"Kolay Ticaret, Büyük Türkiye" Mersin'de Tanıtıldı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Kolay Ticaret, Büyük Türkiye Projesi'nin bölgesel tanıtım toplantısına katıldı. Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, bakanlık olarak Türkiye'nin, ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke olmasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

26 Nisan 2013

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Kolay Ticaret, Büyük Türkiye Projesi'nin bölgesel tanıtım toplantısına katıldı. Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, bakanlık olarak Türkiye'nin, ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı ülke olmasını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Yazıcı, "İhracatçımızın gümrük işlemlerini kendi tesisinde yaptığı, firmalarımızın mallarını tırlara yükleyip, gümrüklere uğramadan doğrudan sınırı aşarak yurt dışındaki müşterilerine ulaştırabildiği ve gümrüklerde tır kuyruklarının olmadığı, işlemlerin bürokrasiye takılıp yavaşlamadığı bir Türkiye hedefliyoruz" dedi.
Türkiye'nin 3 milyonu aşkın ticari işletmesi, 1 trilyon doların üzerinde mal ve hizmet üretimi, 400 milyar dolara yaklaşan dış ticareti, 6 milyon tüketicisi ve sınırlarından her yıl milyonlarca insan ve araç giriş-çıkışının yapıldığı bir ülke olduğunu ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu:
"Bütün bunlarla ilgili işlemler ve süreçler bakanlığımızca takip edilmekte, güvenli ve kolay ticaretin yol alacağı kanallar, hızla ve büyük bir titizlikle inşa edilmektedir. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı iç ticaretin tüm yönlerini, gümrükler aracılığıyla da dış ticaretin tüm akışını düzenlemektedir. Gelişen teknolojinin ve buna bağlı olarak büyüyen ticaretin şartlarını bu değişim ve gelişmelere göre yeniliyoruz. Ticaretin her alanda daha kolay ve daha güvenli yapılması için yeni enstrümanlar geliştiriyoruz. Sistemlerin işleyişini düzenliyor, varsa aksaklıkları ortadan kaldırıyoruz. Bürokrasiyi azaltacak yeni projeler geliştiriyor ve uyguluyoruz. 2012 yılı gümrüklerde ve iç ticarette büyük bir yenilenmenin ve değişimin yılı olmuştur. Örneğin; ihtiyaçlara cevap veremeyen 55 yıllık Türk Ticaret Kanunu'nu yeniledik ve 1 Temmuz 2012 itibariyle de yürürlüğe soktuk. Ticari kodların yenilendiği devrim niteliğindeki bu kanun ile ticari hayatımıza çağdaş bir anlayış getirdik. 2013 yılı ise tüm bu çalışmaların uygulamaya dönüştüğü ve sonuçların görülmeye başladığı yıl olacak.

Yazıcı, günümüzde ticaretin kolaylaştırılmasının ekonomik kalkınma için hayati önem arz ettiğine işaret ederek, şöyle devam etti: 

"Ürünlerin piyasaya daha ekonomik, daha hızlı ve daha güvenli taşınması için işlem maliyetlerini düşürüyoruz. Yapılan araştırmalar; lojistik performanstaki artışın ticaret hacmini de arttırdığını göstermektedir. Özellikle düşük gelirli ülkelerde bu artış etkisi yüzde 15 civarındadır. Daha iyi lojistiğe sahip ülkeler, daha hızlı büyümekte, daha rekabetçi olmakta ve yatırımlarını artırmaktadır. Türkiye, 2010 yılı Uluslararası Lojistik Performans Endeksi genel sıralamasında 3.22 puanla 39'uncu sırada yer almaktaydı. 2012'de ülkemizin puanı 3.51'e yükselmiş ve ülke olarak lojistik performansımız, Çin'in ardından 27'nci sıraya çıkmıştır. Uluslararası araştırmalar gösteriyor ki, temel gümrük işlemleri, tüm ülke gruplarında birbirine oldukça yakındır. Fiziksel kontroller, hatta farklı kurumlar tarafından aynı sevkıyatın defalarca kontrolü gibi durumlar, ülkeler arasındaki farklılığı oluşturmaktadır. Yine Lojistik Performans Endeksi'nde Türkiye gümrük işlemlerinin verimliliği alanında 2012'de 3.16 puanla 155 ülke arasında 32'inci sırada yer almıştır. Başlattığımız yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasıyla gümrüklerde bekleme süresini daha da azaltıyoruz."
Cumhuriyetin 100'üncü yılında Türkiye için belirlenen hedeflere ulaşmak için büyük adımların atılması gerektiğini, bu anlamda 2023'e giden yolda önemli adımlar attıklarını dile getiren Yazıcı, "Zihinlerdeki kalıpları kırıyor, olaylara farklı yönlerden yaklaşıyoruz. Yaptığımız iş ve sorumluluk alanlarımızla ilgili büyük hayallerimiz ve büyük hedeflerimiz var. Bu kapsamda ihracatçımızın gümrük işlemlerini kendi tesisinde yaptığı, firmalarımızın mallarını tırlara yükleyip, gümrüklere uğramadan doğrudan sınırı aşarak yurt dışındaki müşterilerine ulaştırabildiği ve gümrüklerde tır kuyruklarının olmadığı, işlemlerin bürokrasiye takılıp yavaşlamadığı bir Türkiye hedefliyoruz" dedi. 

