Bakan Yazıcı EMD Üyeleriyle Kahvaltıda Buluştu
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, ''Tek Pencere'' uygulamasının hayata geçirilmesi halinde gümrük işlemlerinin ihracatta 12 günden 6 güne, ithalatta 15 günden 7-8 güne düşeceğini bildirdi.
05 Temmuz 2012
Yazıcı, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) tarafından düzenlenen sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, Bakanlığının sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Gümrüklerle ilgili sürdürdükleri projelerden birinin ''Tek Pencere'' uygulaması olduğunu hatırlatan Yazıcı, mevcut durumda gümrük işlemlerinde değişik kurumlardan evraklar istendiğini, bu nedenle de zaman kaybı yaşandığını anlattı.Yazıcı, Tek Pencere uygulamasıyla tüm bu işlemlerin elektronik ortamda gerçekleştirileceğini ve zamandan tasarruf sağlanacağını bildirdi.
Yazıcı, bir gazetecinin, bu uygulamayla gümrük işlemlerinin ne kadar kısalacağına ilişkin sorusu üzerine, ''Bunu gerçekleştirmemiz halinde ihracatta 7 gün, ithalatta da 6 gün kısalma olacak. Böylece, ihracat 12 günden 6 güne, ithalat 15 günden 7-8 güne düşecek'' dedi.
-Kapıkule'deki yığılma-
Bakan Yazıcı, birkaç gün önce bir televizyon kanalında Kapıkule Sınır Kapısı'nda yığılma olduğu yönündeki haberleri izlediğini, bunun üzerine bu konuyu incelediğini söyledi.
Hafta sonları Kapıkule'de yoğunluğun olduğunu, bu sınır kapısında 12 çıkış, 12 giriş peronu bulunduğunu kaydedenYazıcı, gümrük işlemlerinin belirli bir süre gerektirdiğini, hafta sonu giriş-çıkış yoğunluğu nedeniyle zaman zaman böyle sıkıntıların yaşanabileceğini ifade etti.
Yazıcı, sadece pazar günleri yaşanan bu yoğunluğu ortadan kaldırmak için ayrı bir düzenleme yapmalarının mümkün olmadığını belirterek, ''Yurt dışından dönen vatandaşlarımızın da bu durumu dikkate alıp, yolculuklarını buna göre planlamaları gerekir. Arkadaşlarımız 24 saat esasına göre çalışıyor. Belki gümrük işlemlerini biraz daha hızlandırabiliriz. Bu noktada da hedefimiz gümrük kapılarında tek durak uygulamasına geçişi sağlamak'' dedi.
-Modernize edilecek kapılar-
Gümrük ve Ticaret Bakanı Yazıcı, göreve geldikleri günden beri gümrük kapılarını sırayla modernize ettiklerini, bu kapsamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile anlaşma imzaladıklarını ve yap-işlet-devret (YİD) modeliyle Halkalı gümrüğünü de Büyükçekmece'ye taşıyacaklarını bildirdi.
Yazıcı, bu çerçevede, Esendere, Çıldır-Aktaş, Dilucu ve Kapıköy gümrük kapılarının da modernize edileceğini, buna ilişkin anlaşmanın yetiştirilebilmesi halinde bugün Bakanlığı bünyesinde imzalanacağını söyledi. Yazıcı, söz konusu kapıların yapımına önümüzdeki aylarda başlanacağını ve 12-15 ay gibi bir sürede de tamamlanacağını kaydetti.
-Esnaf ve sanatkarlara kullandırılan krediler-
Yazıcı, esnaf ve sanatkarlara Halkbankası aracılığıyla kullandırılan kredilere ilişkin de bilgi verdi. Bu yıl faiz desteği olarak, bütçeye 283 milyon lira koyduklarını hatırlatan Yazıcı, şöyle konuştu:
''Esnaf ve sanatkarımızın Halkbankası aracılığıyla kullandığı kredinin yüzde 50'sini sübvanse ediyorduk. Onu 110 milyon lira daha artırdık, 393 milyon liraya çıktı. 2 yıllık geri ödemeler dikkate alındığında, bu sene sonu itibariyle 2011 de ilave edildiğinde, esnaf sanatkara kullandırılacak kredi miktarı, 8 milyar liranın üzerine çıkacak. Taksitler de 3 aydan, 6 aya çıkarılacak.
