Tüfenkci, "Türkiye'de İş Ortamı" toplantısında katıldı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "Ekonomideki olumlu gidişatın uluslararası raporlarda karşılığını bulmasını istiyoruz." dedi.

31 Mayıs 2017
Tüfenkci, Dünya Bankası İş Ortamı Raporu'nun değerlendirildiği "Türkiye'de İş Ortamı" toplantısında yaptığı konuşmada, iş dünyasının istikrar, güven, öngörülebilir ve güçlü hükümet istediğini belirterek, Türkiye'nin 16 Nisan referandumu ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine "evet" dediğini anımsattı. 

AK Parti hükümetlerinin bir yandan demokrasiyi geliştirirken, diğer yandan ekonomiyi büyüttüklerini, terör örgütleriyle mücadele ederken, milli birlik ve beraberlik sağladıklarını ifade eden Tüfenkci, şunları söyledi:

"Büyük Türkiye'nin önüne çıkartılan engelleri milletin desteği ile bir bir aşarken vatan haini, millet düşmanı FETÖ'nün yaptığı 15 Temmuz karşısında milletimizin asil duruşuna uygun olarak iş dünyamız da darbeye ilk tepki verenlerin başında gelmiştir. Üretimin çarklarını durdurmamıştır. Ticaret erbabımız gece darbeye karşı meydanlarda gündüz işinin başında olmuştur. Deyim yerindeyse hem demokrasiyi hem de ekonomiyi kurtarmıştır. İş dünyası, iş adamı için güvenilirlik her şeyin önünde gelir. Milletin ve devletin güvenliği için getirilen OHAL'in terör ile arasına mesafe koyan hiçbir iş adamımıza etkisi yoktur. OHAL'den dolayı kapatılan bir tane fabrika, iş yeri bulunmamaktadır. Hayata geçirdiğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uyum yasalarını çıkartacağız. Sizlerin bizlere önereceğiniz konular hükümetimizin birinci gündem maddesini oluşturuyor."

Tüfenkci, 16 Nisan'dan sonra yeni bir sisteme geçildiğini anımsatarak, ülkenin bundan sonra hem demokrasiyi geliştirerek hem de ekonomiyi güçlendirerek yoluna devam edeceğini söyledi. 

Bu yılın ilk çeyreğinde güçlenen güven ortamıyla birlikte yabancı yatırımların yükseldiğine işaret eden Tüfenkci, "Ekonomideki olumlu gidişatın uluslararası raporlarda karşılığını bulmasını istiyoruz, özellikle. Yaptıklarımızı arkadaşlarımız anlattılar, anlatacaklar da. Yapabilecek ne varsa birinci elden, özellikle anket doldurucular tarafından ifade edilmesini arzu ediyoruz." dedi. 

Türkiye'nin diğer uluslararası raporlar gibi Dünya Bankası İş Ortamı raporlarını da dikkatle izlediğini belirten Bakan Tüfenkci, her yıl özellikle ilgili kurumlarla raporu ve Türkiye'nin durumunu incelediklerini ve üzerinde çalıştıklarını kaydetti. 

Tüfenkci, Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) kapsamında Türkiye'nin sıralamasını iyileştirecek eylemleri belirlediklerini ve ilerleme süreçlerini takip ettiklerini aktararak, sözlerine şöyle devam etti:

"Özellikle 2017 İş Ortamı Raporu'ndaki sonuçların Türkiye'deki iş ortamına ilişkin reel durumu tam olarak yansıtmadığı kanaati bizlerde oluştu gibi duruyor. Pek çok noktada raporun metodolojisi konusunda eleştiriler getirilebilir ama biz bu eleştirilerle kendimizi rapordaki bakış açısından farklı bir yere koymuyoruz. Bu raporu dikkate alırken Türkiye'deki yatırımcıların, reel sektörün önünü nasıl açabiliriz, iş yapabilme imkanını nasıl kolaylaştırabiliriz? Bunun çalışmalarını yapıyoruz. Doğrudan uluslararası yatırımcının Türkiye'de iş yapabilmesi önündeki engeller ile Türkiye'nin kendi girişimcisinin önündeki engeller neler, bunları tartışıyoruz ve çözümü noktasında ilerleme kaydediyoruz."

