Malatya kayısı üretiminde dünya birincisi olduğu gibi global pazarlarda da marka olacak

Bakan Tüfenkci Malatya Kayısı Çalıştayı'nda konuştu.

23 Ocak 2016
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, hedeflerinin hem üretiminde, hem de dünya pazarlarına sunumunda Malatya kayısısını alternatifi olmayan bir ürün haline getirmek olduğunu söyledi.

Bakan Tüfenkci ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Malatya’da düzenlenen, 2 gün sürecek Kayısı Çalıştayı'na katıldı.

Çalıştayın açılışında konuşan Bakan Tüfenkci, hükümetin 2023 yılı için dünya çapında en az 10 marka üretecek hedef belirlediğini, bunlardan birinin de mutlaka Malatya kayısısı olması gerektiğini ifade etti.

Kayısıyı Türkiye’nin en önemli endüstriyel değerleri arasına katmak istediklerini vurgulayan Tüfenkci, ''Marka olmanın amacı kayısımızı daha rekabetçi bir duruma getirmek, yani dış pazarlara daha fazla açabilmektir. Yapılan üretimin dünya pazarlarında bir marka değeri kazanması, üretimin tüm aşamalarını ve pazarlamasını kapsayan bir süreçtir. Markalaşma kaliteyi pazarlama stratejisidir. Önce tüm bu süreçleri aksayan yönleri tespit edip mükemmel bir üretim ve pazarlama sistemini oluşturmalıyız. Günümüz dünyasının ekonomik ilişkilerinde bu durumun bir çok örneği mevcuttur. Doğru pazarlama stratejilerini kullanan bir firma Afrika’nın, Güney Amerika’nın yegane zenginliği olan kahve çekirdeğini uluslararası bir marka haline getirerek yüksek kar marjıyla pazarlayabilmektedir" diye konuştu.

Bugünün ekonomik mücadelesinin bir anlamda markalaşma gücü üzerinden yürüdüğünü kaydeden Tüfenkci, "Dünya çapında marka üretmek aynı zamanda kendi kültürünü tanıtmak ve transfer etmek demektir. Hedefimiz hem üretiminde, hem de dünya pazarlarına sunumunda Malatya kayısısını alternatifi olmayan bir ürün haline getirmektir" dedi.

​Kuru kayısı üretiminde dünya birincisi olan Malatya’nın yaş kayısıda hem üretimde, hem de pazarlamada bir takım sıkıntıları bulunduğunu anlatanTüfe
nkci, şöyle konuştu:
"Kayısı üretiminde Türkiye olarak dünya birincisiyiz. Fakat bu birinciliğin ekonomik getirilerini arttıracak yeni çalışmalara ihtiyacımız var. İnşallah bu çalıştayda bu noktada yeni fikirler üretebiliriz. Yeni stratejiler belirleyebiliriz. Bilgi çağında yaşıyoruz. Artık ezbere tarım, ezbere ticaret devri geride kaldı. Yeni dönemde bilgiye dayalı küresel dinamikleri esas alan, sektörel riskleri doğru analiz eden ve en önemlisi gerçekçi yatırım planları içerisinde çalışmalar ön plana çıkıyor. 64. Hükümet olarak görevimize başlar başlamaz bir eylem planı hazırladık. Bu eylem planında tarım için de önemli başlıklar söz konusu. Örneğin çiftçiye seraların modernizasyonunda faiz kredi desteğinden tutun da genç çiftçilerimizin proje karşılığı 30 bin lira karşılıksız desteklere kadar bir çok noktada 64. hükümet olarak çiftçilerimize destek verdik. Tarım konusunda daha da detaylı çalışmalarımızı inşallah önümüzdeki dönem içerisinde kamuoyuyla paylaşacağız. Bu çalışmalarımızı Ankara’da masa başında, ezbere hazırlamıyoruz. Sektör temsilcileri bir araya geliyor. Sorunları, talepleri doğrudan öğreniyoruz. Bugün burada bir araya gelen sektörel paydaşların çalışmalarını, değerlendirmelerini, raporlarını çok önemsiyoruz."

"Organik tarımda yerimizi almalıyız"
Geçmişte hazırlanmış başarılı çalışmaların bulunduğunu, fakat bu çalışmaların güncellenmesi ve yeni pazarları da kapsayacak şekilde geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Tüfenkci, şöyle devam etti: 
"Ülkemizde sektörel analiz dediğimizde genellikle tek boyutlu yaklaşım söz konusu. Fındık, çay, kayısı, incir gibi önemli ihracat kalemlerimize sektörel analiz denildiğinde önce ürünün fiyatından başlanıyor ve analiz orada kalıyor. Bu analizlerin devamı getirilmiyor. Sektörel analizlerimizi sadece kayısı fiyatı üzerinden değil, rekolte üzerinden, ağaç sayımız üzerinden ve en önemlisi yeni yatırımlar, yeni pazarlar üzerinden değerlendirmeliyiz. Malatya kayısısını dünya markası haline getirmek için çok stratejik çalışmak, doğru adımlar atmak zorundayız. Kayısımızı daha değerli bir ihracat ürünü haline getirmek için neler yapabiliriz diye düşündüğümüzde tarımsal üretimi endüstriyle birleştirmek, ham maddeden maksimum çeşitte ürün elde etmek ve ürünleri doğru pazarlara sunmak çok önemlidir. Ayrıca yeni dünya pazarında gelişen organik tarım noktasında da Malatyalı kayısı üreticileri olarak yerimizi almalı ve dünyadaki bu trendi iyi takip etmeliyiz diye düşünüyorum."