Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, iki ülke arasındaki ilk ticaret anlaşmasının 1475'te imzalandığını belirterek, “Fatih Sultan Mehmet'in kızı Rukiye Hatun da Malay Sultanı Mansur Şah ile evlenmiş. Fatih'ten beri akrabayız. Şimdi Serbest Ticaret Anlaşması da yaparsak halen 1.8 milyar dolar olan dış ticaretimiz kısa sürede 5 milyar dolara çıkar” dedi.
Bakan Yazıcı, Kuala Lumpur'da 3. Türk Ürünleri Sergisi açılış töreninde yaptığı konuşmada, Malezya ile Türkiye arasındaki ikili ilişkilerin her alanda mükemmel bir düzeyde devam ettiğini belirtti.
Türkiye ile Malezya arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin yanı sıra kültürel ilişkileri de son derece önemsediklerini ifade eden Yazıcı, açılan serginin iki ülkenin birbirine daha da yakınlaşması, halkların birbirinin kültürünü yakından tanıması için önemli bir fırsat olduğunu söyledi.
İki ülke arasındaki ticari işbirliğinin temellerinin 1400'lü yıllara kadar uzandığına dikkati çeken Yazıcı, halklar arasındaki ilişkilerin tarihinin ise çok daha geriye gittiğini kaydetti.
 Malezya ve Türkiye'nin zor günlerde de birbirine destek olan ülkeler olduğuna işaret eden Yazıcı, geçtiğimiz yıl ekim ayında Türkiye'de meydana gelen depremden sonra Malezya hükümetinin yardımda bulunduğunu anımsatarak, "Malezya halkına ve hükümetine Van depreminde gösterdikleri hassasiyet için gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz" dedi.
Türkiye ile Malezya'nın, potansiyeliyle, geleceğiyle dünyanın önemli ülkeleri ve ekonomileri arasında olduğuna işaret eden Yazıcı, Türkiye ekonomisinin, global ekonomik krize rağmen hızla büyüdüğünü ve bu büyümenin 2010 yılında yüzde 9 olarak gerçekleştiğini hatırlattı. Yazıcı, şöyle devam etti:
"Ülke olarak 2011 yılının ilk dokuz ayındaki yüzde 9,6'lık büyüme oranıyla dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi olduk. Türkiye, Satın Alma Gücü Paritesi'ne göre Gayri Safi Yurtiçi Hasılası ile dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisi konumundadır. Bu başarılar, hükümetimizin iş başına geldiği 2002 yılından bu yana kesintisiz devam eden reformlar sayesinde elde edilmiştir.
Türkiye; Asya'nın, Avrupa'nın ve Afrika'nın buluştuğu bir noktada önemli ticaret ve enerji yollarının kavşağında yer almaktadır. Ancak Türkiye'nin sadece lojistik olarak değil kültürel olarak da bu bölgeye yakın olması, Türk iş adamlarının, profesyonellerinin bütün bu bölgeyle kolay iş yapıyor olması, birbirlerinin dilinden kolay anlıyor olması, Türkiye'yi bölgede avantajlı konuma getirmektedir. Bugün Türk iş adamları Avrupa'da, Balkanlar'da, Rusya'da, Kafkaslar'da, Orta Asya'da, Güney Afrika'da, Orta Doğu'da ticaret yapmaktadırlar."
-"Daha hızlı ve güvenli ticaretin merkezi"-
Türkiye'nin her geçen gün daha hızlı ve güvenli ticaretin merkezi haline geldiğine işaret eden Yazıcı, bu nedenle, gittikçe artan sayıda çok uluslu şirketin, uluslararası finans kuruluşlarının Türkiye'yi ve İstanbul'u merkez olarak kullandığını kaydetti.
Yazıcı, "Bugün İstanbul'da iş yapan çok uluslu şirketler, sadece Türkiye'de ticaret yapmak için değil, çok daha geniş bir bölgeye ulaşmak için de Türkiye'de yatırım yapıyorlar" dedi.
