Ticaret Bakanı Muş, İzmir İş Günleri etkinliğinde konuştu

Bakan Muş: "Küresel ekonomi ve ticarette yaşanan bu sıkıntılı dönemde, Türkiye olarak dayanıklı küresel gıda tedarik zincirleri kurulmasına yönelik çalışmalarımızı ikili, çoklu ve çok taraflı platformlarda aktif şekilde sürdürmekteyiz"

01 Eylül 2022

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye'nin dayanıklı küresel gıda tedarik zincirleri kurulmasına yönelik çalışmalarına aktif şekilde devam ettiğini belirterek, "Küresel tarım ve gıda arzının sürdürülebilirliğine yönelik ticaret ve lojistik politikalarının tüm dünyada etkili şekilde hayata geçirilmesi önemlidir. Biz bu konuda Türkiye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmayı da sürdüreceğiz." dedi.

Bakan Muş, 91'inci İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında Ticaret Bakanlığı himayesinde "Tarım Ticareti: Dayanıklı Küresel Gıda Tedarik Zincirleri Kurulması" temasıyla düzenlenen İzmir İş Günleri etkinliğine çevrim içi katıldı. Konuşmasında küresel gıda kriziyle ilgili sorunlara değinen Muş, bunlara Kovid-19 salgını ve jeopolitik sorunlar gibi şokların da eklendiğini söyledi. Muş, iklim değişikliğinin tarım ürünleri üzerindeki etkisine dikkat çekerek, Türkiye'nin küresel tarım ürünleri ticaretinde net ihracatçı pozisyonuyla önemli bir oyuncu olduğunu bildirdi.

Geçen iki yılda Kovid-19, Rusya-Ukrayna Savaşı, lojistik sorunlar, tedarik zincirlerindeki bozulmalar, ham madde ile gıda ve enerji krizleriyle karşı karşıya kalındığını hatırlatan Muş, bu gelişmelerin, tüm ekonomileri etkisi altına alan enflasyon dalgasına sebep olduğunu dile getirdi. Muş, gelinen noktada 2022 yılında küresel ekonomide önemli bir yavaşlama beklendiğini kaydetti. Kovid-19 döneminde karşı karşıya kalınan tedarik ve lojistik sorunlarının, tarım sektörünün önemini bir kez daha hatırlattığına işaret eden Muş, tarım sektöründe lojistik maliyetlerinin düşürülmesinin kritik hale geldiğini ifade etti.

Muş, birçok ülkenin gıda tedariki açısından stratejik otonomiyi tartışmaya, kendi kendine yetebilmenin formüllerini aramaya ve buna yönelik stratejileri hayata geçirmeye başladığına dikkati çekerek, "Lojistik alanda yaşanan bu sorunlar, tedarik alanlarının çeşitlendirilmesinin, tedarikte daha yakın coğrafyaların öne çıkarılmasının ve tedarikin bölgeselleştirilmesinin önemini ortaya koymuştur. Bu kapsamda, tarım sektöründe bölgesel iş birlikleri ve ortaklıkların geliştirilmesi de kritik bir önem kazanmıştır." diye konuştu.

"Küresel iş birliği önemli"

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın küresel tarım ve enerji piyasalarında yeni bir kriz etkisi oluşturduğunu belirten Muş, ayçiçeği, buğday ve mısır gibi ürünlerde en önemli tedarikçiler arasında yer alan bu iki ülkeden arzın kesintiye uğramasıyla küresel gıda krizi riskinin oluştuğunu anlattı. Muş, artan enerji fiyatlarının da pek çok ülkede artan maliyetler nedeniyle üretimi durma noktasına getirdiğini ifade ederek, özellikle Rusya menşeli gübre ihracatının kesintiye uğramasının da gübre arzında sıkıntıya neden olduğunu bildirdi.

Bakan Muş, bu durumun, hem küresel emtia fiyatları enflasyonunu daha da artırdığını hem de düşük gelirli ülkelerde gıdaya erişimi ciddi bir sorun haline getirdiğini söyleyerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Bu konjonktür içinde ülkemizin ara buluculuğunda Karadeniz'de hayata geçirilen tahıl koridoru, Ukrayna menşeli tahıl ve diğer temel tarım ürünlerinin dünya piyasalarına yeniden erişimini sağlamış ve küresel bir gıda krizinin önüne geçilmiştir. Tahıl koridoru etkisiyle buğday, mısır ve ayçiçeği gibi birçok tarım ürününün fiyatları savaş öncesi dönemdeki seviyelere gerilemiştir. Bu kriz örneğinde görüldüğü gibi, küresel iş birliği, önümüzdeki dönemde karşılaşılabilecek yeni risklerin aşılmasında ve gıda arz güvenliğinin sağlanmasında önemli bir faktör olacaktır."

"Ticaret kanalları açık tutulmalı"

İklim değişikliğine bağlı sorunların da küresel tarım ve gıda ürünleri arzı bakımından en önemli zorluklar arasında yer aldığını vurgulayan Muş, şunları kaydetti:

"İklim kaynaklı aşırı doğa olayları nedeniyle tarım üretiminde yaşanacak dalgalanmalar karşısında gıda arz güvenliğinin sağlanması için ticaret kanallarının açık tutulması ve tarım ürünleri üzerindeki spekülasyonların minimuma indirilmesi önem arz etmektedir. Bu çerçevede uluslararası iş birliğinin geliştirilmesinin özellikle farklı tarım havzaları arasındaki ticaretin aksamadan sürdürülebilmesi elzemdir. Yakın iş birliği içinde yürütülecek küresel bir politika tasarımına ve uygulamasına ihtiyaç olduğu aşikardır. Birçok uluslararası oluşum bu konuya eğilmiştir. İkili ve bölgesel iş birliği modellerinin de bu süreçte etkili olacağına inanıyoruz. Küresel ekonomi ve ticarette yaşanan bu sıkıntılı dönemde Türkiye olarak dayanıklı küresel gıda tedarik zincirleri kurulmasına yönelik çalışmalarımızı ikili, çoklu ve çok taraflı platformlarda aktif şekilde sürdürmekteyiz. Küresel tarım ve gıda arzının sürdürülebilirliğine yönelik ticaret ve lojistik politikalarının tüm dünyada etkili şekilde hayata geçirilmesi önemlidir. Biz bu konuda Türkiye olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmayı da sürdüreceğiz."