Bu kapsamda, 4 çeşit kredilendirme projesi sürdürülüyor. Bunlar, istihdam, genç girişimci, kadın girişimci ve işyeri açma kredisi olacak. İstihdam kredisi kapsamında kullandırılacak kredinin üst limiti 100 bin lira. Bu krediyi alan, bir kişiyi de istihdam edecek.''
-Türk Ticaret Kanunu-
Yazıcı, 1 Temmuz'da yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu'yla (TTK) ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Eski kanunu 55 model bir araca benzeten Yazıcı, yeni Ticaret Kanunu'nun da ekonomik hayatın aktörleriyle ilgili yeni yol güzergahının belirlendiğini söyledi.
Günümüzde ticaret yapmanın yöntemlerinin değiştiğini ifade eden Yazıcı, yeni düzenlemeyle birlikte tüccarların rekabet güçlerini artırmayı amaçladıklarını kaydetti.
Yeni TTK'da 46 cezai yaptırım bulunduğuna dikkat çeken Yazıcı, cezaların caydırıcı olmasına, ancak yıkıcı olmamasına önem verdiklerini ifade etti.
Yazıcı, 1 Ocak 2012'de de Hal Kanunu'nun yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, Türkiye'de geçen yıl 45-46 milyon ton meyve ve sebze üretildiğini, bunun yüzde 5'inin ihraç edildiğini, kalan kısmın ise iç piyasaya arz edildiğini anlattı.
Bakan Yazıcı, iç piyasaya verilen sebze ve meyvenin yüzde 25'inin yani 18-19 milyar liralık kısmının paketleme, ambalajlama ve depolama gibi zayi olduğunu söyledi.
Meyve ve sebze ticaretinin yüzde 70'inin kayıt dışı olduğunu belirten Yazıcı, bu sektörü düzenlemek, tüketici ve üreticiyi korumak, kayıt dışılığı önlemek için Hal Kanunu'nu çıkardıklarını anlattı.
Yazıcı, Hal Kanunu kapsamında hazırladıkları yönetmeliğe göre, pazarcıların giyim kuşamına ilişkin standartların belediyeler tarafından belirleneceğini bildirdi.
Hal Kanunu'na ilişkin sorular üzerine Yazıcı, bu konuda 4 yönetmelik hazırlandığını ve Başbakanlığa gönderildiğini, önümüzdeki günlerde bu yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağını söyledi.
Yazıcı, bu yönetmeliklerin, detaylı düzenlemeler getireceğini ifade ederek, pazarcıların giyim kuşamından, pazarlama yöntemlerine kadar, pazar yerlerinin nerede açılacağından, semt pazarlarının nasıl olacağına ilişkin kuralların belirlendiğini kaydetti.
-Pazarcıların, giyim kuşamını belediyeler belirleyecek-
Bakan Yazıcı, hazırladıkları yönetmelikte, pazarcıların giyim kuşamına ilişkin standartların, belediyeler tarafından belirleneceğini bildirdi.
Yazıcı, buna göre her pazarcının yakasında bir künye olacağını belirterek, şöyle konuştu:
''Ürünün künyesi olduğu gibi, pazarcının da yakasında künyesi olacak. Ürün satın aldığınız pazarcı kimdir bileceksiniz. Bütün pazarcılar aynı kıyafet giyecek diye bir şey söylemiyorum. Her belediye kendi görev sahası içinde bulunan pazarlarda, pazarcılık yapan esnafın giyim tarzını, rengini belirleyecek. Bir belediye mavi diyecek, bir belediye kırmızı diyecek, bir başkası yeşil, sarı diyecek. Standart bir şey yok.''
Yazıcı, yönetmeliğe göre pazar yerinde bulunması gereken tesislerin de belirlendiğini ifade ederek, bunların pazarcı ve üretici satış yerleri, zabıta bürosu, çöp toplama yeri, elektronik tartılar, hoparlör sistemi, aydınlatma sistemi, güvenlik kamerası ve tuvaletler olduğunu söyledi.
Bakan Yazıcı, pazarcıların belirli bir eğitimden geçirileceğini de kaydetti.
-Ultra vires-
Yazıcı, ''(Türk Ticaret Kanunu) TTK'da ultra vires yasağının kalkmasıyla birlikte siyasi partilere şirketlerden sınırsız para aktarımının önünün açılığı öne sürülüyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' şeklindeki soru üzerine, bu değerlendirmenin yanlış bir değerlendirme olduğunu söyledi.