Bu yatırımlardan örnekler aktaran Yazıcı, "Bu örnekleri özellikle veriyorum. Çünkü Malezya iş dünyası, Malezyalı iş adamlarımız, şirketlerimiz ülkemize geldiklerinde ufuklarını sadece Türkiye coğrafyasıyla sınırlı tutmayacaklar, çok daha ötelere bakacaklardır. Malezya'nın, yeni pazarlara açılmasında Türkiye önemli bir rol üstlenecek profesyonelliğe ve vizyona sahiptir" diye konuştu.
Malezya'nın, güçlü ekonomik yapısıyla tüm dünyada dikkati çeken bir ülke olduğunu belirten Yazıcı, "Malezya hükümetinin uyguladığı ekonomi politikaları, istikrarlı ortamı, ülke içindeki büyük yatırımları ve kalkınmaya yönelik ekonomi modeliyle Malezya, küresel bir güç haline gelmektedir" dedi.
-Serbest Ticaret Anlaşması-
Malezya ile Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin 2010 yılında 1,3 milyar dolar iken 2011 yılında yüzde 30 artarak 1,8 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Yazıcı, şunları kaydetti:
"2011 yılında Malezya Türkiye'nin ihracatında 87'nci sırada, ithalatında ise 34'üncü sırada yer almıştır. Bu rakamlar ülkelerimiz arasındaki kadim dostluğun yansıdığı rakamlar değildir. Ülkelerimizin bugün sahip olduğumuzdan çok daha ileri bir ilişki ağı ve ticaret hacmini rahatlıkla sağlayacağını düşünüyorum.
Ülkelerimiz arasında Serbest Ticaret Anlaşması'yla ilgili görüşmelerde nihai aşamaya gelinmiş olması memnuniyet vericidir. Her iki ülke için de avantajlı olan Serbest Ticaret Anlaşması'nın imzalanmasına çok büyük önem veriyoruz. Bizim hedefimiz Serbest Ticaret Anlaşması ile ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmaktır. Bu ulaşılabilir bir hedeftir. Ülkelerimiz arasındaki işbirliğini güçlendirmek için resmi anlaşma ve protokollerde ileriye dönük daha çok adım atmak gereklidir."
İki ülke arasındaki işbirliğini arttırmanın her iki ülkenin de dünya çapında daha güçlü bir ekonomi haline gelmesine katkıda bulunacağını ifade eden Yazıcı, Malezya ile Türkiye'nin ortak değerleri paylaşan iki ülke olduğunu, bu paylaşımın, coğrafi mesafeyi anlamsız kıldığını söyledi.
Türkiye ile Malezya arasında başta turizm olmak üzere, inşaat, enerji, finans ve eğitim sektörlerinde büyük iş birliği potansiyeli bulunduğuna işaret eden Yazıcı, "Türklerin de buraya gerek turistik amaçlarla gerekse profesyonel toplantılar ve ticaret için daha fazla gelmelerini arzu ediyoruz. Türkiye'de de Malezya'nın zengin turizm potansiyelinin tanıtılması iki ülkenin kültürel temaslarını arttıracaktır" dedi.
Türkiye'de ''Malezya yılı'', Malezya'da ''Türkiye yılı'' kutlamak istediklerini ifade eden Yazıcı, böylece iki ülke insanlarının birbirlerini daha iyi tanıyacaklarını ve paylaşılan ortak mirası yeniden fark edeceklerini söyledi.
Özellikle savunma sanayine yönelik geçen yıl önemli adımlar attıklarını dile getiren Yazıcı, şöyle devam etti:
"İş adamlarımıza mesajımız açıktır. Biz, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesinden yanayız. Karşılıklı yatırımların yapılması için Yatırım Destek Ajansımız her türlü hizmeti vermeye hazırdır. Bunun için bizim de size her konuda destek olacağımızdan hiçbir tereddütünüz olmasın. Türk ve Malezyalı girişimciler, ülkelerimiz arasında daha yakın ilişki, işbirliği ve diyaloğun geliştirilmesine katkıda bulunacaktır."