Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, rekabet hukuku uygulamalarının; piyasaların etkin bir şekilde çalışmasını sağladığını belirterek, "Bu da sosyal ve ekonomik adaletin gelişmesi ve ülkemizin rekabet edebilirliğinin artması için vazgeçilmezdir" dedi.
Yazıcı, Rekabet Kurumu'nun 16. Kuruluş Yıldönümü dolayısıyla JW Marriott Otel'de düzenlenen toplantıda, girişim özgürlüğünün, temel hak ve özgürlüklerin en önemlilerinden birisi olduğunu söyledi.

Politik alanda olduğu kadar, ekonomik ve sosyal hayatta da özgürlüklerin teminat altına alınması ve geliştirilmesinin devletin asli görevleri arasında olduğunu ifade eden Bakan Yazıcı, temelde ekonomik özgürlük ve girişimleri güvence altına almayı hedefleyen bir rekabet politikasının da bu sorumluluğun içinde yer aldığını kaydetti.

Girişim özgürlüğünün tesis edilmesi ve korunmasının; ülkelerin ekonomileri ve refah düzeyleri açısından son derece önemli olduğunu anlatan Bakan Yazıcı, "Ancak bu özgürlüğün temininin yanı sıra iktisadi gücün haksız bir şekilde belirli merkezlerde yoğunlaşarak, siyasal alanda demokrasinin gerekleri ile bağdaşmayacak şekilde kullanılmasının da önüne geçmek gereklidir" diye konuştu.

Rekabet hukuku uygulamalarının; piyasaların etkin bir şekilde çalışmasını sağladığını anlatan Yazıcı, şöyle konuştu:
"Bu da sosyal ve ekonomik adaletin gelişmesi ve ülkenin rekabet edebilirliğinin artması için vazgeçilmezdir. Rekabet hukuku uygulamaları aynı zamanda yerli ve yabancı girişimcileri yatırımda bulunmaya teşvik etmek için iyi bir araçtır. Buna ek olarak; Rekabet hukuku uygulamaları sayesinde iç piyasada etkin olan teşebbüsler, uluslararası arenada daha etkin olacaklardır. İç piyasada rekabet eden ve kendini geliştiren teşebbüsler, uluslararası pazarlara açılma aşamasında daha az engeli aşmak durumunda kalacaktır. İyi işleyen rekabet politikaları aynı zamanda küçük ve orta ölçekli işletmelerin önündeki giriş engellerini kaldırmaktadır. Böylece küçük işletmelerin faaliyetlerini sürdürmelerini ve gelişmelerini de sağlamaktadır."

Yazıcı, etkin ve başarılı bir rekabet politikasının; adil, kuralları herkese eşit uygulayan bir devlet anlayışının ve ekonomi yönetiminin oluşum sürecinin de en önemli unsuru olduğunu vurguladı.

Bakan Yazıcı, rekabet politikasının başarıya ulaşmasının; devletin, daha sübjektif ve uygulanması zor, saydamlığı az olan müdahale araçlarına başvurma gereğini de ortadan kaldıracağını bildirdi.

"Hukuk kuralları, uygulanabilir olmadığı müddetçe anlam ifade etmez"
Hukuk kurallarının, uygulanabilir olmadığı müddetçe herhangi bir anlam ifade etmeyeceğine dikkati çeken Bakan Yazıcı, rekabet hukukuna ilişkin düzenlemelerin onları etkin bir şekilde uygulayacak makamdan bağımsız olarak değerlendirilemeyeceğinin de açık olduğunu belirtti.
Yazıcı, bugünkü toplantının temel konusu olan "kamu müdahalelerinin piyasalardaki etkileri ve rekabet politikası perspektifinden analizi"nin de son derece önemli olduğuna işaret etti.

Mülkiyet, ticaret, girişim ve rekabet özgürlüğünü teminat altına alan bir rekabet politikasının yürütülmesinin hükümetin temel misyonlarından biri olduğunu ifade eden Yazıcı, şöyle devam etti:
"Bu doğrultuda rekabet politikamızın 2 temel önceliği bulunmaktadır. İlki ekonomik özgürlüklerin gelişimi lehine kamu müdahalelerinin sınırlandırılması, ikincisi kamusal düzenlemelerin, müteşebbislerin önünü açacak şekilde ele alındığı bir piyasa düzeninin oluşması ve gelişmesi. Ülkemizde rekabetçi düzenin daha iyi gelişmesi bakımından hala alınacak önemli mesafeler olduğunu biliyoruz. Bu yolda daha hızlı yürümek için, tutarlı ve etkili bir rekabet politikasının uygulanması temel hedefimizdir. Bunun için kamu kurumları arasında bir anlayış birliği oluşturmak, eş güdüm sağlamak konusunda kamu yönetimi olarak hepimizin sorumluluğu vardır. Bu amaçla bugün burada Rekabet Kurumu tarafından hazırlanarak kamuoyuna sunulan 2013 Rekabet Raporu özel bir önem taşımaktadır."

Bakan Yazıcı, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Yazıcı, Rekabet Kurumu'nun bankalara yönelik soruşturmasına ilişkin, "Beğenmeyenler, bunu yargıya taşırlar. Bunu tartışmanın önemi yok. Herkes imzasını attığı işlem neyse onun sorumluluğunu taşır" dedi.