İş Ortamı Raporu Eylemi kapsamında bakanlıklar ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun toplamda 32 eylem başlığında çalışmaların sürdüğünü belirten Tüfenkci, 10 eylemin tamamlandığını, 22'sinde ise çalışmaların devam ettiğini kaydetti. 

Tüfenkci, tamamlanan eylemlere bakıldığında gelecek dönemde vergi ödeme, inşaat izinleri, kredi temini gibi birçok başlıkta ülke sıralamasında ilerleme beklediklerini ifade ederek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapı ruhsatlarının standart formunun sadeleştirildiğini, bu anlamda inşaat izinleri ve tapu noktasında bir takım iyileştirmelerin gelecek dönemde etkisinin görüleceğini söyledi. 

Maliye Bakanlığı'nın Ocak 2018'tan itibaren yıllık beyannameler üzerinden hesaplanan gelir ve kurumlar vergisine yüzde 5 indirim imkanı getirdiğini hatırlatan Tüfenkci, bunun da raporda vergi ödeme başlığına etki edeceğini düşündüklerini dile getirdi. 

Bakan Tüfenkci, Bakanlık olarak kredi temini ve şirket kurulumu konusunda yaptıkları düzenlemeleri ve getirdikleri kolaylıkları da anlattı.

"Şirketlerin genel kurullarını elektronik ortamda yapmalarına imkan tanıdık"

Bülent Tüfenkci, 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun 2017 itibariyle yürürlüğe girdiğini anımsatarak, kısa süre geçmesine rağmen menkul rehinlerindeki rakamların 20 milyar liranın üzerine çıktığını gördüklerini söyledi.

Bunun nedenlerine bakıldığında teminatlandırma işleminin maliyetlerinin çok düşük olduğuna işaret eden Tüfenkci, burada iki tacirin de bu imkanı kullanmasına imkan tanındığı ve menkul malların sınırlarının gerçekten fazla olması nedeniyle, özellikle iş adamları ve KOBİ’ler tarafından ciddi anlamda kullanıldığını gördüklerini dile getirdi.

Tüfenkci, şirketlerin genel kurullarını elektronik ortamda yapmalarına imkan tanıdıklarını anımsattı.

Türkiye’de elektronik ticaretin daha güvenli yapılabilmesi için Güven Damgası gibi uygulamaların özellikle e-ticaretin önündeki engelleri kaldırmaya yönelik ve güven unsurunu getirmeye yönelik önemli değişiklikleri gerçekleştirdiğini anlatan Tüfenkci, karekodlu çeke yönelik neler yaptıklarından da bahsetti.

Tüfenkci, gümrüklerdeki ödemelerin banka kartları vasıtasıyla yapılması noktasında Maliye Bakanlığı ile ortak bir çalışma gerçekleştirdiklerini ve ilk uygulamayı 1 Temmuz 2017’de hayata geçirmiş olacaklarının altını çizdi.

 "Rusya, Türkiye’nin önemli ticaret partnerlerinden birisi"

Bakan Tüfenkci, konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Rusya’nın Türkiye’ye yönelik bazı kısıtlamaları kaldırmasına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Tüfenkci, Cumhurbaşkanının girişimiyle Rusya tarafından uygulanan kısıtlamaların kaldırıldığını anımsattı.

Tüfenkci, sözlerine şöyle devam etti:

“Daha sonraki görüşmeler neticesinde bu kısıtlamaların son artıklarının da kaldırıldığı ifade ediliyor. Dolayısıyla Rusya, Türkiye’nin önemli ticaret partnerlerinden birisi. İki ülkenin devlet başkanları tarafından konulmuş hedefler var. Bu hedefleri yakalayabilmemiz için bu kısıtlamaların kaldırılması ve iki ülke arasındaki ticaretin normalleşmesi gerekir. Türkiye bu anlamda adımlarını atmıştır. Rusya’nın da sevindirici bir şekilde bu adımları attığını görüyoruz. Bir ivme yaşanıyor. Özellikle 2017’nin başından itibaren Rusya’ya yapmış olduğumuz ihracatların arttığını görüyoruz."