Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 7. Avrasya Yükseköğretim Zirvesi'nde Konuştu

Bakan Muş: "2022 yılında da beklentimiz, hizmet ihracatımızın bu ivmesini devam ettirerek 2019 rakamlarını yakalamasıdır"

02 Mart 2022

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kovid-19 salgınının etkisiyle 2020'de özellikle taşımacılık ve turizm gelirlerinde düşüş yaşandığını belirterek, "2021 yılında hizmet gelirlerimizde hızlı bir toparlanma dönemine girildi. 2022'de de beklentimiz, hizmet ihracatımızın bu ivmesini devam ettirerek 2019 rakamlarını yakalamasıdır." dedi.

Bakan Muş, Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS) tarafından 7'ncisi düzenlenen Avrasya Yükseköğretim Zirvesi'ne (EURIE) video konferans yöntemiyle katıldı. Hizmet sektörlerinin tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin odaklandığı bir alan olduğunu ifade eden Muş, yıl bazında mal ticaretinden daha hızlı bir seyirde büyüyen dünya hizmet ticaretinin 2019'da 6,2 trilyon dolara ulaştığını, 2020'de salgın nedeniyle bir önceki yıla göre yüzde 19,7 küçülerek 4,9 trilyon dolar olarak gerçekleştiğini söyledi. 

Bakan Muş, Türkiye'nin hizmet ihracatının 2002'de 14 milyar dolar olduğunu ve 2019'da Cumhuriyet tarihinin rekor düzeyine ulaşarak 62,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini anımsatarak şöyle devam etti:

"Salgının etkilerinin en yoğun hissedildiği 2020 yılı verisinde ise özellikle taşımacılık ve turizm gelirleri başta olmak üzere bir düşüş yaşanmış olsa da 2021 yılında hizmet gelirlerimizde hızlı bir toparlanma dönemine girildiğini büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. 2022 yılında da beklentimiz, hizmet ihracatımızın bu ivmesini devam ettirerek 2019 rakamlarını yakalamasıdır."

Bakanlık olarak, uluslararası hizmet ticaretini ileri bir noktaya taşımak ve hizmet sektörlerinin ülke lehine gelişim göstermesi için pek çok çalışma yürüttüklerini dile getiren Muş, faaliyetleri geçen yılın temmuz ayında kurulan bir genel müdürlükle sürdürmeye devam ettiklerini bildirdi.

"Eğitim sektörü stratejik öneme sahip"

Bakan Muş, uluslararası hizmet ticaretine konu sektörler arasında önemli bir yere sahip olan "eğitim hizmetleri"nin "yumuşak güç" özelliği bakımından da başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyada önemle ele alındığını ifade etti.

Ekonomik değer olarak bakıldığında uluslararası öğrencilerin öğrenim masraflarıyla eğitim kurumlarına doğrudan bir kaynak aktarımı sağladığına işaret eden Muş, yaşam maliyetleri bakımından da bunun ülke ekonomilerine artı değer oluşturduğunu dile getirdi.

Muş, uluslararası öğrencilerin ev sahibi ülkeler için yurt dışındaki genç ve nitelikli beyin gücüne erişim açısından büyük öneme sahip olduğuna dikkati çekerek, uluslararası öğrenci hareketliliğinin "kamu diplomasisi" aracı olarak görüldüğünü ve kalkınmada da önemli bir rol üstlendiğini ifade etti.

"Eğitim sektörü diğer sektörlerden farklı olarak sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik pek çok alandaki etkinliği nedeniyle stratejik bir öneme sahip." diyen Muş, Bakanlığın sektörü 2012'de "hedef sektör" olarak belirlediğini hatırlattı.

"Türkiye, dünyada en çok uluslararası öğrenci çeken 11. ülke"

Muş, Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının sahip oldukları eğitim kalitesiyle pek çok ülkeden uluslararası öğrenci çektiğini belirterek, "2012 yılında ülkemizde öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısı 31 bin iken bu rakam 2021 yılında 224 bine ulaşmıştır. Bu yönüyle Türkiye, dünyada en çok uluslararası öğrenci çeken 11'inci ülke konumdadır." diye konuştu.

Döviz cinsinden kredilere erişim konusunda eğitim hizmetleri sektörünün yaşadığı mağduriyeti Bakanlık girişimleriyle yakın zamanda giderdiklerini vurgulayan Muş, sektörün ilettiği diğer gündem maddelerinin de takipçisi olduklarını söyledi.
Bakan Muş, zirvenin hem ülke ve bölgedeki üniversiteler hem de dünyadaki tüm yüksek öğretim kurumları açısından etkili ve verimli iş birlikleri oluşturulmasına imkan sağlayacağına inandıklarını sözlerine ekledi.