TESK'in İftarı Başbakan Erdoğan'ın KatılımıylaYapıldı

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) tarafından düzenlenen iftar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın katılımıyla gerçekleşti. Ankara Vilayetler Evi'nde yapılan iftar programına İçişleri Bakanı Muammer Güler, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldılar.

24 Temmuz 2013


Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) tarafından düzenlenen iftar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın katılımıyla gerçekleşti. Ankara Vilayetler Evi'nde yapılan iftar programına İçişleri Bakanı Muammer Güler, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu da katıldılar. 

Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Müsteşar Ziya Altunyaldız, Müsteşar Yardımcıları Neşet Akkoç, Sezai Uçarmak, Mehmet Güzel ve İsmail Yücel’in hazır bulunduğu iftar programında bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, "Esnafı çökertirsek, hükümeti deviririz anlayışı tek kelimeyle barbarcadır" diyen Başbakan Erdoğan, "Bu ülkenin kazanımlarına, bu ülkenin değerlerine, bu ülkenin her bir ferdine nasıl bir düşmanlık, nasıl bir kin ve garez içinde olduklarını görüyorsunuz. Hükümetle olan meselesini Türkiye ekonomisini çökertmek suretiyle halletmek isteyenlerin, 76 milyonun içinde bulunduğu geminin tabanına delik açmaya çalışan zavallı kemirgenlerden hiçbir farkı yoktur" diye konuştu.

Bizim Esnafımız Sadece Kendi Kar ve Zararına Dikkat Eden Değil, Ülkesinin ve Milletinin Karını kendi Kazandığının Çok Üzerinde Gören Bir İnsandır

Erdoğan, esnafın Türkiye için, millet için, toplumsal yapı ve kardeşlik için önemli olduğunu daha önce de söylediğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bizim kültürümüzde, bizim, kadim medeniyetimizde esnaf ekonomik boyutunun ötesinde bir medeniyet inşa eden, bir medeniyet tasavvuru olan kesimdir. Esnaf, bizim tarihimizde 12. yüzyıldan bu yana kadar ahlakın, disiplinin, dayanışmanın adeta yapı taşıdır. Bizde esnaf öyle bir kesimdir ki gönül yapmayı, kar etmeye tercih eder. Bizde esnaf, insanların kalbinde edindiği mertebeyi kasa defterindeki rakamların önünde tutar. Bizim esnafımız, akşam ne kadar para kazandığından çok ne kadar gönül kazandığının muhasebesini yapan kişidir. Bizim esnafımız sadece kendisini kar ve zararına değil, sokağının mahallesinin, şehrinin, ülkesinin ve milletinin de kar ve zararına hassasiyetle dikkat eden, ülkesinin ve milletinin karını kendi kazandığının çok çok üzerinde gören bir insandır."

Fatih Sultan Mehmet'in Edirne'de tebdili kıyafet gezerken, bir iş yerine girip yağ, bal ve peynir istediğini, dükkan sahibinin yağ tarttıktan sonra onu bal ve peynir almaya başka bir iş yerine, bal ve peynir almaya gittiği yerde ise esnafın peynir için başka bir iş yerine yönlendirmesini anlatan Erdoğan, "Bu ülkenin esnafı böyle bir yüksek ahlakın, böyle derin bir medeniyetin taşıyıcısıdır" değerlendirmesini yaptı.

Esnafın dürüstlüğüne bir başka kıssa anlatarak örnek veren Erdoğan, "Yabancı bir esnaf geliyor.  Osmanlı esnafından bir top kumaş almak istiyor. Osmanlı esnafı tüccara, seçtiği kumaşın hatalı olduğunu, onu satamayacağını söylüyor. Yabancı tüccar, ne kadar ısrar etse de bu ayıplı malı satmıyor. 'Siz bu ayıplı malı kendi ülkenizde satarken belki ayıplı olduğunu söylemeyi unutursunuz, böylece sizin müşterilerinize ayıplı malı ben satmış olacağım. Neticede, Osmanlı'nın gururu,  şeref  ve haysiyeti rencide olacak. Ben buna izin veremem' diyor. Bizi millet olarak bugünlere ulaştıran, emin olunuz işte bu yüksek ahlaktır. İşte bu dürüstlük anlayışıdır" diye konuştu.



Esnafın, sosyal dayanışmanın  öncüsü, toplum içinde edebin, terbiyenin koruyucu ve yaşatıcısı olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Esnaf ahidir yani kardeştir, yani eli açıktır, yani cömerttir. Bizim kültürümüzde, bizim kadim medeniyetimizde, ahilik teşkilatımızda esnaf olmak öyle kolay değildir. Dükkan açan, alım satım yapan öyle kolay kolay esnaf sayılmaz. Esnaflığın yani ahiliğin uzun bir temel ilkeler listesi vardır. İyi huylu olacak, güzel ahlaklı olacak, ahdinde, sözünde, sevgisinde vefalı olacak. Gözü gönlü kalbi tok olacak. İçi dışı bir olacak. Sözü bir olacak her zaman her yerde Allah’a güvenecek. Alimlere dost olacak. Dostlara danışacak. Söz söylerken elbise giyerken, evden çıkarken, yürürken, mahallede pazarda, alışverişte ahiliğin yani esnaf olmanın temel ilkelerine harfiyen uyacak. Esnaf olmanın, ahi olmanın afetleri de var. Nedir o? Gammazlık, kibir, haset ahinin falaketidir. Yalancılık, hırsızlık, haram yemek ahinin aynı şekilde afetidir, felaketidir. Esnaf yani ahi, ahiliğin üç açık şartını yerine getirecek. Nedir o? Elini açık tut, kapını açık tut, sofranı açık tut. Yine esnaf yani ahi, ahiliğin şu üç kapalı şartını da yerine getirecek: Dilini bağlı tut, gözünü bağlı tut, belini bağlı tut. İşte biz böyle teşkilata sahip milletiz. Biz köklerinde, medeniyetin kaynağında bütün nesillerinin damarında böyle bir kültürü, böyle bir ahlakı, böyle bir edep ve hayayı taşımak zorunda olan bir milletin mensuplarıyız."