Türkiye-Hırvatistan Yuvarlak Masa Toplantısı

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Hırvatistan'ın Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı vesilesiyle Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesine yönelik katkılarını son derece önemsediklerini belirterek, "Bu anlaşmayı günümüz ekonomik koşullarına adapte etmemiz gerekiyor." dedi.

11 Şubat 2020

Ticaret Bakanlığının koordinasyonu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile Hırvatistan Ekonomi Odasının organizasyonunda, iş insanlarının katılımıyla Türkiye-Hırvatistan Yuvarlak Masa Toplantısı yapıldı. 

Pekcan, toplantının açılışındaki konuşmasında, Hırvatistan Ekonomi, Girişimcilik ve El Sanatları Bakanı Darko Horvat ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki sorunları masaya yatırdıklarını söyledi. Pekcan, ticaretin önündeki engelleri kaldırmak, siyasi politik çekişmeleri ticari konulardan ayrı bir mecrada değerlendirmek gerektiğini ifade etti.

Hırvatistan ile bu yıl Karma Ekonomik Komisyon toplantısını da gerçekleştirmeyi planladıklarını dile getiren Pekcan, "Bunun yanı sıra Hırvatistan ile Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) Anlaşması için de çalışmalarımıza devam edeceğiz. Aynı zamanda basitleştirilmiş gümrüklerle ilgili çalışmamızı sürdüreceğiz. Biz Hırvatistan'ın AB dönem başkanlığının çok başarılı geçeceğine inanıyoruz. Bu dönemde de ilişkilerimizin hem Türkiye-Hırvatistan hem de Türkiye-AB ilişkileri açısından çok pozitif yönde etkilenmesini bekliyoruz." diye konuştu. 

Bakan Pekcan, AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın 1996 yılında yürürlüğe girdiğini ve kesin üyeliğe kadar geçici bir anlaşma olarak görüldüğünü anımsatarak şöyle devam etti:

"Dolayısıyla Gümrük Birliği Anlaşması'nda birçok maddenin üzerinde çok durulmayarak, bunlara 'geçici' muamelesi yapılmıştır. Artık şu anda yeni imzalanan yeni nesil serbest ticaret anlaşmalarının kapsamları çok daha geniş ve kapsayıcıdır. Hırvatistan'ın AB dönem başkanlığı vesilesiyle AB ile Türkiye'nin Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesine ilişkin katkılarını da son derece önemsiyoruz. Bu anlaşmayı günümüz ekonomik koşullarına adapte etmemiz gerekiyor. Hizmetler, e-ticaret, tarım, kamu alımlarının da bu anlaşmaya dahil edilmesiyle Türkiye ile Hırvatistan arasındaki iş ilişkileri daha da artacak, yeni potansiyel alanlar çıkacaktır." 

Görüştükleri ülkelerle anlaşmanın güncellenmesinin gerekliliği üzerinde durduklarına işaret eden Pekcan, yapılan etki analizlerinin bu anlaşmanın güncellenmesinin ekonomik ve ticari açıdan her iki tarafın menfaatine, ekonomik refahın artırılmasına katkı sağlayacak bir süreç olduğunu bildirdi. 

Pekcan, bugün iş birliklerinin daha da önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:

"Küresel ticaret savaşlarının görüldüğü, uluslararası ticaretin kısıtlandığı, korumacılık önlemlerinin çoğaldığı ve bir taraftan da koronavirüs gibi salgınların arttığı bir dönemde yeni ekonomik fırsatlar yaratmamız artık daha kritik bir hale gelmiştir. Bölgesel iş birlikleri daha anlamlı ve daha önemli olmuştur. Bu süreçte özel sektör temsilcilerinin de katkılarını son derece önemsiyoruz."

- "Teknoloji, inovasyon, müteahhitlik, turizm alanlarında iş birliği yapabiliriz"

Kazan-kazan politikası çerçevesinde her iki ülkenin ihracatının dengeli bir şekilde artırılması yönünde Hırvat mevkidaşıyla mutabık kaldıklarını belirten Pekcan, iş insanlarının önündeki engellerin aşılması için her türlü desteği vereceklerini bildirdi. 

Pekcan, iki ülkenin iyi eğitimli genç nüfusu bulunduğuna dikkati çekerek, yenilikçi iş alanları geliştirmek durumunda olduklarını, bu anlamda Hırvatistan ile özellikle teknoloji, inovasyon, müteahhitlik, turizm alanlarında iş birliği yapabileceklerini ifade etti. 