"En kolay, en güvenli ticaret" vizyonu doğrultusunda, "Kolay Ticaret, Büyük Türkiye" projelerini hayata geçirdiklerini anlatan Yazıcı, toplantıda iş dünyasının heyecanla beklediği ve gümrüklerde devrim olarak nitelendirilen "Yetkilendirilmiş yükümlü uygulaması", "İhracatta yerinde gümrükleme" ve "İzinli gönderici" uygulamalarını tanıttı. 

-Halkalı Gümrük Müdürlüğü'ndeki Durum- 

Bakan Yazıcı, yetkilendirilmiş yükümlü uygulamasının getirdiği en büyük yeniliklerden birinin yerinde gümrükleme olduğunu belirterek bu sayede ihracat başta olmak üzere her tesisi bir gümrük haline getirdiklerini bildirdi. 

Almanya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerde gümrük işlemlerinin yüzde 70'inden fazlasının, yerinde gümrükleme uygulaması çerçevesinde yapıldığını anlatan Yazıcı, uygulamanın önceliği ihracat işlemlerine vermek üzere yıl sonunda başlayacağını vurguladı. 

Bakan Yazıcı, bir yandan rüşveti, yolsuzluğu, kaçakçılığı önlemek için çalıştıklarını diğer yandan da ticaret erbabının iş ve işlemlerini hızlandırdıklarına işaret ederek şunları kaydetti: 

"Bazı gümrük idarelerimiz çok yoğun. Şu anda Halkalı Gümrük Müdürlüğümüzde bir tırın kuyrukta ortalama bekleme süresi 6-12 saat arasında değişmektedir. Bu sürenin hem maliyetleri yükselttiğini hem de siparişlerin zamanında teslim edilmesini zorlaştırdığını biliyoruz. İşte yerinde gümrükleme bu beklemeleri önlemek için atılan önemli bir adımdır. Sonuçta rekabet gücü daha yüksek, daha iyiyi daha ucuza ve hızlı şekilde teslim edebilen ihracatçılarımız, Türkiye ekonomisini 2023'e taşıyan lokomotifler olacaklardır. Yerinde gümrükleme yapmak isteyen bir firmanın yetkilendirilmiş yükümlü sertifikasına sahip olması ve en az 5 milyon dolarlık ihracat yapar aktifliği bulunması gerekir.

Her isteyenin yetkilendirilmiş yükümlü olamayacağını dile getiren Yazıcı, bu şartları sağlayamayan firmalar için de ticaret işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla "izinli gönderici" uygulamasını başlattıklarını belirtti. 

