Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması
31 Ağustos 2018
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE POLONYA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA GELİR VE SERVET ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLERDE ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMASI
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ POLONYA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ
Gelir ve servet üzerinden alınan vergilerde çifte vergilendirmeyi önleyen bir Anlaşma yapmak isteğiyle
AŞAĞIDAKİ ANLAŞMAYA VARMIŞLARDIR:
Madde 1 KİŞİLERE İLİŞKİN KAPSAM
Bu Anlaşma Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin mukimi olan kişilere uygulanacaktır. Madde 2 KAVRANAN VERGİLER
1. Bu Anlaşma, hangisinde ne şekilde alındığına bakılmaksızın, her bir Akit Devlettin veya politik alt bölümlerinin ya da mahalli idarelerinin namına gelir ve servet üzerinden alınan vergilere uygulanacaktır. 2. Menkul veya gayrimenkul varlıkların devrinden doğan kazançlara uygulanan vergiler ile ücretin veya maaşın toplam tutarı üzerinden müteşebbisce ödenen vergiler ve bunun yanısıra sermaye değer artışlarına uygulanan vergiler dahil olak üzere, toplam gelir, toplam servet veya gelirin ya da servetin unsurları üzerinden alınan tüm vergiler, gelirden ve servetten alınan vergiler olarak kabul edilecektir. 3. Anlaşmanın uygulanacağı şu anda geçerli olan vergiler özellikle: a) Türkiye'de: (i) Gelir vergisi; (Bundan böyle “Türk Vergisi” olarak bahsedilecektir); (i) Kurumlar vergisi; ve (Bundan böyle "Polonya Vergisi" olarak bahsedilecektir). Madde 3 GENEL TANIMLAR
1. Bu Anlaşmanın amaçları yönünden, metin aksini öngörmedikçe: a) i) “Türkiye” terimi, Türkiye’nin egemenlik alanını, Türk karasularını bunun yanısıra uluslararası hukuk uyarınca doğal kaynaklarını arama, işletme, muhafaza ve idare etmek amacıyla yargı yetkisi ya da egemenlik haklarının kullanıldığı deniz alanlarını ifade eder; ii) “Polonya” terimi, Polonya Cumhuriyeti egemenlik alanını ve uluslararası hukuk uyarınca ve iç hukuk esasları çerçevesinde Polonya’nın deniz yatağındaki, toprak altındaki doğal kaynaklarını arama ve işletme haklarını icra edebileceği Polonya karasularının ötesindeki bölgeyi ifade eder. b) “Bir Akit Devlet” ve “diğer Akit Devlet” terimleri, metnin gereğine göre, Türkiye veya Polonya anlamına gelir; c) “Vergi” terimi bu Anlaşmanın 2 nci maddesinin kapsadığı herhangi bir vergi anlamına gelir; d) “Kişi” terimi, bir gerçek kişi, bir şirket ve kişilerin oluşturduğu diğer herhangi bir kuruluş anlamına gelir; e) “Şirket” terimi, herhangi bir kurum veya vergileme yönünden kurum olarak muamele gören herhangi bir kuruluş anlamına gelir; f) “Kayıtlı merkez” terimi, Türkiye yönünden, Türk Ticaret Kanunu’na göre tescil edilen hukuki ana merkezi (kanuni merkez) veya Polonya yönünden, Polonya Ticaret Kanunu’na göre yönetim merkezini ifade eder; g) “Vatandaş” terimi, bir Akit Devletin vatandaşlığına sahip herhangi bir gerçek kişiyi ve bir Akit Devletin yürürlükte olan mevzuatı gereğince statü kazanan herhangi bir tüzel kişiyi, ortaklığı veya kurumu ifade eder; h) “Bir Akit Devletin teşebbüsü” ve “diğer Akit Devletin teşebbüsü” terimleri sırasıyla, bir Akit Devletin mukimi tarafından işletilen teşebbüs ve diğer Akit Devlet mukimi tarafından işletilen teşebbüs anlamına gelir; i) “Yetkili makam” terimi: (i) Türkiye’de, Maliye Bakanını veya yetkili temsilcisini; ifade eder; j) “Uluslararası trafik” terimi, bir Akit Devletin teşebbüsü tarafından gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan taşımacılığı ifade eder. Şu kadar ki, yalnızca diğer Akit Devletin sınırları içinde yapılan gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletmeciliği bu kapsama dahil değildir. 2) Bir Akit Devletin bu Anlaşmayı uygulaması bakımından, metin aksini öngörmedikçe, Anlaşmada tanımlanmamış her terim, bu Anlaşmaya konu teşkil eden vergilerin yer aldığı Devletin mevzuatında öngörülen anlamı taşır. Madde 4 MUKİM