Türkiye'nin çok kapsamlı ve esnek bir yatırım teşvik sistemi olduğunu, Hırvat iş insanlarının bu imkanlardan faydalanmalarını istediklerini dile getiren Pekcan, "Kasım 2019 itibarıyla 7,5 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım aldık. Son 17 senede doğrudan yabancı yatırım tutarı 217 milyar dolara ulaşmış durumdadır. Bu vesileyle Hırvat ve Türk iş dünyasını müşterek projelerde daha fazla bir arada görmek istiyoruz." dedi.  

- "Türkiye'nin çelik ihracatı kotası konusunda yeni bir anlaşma yapılmalı"

Hırvat Bakan Darko Horvat da Bakan Pekcan ile görüşmesinde iki ülke arasındaki bazı sorunları konuştuklarını belirterek, bu sorunların çözülmesiyle iki ülke ekonomik ilişkilerinin kısa zamanda daha iyi seviyelere çıkabileceğini düşündüklerini dile getirdi. Horvat, "Özellikle Türkiye'nin çelik ihracatı kotası konusunda 2005-2006-2007 yıllarında anlaştığımız noktalarda belki yeni bir anlaşma yapmamız gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakan Pekcan'ın İzmir Fuarı'na davetini memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Horvat, fuara gelirken Türkiye'de yatırımı olmayan iş insanlarını da oraya getirmek istediklerini bildirdi.

Horvat, özellikle bu organizasyonları ve iş adamı görüşmelerini hızlandırmak gerektiğine dikkati çekerek, belli alanlarda belli konulara odaklanmak gerektiğini vurguladı. 

Yatırımcılara destek sağlanması konusunda mutabık kaldıklarını belirten Horvat, "Reel sektörün sorunlarını dinleyerek, siyasi bariyerleri yıkarak iş dünyasının sorunlarını gidermemiz gerekiyor. Biz iki ülke olarak çok şey yapabiliriz, bu sinerjiyi kullanmamız gerekiyor. 2020 yılının 2019'dan daha iyi olacağını söyleyebilirim." dedi.

Horvat, Hırvatistan Ekonomi Odasının özellikle Hırvat şirketlerin uluslararası anlamda daha iyi sonuçlar üretmesi için İstanbul'da bir ofis açmasının çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi. 

- TİM'den yeni yol haritası önerisi

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de Hırvatistan ile karşılıklı ticaret hacminin 665 milyon dolar olduğunu ifade etti. 

Son 5 yılda ticaret hacmindeki yüzde 65 artışa rağmen erişilen noktanın her iki ülke potansiyelinin çok altında olduğunu belirten Gülle, şunları kaydetti:

"Türkiye'den 2019 yılında Hırvatistan'a 2 bin 177 firmamız 426,8 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Türkiye'nin Hırvatistan'a ihracatında otomotiv, elektrik-elektronik, hazır giyim, makine ve çelik sektörleri öne çıkıyor. Türkiye Hırvatistan'a otomotivde 106 milyon dolar, elektrik-elektronikte 78 milyon dolar, hazır giyimde 44 milyon dolar, çelikte 37 milyon dolar ve makinede 27 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu 5 sektörün ihracatımızdaki toplam payı yüzde 65'in üzerinde. Hırvatistan'ın Türkiye'ye ihracatında ise demir çelik ve makine sektörleri toplam ihracatın yüzde 62'sini oluşturuyor. Hırvatistan'ın dünyadan en çok ithalat yaptığı ilk 5 ürün yaklaşık 4,4 milyar dolar iken, bu ürünlerde Türkiye'den ithalatı sadece 1,3 milyon dolar olarak gerçekleşmiş. Hırvatistan meşrubat, sigaralar, hayvan yemleri ve çeşitli demir çelik ürünlerinde 341 milyon dolar ithalat yaparken, ülkemiz bu ürünlerde uluslararası piyasalarda rekabet üstünlüğüne sahip olmasına rağmen Hırvatistan Türkiye'den ithalat gerçekleştirmemiş."

Türkiye'nin Hırvatistan'ın en çok ithalat yaptığı ülkeler arasında 19'uncu sırada bulunduğuna dikkati çeken Gülle, "Gerek lojistik imkanları gerekse her iki ülke arasındaki köklü ilişkiler ele alındığında, Türkiye'nin bu listede daha üst sıralarda yer alması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için Türkiye'nin Hırvatistan'ın ithalatındaki payını ilk etapta 2010 yılında olduğu gibi yüzde 1,5'lerden yüzde 3'lere çıkaracak şekilde iş birliğini artırmalıyız." diye konuştu.

Gülle, iki ülke iş dünyasının temsilcileri olarak ticareti daha ileri taşıyabilmek adına, karşılıklı iş birliği alanlarını geliştirmeye yönelik çalışma grupları oluşturarak, ticarete konu ürünleri çeşitlendirecek yeni bir yol haritası oluşturulabileceğini bildirdi.