Yerinde gümrükleme uygulamasıyla güvenilir ihracatçıya tanınan kolaylıkların izinli gönderici uygulamasıyla güvenilir taşıyıcılara tanınacağını anlatan Yazıcı, "Bu statüyü alan taşıyıcıların müşterileri adına taşıdıkları malları kendi tesislerinde toplayacak, tırlara yükleyecek ve gümrük işlemlerini hiçbir gümrük görevlisinin nezareti olmadan, tamamen kendileri yapacaklardır. Yetkilendirilmiş yükümlü olsun veya olmasın herkes eşyasını gümrüğe uğramadan taşıtma kolaylığından faydalanabilecektir. İzinli gönderici olmayı talep eden bir firmanın yetkilendirilmiş yükümlü statüsüne sahip ve minimum 500 transit beyanı vermiş uluslararası bir taşıyıcı olması gerekiyor. Şirketler, hem yerinde gümrükleme hem de izinli gönderici statülerine sahip olabilmek için yetkilendirilmiş yükümlü statüsü almak zorundadır." 

Yazıcı, 1 Aralık 2012'de başlattıkları "Ortak transit" uygulamasının AB'ye tam üye olmadan taşımacılık sektörü açısından AB üyesi bir ülke gibi işlem yapabilecek konuma gelinen tek enstrüman olduğunu belirtti. 

-Çözüm Süreci- 

Bakan Yazıcı, hükümetin, devletin en önemli projelerinden birinin "Milli Beraberlik ve Kardeşlik" projesi olduğunu belirterek, şöyle devam etti: 

"Bu çözüm süreci de dediğimiz projedir. 30 yıldır Türkiye kaynağını terörle mücadeleye verdi. Binlerce şehidimiz var. Hep birlikte ağladık ağlıyoruz. Elbette ki ülkelerin kalkınması güven ve istikrarla olur. Güven her şeyin zeminidir. Güvenlik güçlerimiz kanunların verdiği görev bilinci çerçevesinde devletin en önemli görevi olan vatandaşın yaşama hakkını sağlama anlamında, insanımızın canına yönelik terörist eylemlerin bertaraf etme noktasında başarılı mücadelesini sürdürdü, sürdürmeye de devam edecek. Yaşama hakkının olmadığı bir yerde diğer hak ve özgürlüklerin çok fazla anlamı yoktur. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle, ülkemizin stratejik konumu itibariyle, Türkiye'nin etkin bir pozisyon üstlenmesi dolayısıyla bunu istemeyen arzu etmeyenler var. Dış destekçiler var. İçten bilerek bilmeyerek destek verenler var. Türkiye'yi bu beladan kurtaralım. Türkiye bunu sağladığı takdirde önünde hiçbir engel yok.

Türkiye'nin en büyük zenginliğinin kardeşlik olduğunu anlatan Yazıcı, şunları kaydetti:

"Bu kardeşliği ölçecek hiçbir değer yoktur. Bunu tesis etmeye çalışıyoruz. Bu kardeşlik Hazreti Adem'den Havva'dan geliyor. Elbette ki etnisiteler bir gerçektir. Ama hiçbir zaman üstünlük aracı değildir. Kardeşliğimiz her şeyin üstündedir. Kardeşlik söylemini küçümseyenler var. Kardeşliğin çok güçlü bir hukuku var. Tek bayrak, tek devlet, tek vatan, tek millet gibi bir hassasiyeti var. Bu noktada kararlı bir duruş sergiliyoruz. Sorgulayanlar olabilir. 'Niye çıkıyor ne karşılığında çıkıyor' diye. Milletimizin hassasiyeti bizim hassasiyetimizdir. Biz bugüne kadar hep milletin gündemiyle, cumhuriyet hükümetinin gündemini örtüştürdük, bir tuttuk. Milletimizin yüzüne baktığımız zaman yüzümüzü kızartacak ya da milletimizin boynunu bükecek hiçbir iş yapmadık, yapmıyoruz. İnşallah Türkiye milli birlik ve kardeşlik ismini verdiğimiz ve alt başlık olarak çözüm süreci dediğimiz terörden arınma sürecini de başarıyla yerine getirecektir." 

Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu vurgulayan Bakan Yazıcı, "Çocuklarımız Malazgirt zaferinin bininci yılını kutlarken biz zirvede bir Türkiye hedefliyoruz. Koşturmamız bu" diye konuştu. 

Konuşmanın ardından Bakan Yazıcı, Mersin Ticaret Odası ile Mersin Ticaret Borsası'nın da aralarında olduğu kurumlara temsili "Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası" verdi.

fotograf yok
 

  •  

  •