T.C.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
    Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
 

 
BASIN AÇIKLAMASI

Cumhuriyet Gazetesi’nin 10 Eylül 2013 tarihli nüshasında yer alan “İhracat ne zaman hayali olur?”  başlıklı habere istinaden aşağıdaki açıklamanın yapılması zorunluluğu doğmuştur.  

Çoğunlukla Hakkari Vergi Dairesi Müdürlüğü ile Yüksekova Mal Müdürlüğü’nün mükellefi olan bazı firma ve kişiler tarafından yapılan ihracatların hayali olduğuna ilişkin iddiaların incelenmesi ve soruşturulması ile ilgili olarak Gümrük ve Ticaret Müfettişlerince yazılan raporlar konusunda çeşitli basın yayın organlarında 09-10 Eylül 2013 tarihlerinde yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır.

Söz konusu haberlerde, ilgili adli ve idari mercilere intikal ettirilmiş bulunan Soruşturma Raporlarında belirtilen hukuksal yorum ve mütaalaların çarpıtılarak haberleştirildiği ve böylece sübuta ermiş suçların gizlendiği ve üstünün örtüldüğü gibi haksız ve yanlış çıkarımlar yapıldığı görülmektedir.

Oysa; Müfettişlerce yürütülen inceleme ve soruşturmalar neticesinde düzenlenen Raporlarda, Halkalı, Ambarlı, AHL Kargo ve Esendere Gümrük Müdürlüklerinden 2007 ile 2010 yılları arasında 3195 adet İhracat Beyannamesi kapsamında gerçekleştirilmiş bulunan toplam 186 Milyon Dolar tutarındaki ihracat işlemleri ile ilgili olarak gerek yurtiçi kaynaklardan ve gerekse yurtdışı araştırmaları sonucunda tespit edilen tüm bilgi ve belge ile delil ve emareler ilgili adli mercilerin bilgisine sunulmuş bulunmaktadır.

Haberlerde hatalı olarak 400 Milyon TL şeklinde belirtilen ihracat tutarı gerçekte söz konusu Rapor kapsamı ihracat tutarı 85.612.361,60 USD olup; haksız KDV iadesi ise 23 Milyon TL olmayıp, 11 Milyon TL tutarındadır.

Bu kapsamda; Gümrük ve Ticaret Başmüfettişleri Şükrü YABANCIOĞLU, Soner TUTAL, Ahmet ARSLANTAŞ, Mehmet Ali AYDOĞAN, Ali TEMİZ ve Osman USLU tarafından düzenlenerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere MASAK’a intikal ettirilmiş bulunan 2013-İNCR-GM-213-01 sayılı ve 12.04.2013 tarihli Aklama Suçu İnceleme Raporunda, 34 ayrı ihracatçı firmanın ortağı durumunda bulunan 51 kişinin, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası öngörülen “Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçundan dolayı cezalandırılmaları talep edilmiştir.

İlgili haberlerde vurgulanan Gümrük ve Ticaret Başmüfettişleri Şükrü YABANCIOĞLU, Soner TUTAL, Ahmet ARSLANTAŞ, Mehmet Ali AYDOĞAN, Ali TEMİZ ve Osman USLU tarafından düzenlenen 213-03 sayılı ve 02.08.2013 tarihli Soruşturma Raporunda ise, 31 ayrı firma tarafından 1686 adet İhracat Beyannamesi kapsamında gerçekleştirilmiş bulunan 101 Milyon USD tutarındaki ihracatlar ile ilgili olarak;

1. Tedarikçi ve ihracatçı firmaların sahte belge düzenleme ve kullanma eylemlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesinin (b) fıkrasındaki kaçakçılık suçunu oluşturduğu;

2. Rapor konusu toplam 101 Milyon USD tutarındaki ihracatlar ile ilişkilendirilerek haksız olarak toplam 12.351.701,04.-TL tutarında KDV’nin nakden ve/veya mahsuben iadesinin talep edildiği ve bu tutarın 11.346.548,86.-TL’lik kısmının iade/mahsup işleminin gerçekleştirildiğinin sabit olduğu;

3. Bu itibarla; yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/19121 sayılı soruşturması kapsamında hazırlanan İddianamede yer alan Suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek ile örgüte üye olmak suçları çerçevesinde, tespit edilen bu husus ve mütalaaların Cumhuriyet Başsavcılığınca değerlendirilmesinin uygun olacağı;

Belirtilerek gereği için yetkili ve görevli olan Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettirilmiş ve karapara yönünden değerlendirilmek üzere MASAK’a da gönderilmiştir.

Bu meyanda; Raporda vurgulanan tespitlerden hareketle işlendiği kanaatine varılan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 282’nci maddesinde yer alan “Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” suçunun (3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası), maddi unsurları itibariyle oluşmayan hayali ihracat suçundan (1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası) daha fazla cezayı gerektirdiği hususunun da, Kamuoyunca bilinmesi önem arz etmektedir.

Diğer taraftan; çeşitli basın yayın organlarına yansıyan haberlerde yer alan yurtdışı araştırmaları ve neticeleri ise, Bakanlığımız Müfettişlerinin, yürüttükleri inceleme ve soruşturmalar neticesinde elde ettikleri tüm bilgi ve belgelerde olduğu gibi, gümrük tekniği ve objektif hukuk kuralları çerçevesinde nesnel olarak değerlendirilmiştir.

Aynı şekilde; görevlendirilen Müfettişlerce İran’a gidilerek, ihracatların İran’daki görünümü, yerinde de incelenmiştir.

Bu itibarla; olması gerektiği üzere, inceleme ve soruşturma sürecinde elde edilen tüm delil ve emarelerin, gerekli yansızlık ve objektiflik içerisinde Soruşturma Raporuna yansıtılarak adli mercilerin bilgisine sunulmasından öte bir durum söz konusu değildir.

Elbette; tespit edilen tüm delil ve emareler çerçevesinde, olaya ilişkin nihai hukuki değerlendirmelerin yetkili ve sorumlu mercii Cumhuriyet Savcılığıdır.
 
Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur.