleceği belirleme sorumluluğu içinde, nasıl bir dünyada yaşanmak isteniyor sorusunun cevabını vermesi gerekiyor'' diye konuştu.

-''İzlenme uğruna yapılan habercilik anlayışı meslek ilkelerine aykırı''-

Bakan Yazıcı, televizyonların yayın akışında toplumsal menfaati ön planda tutması gerektiğini aktardı. Bu konuda televizyonlara önemli sorumlulukların düştüğünü ifade eden Yazıcı, şöyle devam etti: ''İzleme oranı uğruna, ana haber bültenlerinin ve tiraj uğruna gazetelerin birinci sayfalarının magazinleşmesi, kurgusal, duygusal, gürültülü, polemikçi, magazinci bir standart ile yapılan habercilik anlayışı, en başta basın meslek ilkelerine aykırıdır. Televizyonda izlenen dizilere bakıldığında, çok eşlilik, kumalık, aile içi şiddet ve istismar, töre cinayetleri, kötü alışkanlıklar ve bağımlılıklar, aldatma, boşanma gibi konulara yer verilmektedir. Bu konular daha önce de işlenmişti defalarca başka yapımcılar tarafından ama böyle işlenmemişlerdi.''
''Bugünlerde izlediğimiz bu dizilerin özendirici bir yanı olduğuna dair kaygı taşımaktayız'' diyen Yazıcı, ''Çocuklara ve gençlere kötü örnek olacak, onların fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebilecek yayınlara karşı, herkesin topyekun sorumlu olduğunu unutmamak gerekiyor'' ifadelerini kullandı.
Yazıcı, yapılan bir araştırmada çocukların, sadece yüzde 4'ünün ailelerinin gözetiminde televizyon izlediklerinin tespit edildiğine dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı: ''Bu veriler bize, çocukların medya aracılığıyla verilen mesajları kısıtlamaksızın aldığını gösteriyor. Medya özellikle son dönemde yeni medya ile toplumsal değerlerin, kültürel yapının ve yeni nesillerin şekillenmesinde baş rol oynuyor. Şurası çok açık ki medya ve iletişim alanındaki değişimi çok yakından takip etmek, değişimi kendimize en hızlı şekilde uyarlamak, değişimi aynı zamanda kendimiz yönetmek zorundayız.''
Bolu'da düzenlenen konferansa Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin de katıldı.