Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası'nda, iş adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. 

Bakan Yazıcı, "Kara gümrük kapılarında 'Tek Durak' ismini verdiğimiz ilk pilot uygulamayı, yetiştirebilirsek bu sene sonunda Kapıkule'de başlatacağız" dedi. 

Yazıcı ve Müezzinoğlu Tekirdağ kent merkezindeki Peştemalcı ve Kolordu caddelerinde esnaf ziyaretinde bulundu. Ziyaretin ardından Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odasına geçildi. Yazıcı, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de, Dünya Bankası verilerine göre açlık sınırı olarak kabul edilen 1 doların altında geliri olan kimsenin bulunmadığını söyledi. 

Gümrüklerde bu sene başında 4 önemli projeyi hizmete soktuklarını anlatan Yazıcı, şöyle devam etti: "Sicili temiz olan firmalara, yerinde gümrükleme imkanı getirdik. Avrupa taşıma sistemiyle, geçişleri ortak transit olarak sağladık. Yetkilendirilmiş statüyle, iş yerlerinde, depolarda adeta gümrük işlerini yapma yetkisi veriyoruz. 'Hafta sonu mu, gece mi, gündüz mü?' demeyeceksiniz, hangi saatte siparişinizi hazırlıyorsanız, o saatte ihraç ettiğiniz ürününüzü yollayacaksınız." 

- "Kapılarda otorite sayısı hala fazla" 
Sınır kapılarında otorite sayısının fazla olduğuna ve bu sayıyı teke düşürmek için çalışmalar yaptıklarına işaret eden Yazıcı, "Pasaport var, evrak kayıt var, muhafaza kontrol var, tekrar muhafaza kontrol var, laboratuvar var, bunlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bundan sonra, kara gümrük kapılarında 'Tek Durak' ismini verdiğimiz ilk pilot uygulamayı, yetiştirebilirsek bu sene sonunda Kapıkule'de başlatacağız. Bir noktada gümrük işlemlerini yapacaksınız ve iç gümrükte de 'Tek Pencere' ismini verdiğimiz bir noktada gerçekleştireceğimiz bir uygulamanın üzerinde çalışmalarımız sürüyor" diye konuştu. 

Hayati Yazıcı, ekonomide olduğu gibi siyasette de rekabetin yaşanabileceğini ancak siyasetteki rekabetin hizmet ve proje odaklı olması gerektiğini anlatarak, şunları söyledi: 

"Bu ülke, değerler üzerinden yapılan siyaset tarzı dolayısı ile çok çekti. Bizim siyaset tarihimiz, darbeler tarihidir, bizim siyasi tarihimiz, müdahaleler tarihidir, o müdahalelerin o darbelerin ekonomik boyutu itibariyle Türkiye'ye neler kaybettirdiğini hesaplamak mümkün ve bunun da hesabı var. En basit örneği 2008 yılında AK Parti'ye açılan kapatma davasından dolayı Türkiye o dönemde 20 milyar dolar zarara uğradı." 

Yazıcı, AK Parti iktidarı döneminde çeşitli alanlarda yapılan çalışmalara da değindi.