Siyasi partilerin siyasi faaliyetlerini sürdürmek için, hangi kaynakları kullanacağının, yapılacak yardımların tutarının Siyasi Partiler Kanunu'nda yazılı olduğunu ifade eden Yazıcı, bu konuya ilişkin TTK'da bir düzenleme olmamasının, tüccarların dilediği partiye, dilediği miktarda yardım yapacağı anlamına gelmeyeceğine dikkati çekti.
Yazıcı, ultra vires kuralını, şirkete kazandırmak açısından değerlendirmek gerektiğini belirterek, şirketin çıkarları açısından yapacağı faaliyetler önündeki ana sözleşme engelini ortadan kaldırdığını kaydetti.
Esnaf ve sanatkarın kredi kullanımında eşin yanında bulunma zorunluluğunun sıkıntılara neden olduğunun hatırlatılması üzerine Yazıcı, medeni hukuk ve aile hukukunda mal rejimi bulunduğunu söyledi. Yazıcı, evlilik hukukunda eşlerin mal birliğini beyan etmişse, mal varlığının ikisine ait olduğunu ve dolayısıyla birinin borçlanmasının diğerinin imzasını gerektirdiğini söyledi.
-ÖYM'lerin kaldırılması-
Yazıcı, Özel Yetkili Mahkemelerin (ÖYM) kaldırılmasının ardından, tutuklu vekillerin salıverilecekleri tartışmasının hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
''Böyle bir şey olmaz. Bir tutuklu çıkartılır ya da çıkartılamaz diye kimse bir şey diyemez. Mahkemeler bağımsızdır, mahkemelerin yaptığı işlemler eleştirilir, tartışılır, müzakere edilir. Ama her ne olursa olsun hak ve özgürlüğü kısıtlanmış kişilerin yargılamasıyla alakalı durumları değerlendirme yetkisi mahkemelere aittir... Mahkemelerin en doğru kararı vereceğine inanıyorum.''
-''Bir hamurdan bir çok oda çıkmış''-
Bakan Yazıcı, bir başka soru üzerine esnaf ve sanatkarlara yönelik kanun çalışmalarının olduğunu belirterek, bu alanda faaliyet gösteren odaları güçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Odaların mali yapılarının güçlü olması gerektiğini ifade eden Yazıcı, şöyle devam etti:
''Benim babam da fırıncı esnafı. Fırıncılar odası var, simitçiler var, börekçiler var, çörekçiler var, yufkacılar var. Yani bir hamurdan bu kadar oda çıkmış. E hamur aynı, bunları birleştirelim de daha güçlü olsun. Bunları daha işlevsel, daha donanımlı, daha güçlü bir yapıya kavuşturmayı hedefliyoruz.
Türkiye'de 3 bin 107 oda, 82 birlik, 13 federasyon, 1 tane de konfederasyon var.''
-Turkcell'de yaşanan problemler-
Bakan Yazıcı, Turkcell'de ortaklar arasında yaşanan problemlere ilişkin soru üzerine, bu şirketin halka açık bir şirket olduğunu, bunun denetimi ve gözetiminin de Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) görevi olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde bir genel kurul çağrısı yapıldığını hatırlatan Yazıcı, yasa gereği bu toplantılara gönderilen bakanlık temsilcisinin yapacağı ilk şeyin toplantı yeter sayısının olup olmadığını tespit etmek olduğunu, bakanlık temsilcisinin de toplantı yeter sayısı olmadığına yönelik tutanak tuttuğunu ve genel kurulun da yapılamadığını anlattı.Yazıcı, şöyle devam etti:
'Bizim de arzumuz, böylesine büyük, dünya çapındaki bir şirketin bu süreçleri yaşamaması, aralarında var olan sorunu biran önce tasfiye etmeleridir. Biz işin içine girip de (sen ne yapıyorsun, ne ediyorsun) demeden ziyade, o kesimden şayet bakanlığımızın yapması gerekenler varsa, o talebi getirmeleri. Böyle bir talep gelmesi halinde biz de hukuk kuralları çerçevesinde üzerimize düşeni yaparız. Ama şu anda bizim üzerimize düşen, genel kurul çağrısının hukuka uygun olup olmadığı, toplantı yeter sayısının var olup olmadığı. Bunlarda olmayınca toplantı olmadı diye bir tutanak tutuldu.''