Üretirken de, Tüketirken de Dünyadaki Dengeleri Dikkate Almalıyız"

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, dünya ekonomisinin öncelikli problemini, "adaletli bir ekonomik yapının mevcut olmaması" şeklinde yorumlayarak, "Bu nedenle üretirken de tüketirken de dünyadaki tüm dengeleri dikkate almak zorundayız" dedi.

25 Nisan 2013

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, dünya ekonomisinin öncelikli problemini, "adaletli bir ekonomik yapının mevcut olmaması" şeklinde yorumlayarak, "Bu nedenle üretirken de tüketirken de dünyadaki tüm dengeleri dikkate almak zorundayız" dedi.
Yazıcı, 7. Küresel Sahtecilik ve Korsanla Mücadele Kongresi'nin ilk gününüde akşam yemeğinde katılımcılarla bir araya geldi. Yazıcı, katılımcılarla yaptığı konuşmada, kongreye ev sahipliği yapan İstanbul'un ve Türkiye'nin de benzer bir şekilde iki kıta üzerinde yer alan, hatta Afrika, Asya ve Avrupa arasında bir kesişme noktası olduğuna değindi. 
Türkiye'nin batı ile olduğu kadar doğu, kuzey ve güney ile de iletişim kurabilen, ilişkilerini her geçen gün yoğunlaştıran bir ülke olduğunu ifade eden Bakan Yazıcı"Türkiye, tarihten gelen misyonuyla, eskiden olduğu gibi bugün de mazlumun, ihtiyaç sahibinin yanında olan bir ülkedir. Biz ülke olarak fikri ve sınai mülkiyet haklarını temel insan haklarından biri olarak kabul ediyoruz" diye konuştu.
Yazıcı, dünya nüfusunun 7 milyar olarak kabul edildiğini, 2 milyar 500 milyon insanın, Dünya Bankası tarafından belirlenen günlük 2 dolar olan yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve 1 milyar 200 milyon insanın ise günlük 1 dolar olan açlık sınırının altında yaşamını sürdürdüğünü anımsatarak, şu bilgileri aktardı:  "Dünya Tarım Örgütü FAO'nun açıkladığı rakamlara göre 2010-2012 döneminde dünyada 868 milyon insan yetersiz beslenmektedir. Yetersiz beslenen insan sayısı Güney Asya'da 304 milyon, Sahraaltı Afrika'da 234 milyon, gelişmiş bölgelerde ise 16 milyon kişidir. Her yıl yaklaşık 18 milyon insan, yoksulluğa bağlı sebeplerden dolayı çok erken yaşta ölmektedir. Bu rakam, toplam insan ölümlerinin üçte birine eşittir. Her gün 50 bin insan yoksulluğa bağlı sebeplerden dolayı ölmektedir. Bu sayının 34 binini 5 yaşın altındaki çocuklar oluşturmaktadır. Dünyada hala 1 milyar insan içme suyuna ulaşamıyor. 2,6 milyarı aşkın kişi de temel sağlık korumasından yoksun durumda."
-"Üretirken de tüketirken de dünyadaki dengeler dikkate alınmalı"-
Birleşmiş Milletler'in (BM) 1987'de yayımladığı "Ortak Geleceğimiz" başlıklı raporda, "Yoksulluğun ve eşitsizliğin olduğu bir dünya her zaman için ekolojik ve diğer krizlere eğilimli olacaktır" denildiğini hatırlatan Bakan Yazıcı, "Dünyada adaletsiz bir gelir dağılımı tablosu hakimdir. Dünyanın bir tarafında aşırı tüketim, israf ve lüks hüküm sürerken; Somali'de günlerce yiyecek hiçbir şey bulamayan çocuklar yaşamaya çalışmaktadır. Somali'de anneler, babalar yüzlerce kilometre yürüyerek kamplara ulaşmaya çalışırken; evlatlarının birini kurtarmak için diğerlerini ölüme terk ediyor. Dünya ekonomisinin öncelikli problemi, adaletli bir ekonomik yapının mevcut olmamasıdır. Bu nedenle üretirken de tüketirken de dünyadaki tüm dengeleri dikkate almak zorundayız" şeklinde konuştu.
-"Türkiye, kamu dengesi en iyi olan 7 ülkeden biri"-
Bakan Yazıcı, Türkiye'nin dünyanın her noktasını dikkatle izleyen, kucaklayıcı, bütünleştirici bir yaklaşımı benimsediğini belirterek, mazlumlara ve ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmayı insanlık görevi bildiklerini söyledi.
İç savaşın yaşandığı Suriye'den kaçarak Türkiye'ye sığınan 200 bine yakın mülteciye kapıların açıldığını ifade edenYazıcı, OECD ülkeleri arasında son iki yıldır resmi kalkınma yardımlarını en çok artıran ülkenin Türkiye olduğunu kaydetti. 
Türkiye'nin, son 10 yılda ekonomik anlamda çok büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiğini ve Türkiye'de Dünya Bankası'nın kriterlerine göre açlık sınırının altında yaşayan hiç kimsenin bulunmadığını aktaran Yazıcı, şunları dile getirdi:  "Yine OECD ülkeleri içinde gelir dağılımını en fazla düzelten ülke Türkiye'dir. Avrupa Birliği İstatistik Kurumu'nun en güncel verisi 2011 yıl sonu itibariyle; AB üyesi 27 ülke ile karşılaştırıldığında, kamu dengesi en iyi durumda olan 7 ülkeden biri Türkiye'dir. AB toplamında kamu açığının milli gelire oranı yüzde 4,4 iken Türkiye'de bu oran yüzde 1 seviyesindedir. 2011 yılı itibariyle milli gelire oranla AB'nin kamu borç stoku yüzde 82,5 iken Türkiye'de kamu borcu bunun yarısından az, yüzde 36,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Avrupa Birliği üyesi 27 ülke ile karşılaştırdığımızda kamu borç yükü en düşük olan 7. ülkeyiz."
Yazıcı, Türkiye'nin, hak ihlallerinin mevcut olduğu her alanda olduğu gibi fikri ve sınai mülkiyet hakları ihlalleriyle mücadelesini kararlı biçimde sürdürdüğünü vurgulayarak, "Gerek sorunlarımızı ortaya koyarak gerekse yapılanları inceleyerek, iyi uygulama örneklerinin de ele alınacağı bu kongrenin fikri mülkiyet hakları konusunda tüm dünya için çözümler üretilmesine vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.
Yemeğe Bakan Yazıcı’nın yanısıra, KKTC Maliye Bakanı Ersin Tatar, DGÖ Genel Sekreteri Dr. Kunio Mikuriya, WIPO Genel Müdürü Francis Gurry, INTERPOL Genel Sekreteri Ronald Noble, INTA Başkanı Toe Su Aung, ICC/BASCAP Eş Başkanı Shelley Duggan ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız da katıldı.