Bakan Yardımcısı Çiftci, Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi'nin paneline katıldı

Panelde kurumsallaşma ve değişim konularında konuşan Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, “Bugünün dünyasında rekabet üstünlükleri büyük ölçüde inovasyona ve bilgi ekonomisine dayanmaktadır. dedi.

08 Mart 2018
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, Değişim Dinamikleri Yönetim Merkezi´nin 25 inci Yılına özel olarak düzenlenen Büyüme ve Kurumsallaşma Sürecinde Değişim Yönetimi gündemli panele katıldı. Çırağan Sarayı´nda gerçekleştirilen panele ekonomi ve finans dünyasının önde gelen isimleri ve bu alanda uzmanlaşmış akademisyenler de iştirak etti.

Toplantıda kurumsallaşma ve değişim konularında konuşan Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, “Artık işletmeler ve ülkeler açısından ayakta kalabilmenin ve sürdürülebilir bir rekabet avantajı kazanabilmenin yolu bilgiye önce ulaşmak, ona sahip olmak ve değer zincirine katmaktan geçmektedir. Değerin ve zenginliğin; yeni fikirler üreten, bilgiye sahip olan ve bunu kullanarak yeni teknolojiler geliştirebilenlere ait olduğu farklı bir dönemi yaşıyoruz. Bugünün dünyasında rekabet üstünlükleri büyük ölçüde inovasyona, bilgi ekonomisine dayanmaktadır. Artık yeni zenginliklerin kaynakları, yeni fikirler ve bu yeni fikirleri içeren ürünler, hizmetler, süreçler, çözümler olmaktadır” dedi.

Ancak değişen dünya şartlarına uyum sağlamayı, değişimi doğru bir şekilde yönetmeyi bilen şirketlerin ayakta kalabildiğini belirten Çiftci, şirketlerin başarıya ulaşması ve büyümesinin dönüşüme ayak uydurmayı ve kurumsallaşmayı başarabildikleri ölçüde mümkün olduğunu, bu sürece hâkim olamayan şirketlerin de rakiplerinden geride kalmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Aile şirketlerinde nesil geçişi ve intikal yönetimiyle ilgili konuşan Çiftci, “Türkiye'de aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Bu aile şirketlerinin sadece yüzde 30'u ikinci kuşağa, yüzde 12'si üçüncü kuşağa geçebilmekte ve dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı ise yüzde 3'te kalmaktadır. İstatistikleri göz önüne aldığımızda Türkiye'nin ekonomik, toplumsal ve kültürel açıdan istikrarlı gelişimi için aile şirketlerinin uzun ömürlü olması gerektiğini söyleyebiliriz. Burada şunu önerebilirim şirketle birlikte aileyi de kurumsallaştırırsak, kısaca profesyonel bir bakış açısıyla olaya yaklaşırsak kuşaklararası çatışmayı engellediğimiz gibi, ortak bir sinerjiyle teknolojik ve güncel gelişmelere de ayak uydurmak suretiyle sürdürülebilirliği sağlayabiliriz. Aile içi dokunulmazlıklar ve keyfiliğin önüne geçen ve öngörülebilirlik sağlayan, aile üyelerinin gerek kendi aralarındaki gerekse şirket ve çalışanları ile ilişkilerinin çerçevesini belirleyen ve bu itibarla da, ailenin çıkarları koruyan ve şirketin bekasını sağlayan aile anayasalarını ve bu anayasaların arkasındaki inanç ve iradeyi aile şirketlerinin büyümesi ve kurumsallaşması açısından fevkalade önemli buluyorum” dedi.

Markalaşma ile ilgili olarak da görüşlerini belirten Çiftci, “Marka planlı bir pazarlama çabası süreci sonunda erişilen bir kazançtır, bir ödüldür. Kararlı, tutarlı ve sabırlı bir dönemin ürünüdür. Markalaşma sürecinin ne kadar zahmetli ve ne kadar fazla sabır gerektiren bir süreç olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. İnanıyorum ki, bizlerin ve ülkemizin bu uzun ve sabır gerektiren markalaşma süreci en parlak başarılarla sonuçlanacaktır. Bu sürecin sonunda ortaya çıkan markalarımız uluslararası arenada gururumuz olurken, ülkemizin sürdürülebilir büyüme ve kalkınmasına en büyük katkıyı verecektir” şeklinde konuştu.

Kültür ve Alışkanlık Değişiminin Yönetimi, Hukuki Değişim ve Risk Yönetimi, Marka ve Kurumsal İletişim Yönetimi gibi başlıklardan oluşan altı oturumda görüşlerin paylaşıldığı ve gün boyu süren panel, DD yönetim kurulu başkanı Süleyman Erdemir´in kapanış konuşmasıyla sona erdi.