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından, "Bir Akit Devletin mukimi" terimi, o Devletin mevzuatı gereğince ev, ikametgah, hukuki ana merkez (kanuni merkez), yönetim merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir. 2. 1 inci fıkra hükümleri dolayısıyla bir gerçek kişi, her iki Akit Devlette de mukim olduğunda, bu kişinin statüsü aşağıdaki şekilde belirlenecektir: a) Bu kişi, daimi olarak kalabileceği bir meskenin bulunduğu Devletin mukimi kabul edilecektir. Eğer bu kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni varsa, bu kişi kişisel ve ekonomik ilişkilerinin daha yakın olduğu Devletin mukimi kabul edilecektir (hayati menfaatlerinin merkezi); b) Eğer kişinin hayati menfaatlerinin merkezinin yer aldığı Devlet saptanamazsa veya kişinin her iki Devlette de daimi olarak kalabileceği bir meskeni yoksa, bu kişi kalmayı adet edindiği evin bulunduğu Akit Devletin bir mukimi kabul edilecektir; c) Eğer kişinin her iki Akit Devlette de kalmayı adet edindiği bir ev varsa veya her iki Devlette de böyle bir ev sözkonusu değilse, bu kişi vatandaşı bulunduğu Devletin bir mukimi kabul edilecektir; d) Eğer kişi her iki Akit Devletin de vatandaşıysa veya aksine her iki Akit Devletin de vatandaşı değilse, Akit Devletlerin yetkili makamları sorunu karşılıklı anlaşmayla çözeceklerdir. Madde 5 İŞYERİ
1. Bu Anlaşmanın amaçları bakımından "işyeri" terimi, bir teşebbüsün işinin tamamen veya kısmen yürütüldüğü işe ilişkin sabit bir yer anlamına gelir. 2. "İşyeri" terimi özellikle şunları kapsamına alır: a) Yönetim yeri; g) Bir inşaat şantiyesi, bir yapım veya kurma projesi yalnızca oniki ayı aşan bir süre devam ettiğinde bir işyeri oluşturur. 3. Bu maddenin daha önceki hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, "işyeri" teriminin aşağıdaki hususları kapsamadığı kabul edilecektir: a) Teşebbüs olanaklarının, yalnızca teşebbüse ait malların veya ticari eşyanın depolanması, teşhiri ve teslimi amacıyla kullanılması; b) Teşebbüse ait mal veya ticari eşya stoklarının yalnızca depolama, teşhir veya teslim amacıyla elde tutulması; c) Teşebbüse ait mal ve ticari eşya stoklarının yalnızca bir başka teşebbüse işlettirilmesi amacıyla elde tutulması; d) İşe ilişkin sabit bir yerin yalnızca teşebbüse mal veya ticari eşya satın alma veya bilgi toplama amacıyla elde tutulması; e) İşe ilişkin sabit bir yerin teşebbüs için yalnızca hazırlayıcı veya yardımcı karakter taşıyan diğer herhangi bir işin yapılması amacıyla elde tutulması; f) İşe ilişkin sabit bir yerin, yalnızca (a) ila (e) bentleri arasında bahsedilen faaliyetlerin birkaçını bir arada icra etmek için elde tutulması; ancak işe ilişkin sabit yerdeki bu faaliyetlerin bir arada icra edilmesi sonucunda kendini gösteren toplu faaliyetin hazırlayıcı veya yardımcı karakterde olması şarttır. 4. 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, -5 inci fıkra hükmünün uygulanacağı bağımsız nitelikteki acenta dışında-bir kişi, bir teşebbüs namına hareket ederek, bir Akit Devlette bir teşebbüs adına mukavele akdetme yetkisine sahip olur ve bu yetkisini mutaden kullanırsa, bu teşebbüs bu Devlette sözkonusu kişinin gerçekleştirdiği işlemler dolayısıyla bir işyerine sahip kabul oulnacaktır.Ancak bu kişinin işe ilişkin sabit bir yerden yürttüğü faaliyetler, 3 üncü fıkrada belirtilenlerle sınırlandırıldığında, sözkonusu işe ilişkin sabit yer anılan fıkra hükümleri uyarınca bir işyeri oluşturmayacaktır. 6. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket, diğer Akit Devletin mukimi olan veya (bir işyeri vasıtasıyla veya diğer bir şekilde), bu diğer Akit Devlette ticari faaliyette bulunan bir şirketi kontrol eder ya da onun tarafından kontrol edilirse, şirketlerden herhangi biri diğeri için bir işyeri oluşturmayacaktır. Madde 6 GAYRİMENKUL VARLIKLARDAN ELDE EDİLEN GELİR
1. Bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette bulunan gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir (tarım veya ormancılıktan elde edilen gelir dahil), bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. "Gayrimenkul varlık" terimi, bahse konu varlığın yer aldığı Akit Devletin mevzuatına göre tanımlanacaktır. Terim, her halükarda, gayrimenkul varlığa müteferri varlıkları, tarım ve ormancılıkta kullanılan araçları ve hayvanları, her çeşit dalyanları, özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı gayrimenkul mülkiyetine ilişkin hakları, gayrimenkul intifa haklarını ve maden ocaklarının, kaynakların ve diğer doğal kaynakların işletilmesinden veya işletme hakkından doğan sabit ya da değişken ödemeler üstündeki hakları kapsayacak; gemiler, vapurlar, kara nakil vasıtaları ve uçaklar gayrimenkul varlık sayılmayacaktır. 3. 1 inci fıkra hükümleri, gayrimenkul varlığın doğrudan kullanımından, kiralanmasından veya diğer herhangi bir şekilde kullanımından elde edilen gelire uygulanacaktır. 4. 1 inci ve 3 üncü fıkra hükümleri aynı zamanda, bir teşebbüsün gayrimenkul varlıklardan elde ettiği gelir ile serbest meslek faaliyetlerinin icrasında kullanılan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelire de uygulanacaktır. Madde 7 TİCARİ KAZANÇLAR
1. Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, sözkonusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnızca bu (ilk bahsedilen) Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, kazanç bu diğer Devlette, sadece işyerine atfedilebilen miktarla sınırlı olmak üzere, vergilendirilebilir. 3. İşyerinin kazancı belirlenirken, işyerinin bulunduğu Devlette veya başka yerde yapılan yönetim ve genel idare giderlerini de kapsamına alan, işyerinin amaçlarına uygun düşen giderlerin indirilmesine müsaade edilecektir. 4. İşyerine, bu İşyeri tarafından teşebbüs adına yalnızca mal ve ticari eşya alınması dolayısıyla hiç bir kazanç atfedilmeyecektir. 5. Kazanç, bu Anlaşmanın başka maddelerinde düzenlenen gelir unsurlarını da kapsamına aldığında, o maddelerin hükümleri bu madde hükümlerinden etkilenmeyecektir. Madde 8 ULUSLARARASI TAŞIMACILIK
1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün uluslararası trafikte gemi, uçak veya kara nakil vasıtaları işletmeciliğinden elde ettiği kazanç, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. 2. Bu maddenin 1 inci fıkra hükümleri aynı zamanda bir ortaklığa, bir bağlı işletmeye veya uluslararası işletilen bir acentaya iştirak dolayısıyla elde edilen kazançlara da uygulanacaktır. Madde 9 BAĞIMLI TEŞEBBÜSLER
1. a) Bir Akit Devlet teşebbüsü doğrudan veya dolaylı olarak diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında, veya b) aynı kişiler doğrudan veya dolaylı olarak bir Akit Devlet teşebbüsünün ve diğer Akit Devlet teşebbüsünün yönetim, kontrol veya sermayesine katıldığında 2. Bir Akit Devletin kendi teşebbüslerinden birinin kazancının dahil ettiği ve vergilediği kazanç, diğer Akit Devlette vergilendirilen bu diğer Devlet teşebbüslerinden birinin de kazancını içerebilir. Aynı zamanda, bu ilk bahsedilen Devletin kavradığı kazanç bildirilen kazanç olmayıp, bağımsız teşebbüsler arasında oluşacak ilişkiler göz önünden tutularak sonradan bu ilk bahsedilen Devletçe yürütülen hesaplamalar sonucunda belirlenen kazanç olabilir. Böyle bir durum kendini gösterdiğinde, eğer diğer Devlet bu düzenlemenin hukuki olduğu kanaatine varırsa, sözkonusu kazanç üzerinden alınan verginin miktarında gerekli düzeltmeleri yapmak durumundadır. Bu düzeltme yapılırken, bu Anlaşmanın diğer hükümleri gözönünde tutulacak ve gerektiğinde Akit Devletlerin yetkili makamları birbirlerine danışacaklardır.
Madde 10 TEMETTÜLER
1. Bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket tarafından diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen temettüler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bununla beraber, sözkonusu temettüler, ödemeyi yapan şirketin mukimi olduğu Akit Devletçe de kendi mevzuatına göre vergilendirilebilir; ancak, temettü elde eden kişi temettünün gerçek lehdarı ise, bu şekide alınacak vegi aşağıdaki oranları aşmayacaktır: a) Temettü elde eden, temettü ödeyen şirketin sermayesinin doğrudan doğruya en az yüzde 25’ini elinde tutan bir şirket ise (orkatlıklar hariç) gayrisafi temettü tutarının yüzde 10’u; b) Tüm diğer durumlarda gayrisafi temettü tutarının yüzde 15’i. 3. Bu maddede kullanılan "temettü" terimi, hisse senetlerinden, intifa senetlerinden veya intifa haklarından, kurucu hisse senetlerinden veya alacak niteliğinde olmayıp kazanca katılmayı sağlayan diğer haklardan elde edilen gelirleri, bunun yanısıra dağıtımı yapan şirketin mukimi olduğu Devletin mevzuatına göre, vergileme yönünden hisse senetlerinden elde edilen gelirler ile yatırım fonu ve yatırım ortaklığından elde edilen gelirleri kapsar. 4. Diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunan bir Akit Devlet şirketinin kazancı, bu işyerinin bulunduğu Akit Devlette, 7 nci maddeye göre vergilendirildikten sonra, kalan kısım üzerinden de vergilendirilebilir. Bununla beraber, bu şekilde alınacak vergi, bu diğer Devlette alınan kurumlar vergisinin indirilmesindensonra kalan kazancın tutarının yüzde 15’ini aşmayacaktır. 6. 4 üncü fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devletin mukimi olan bir şirket diğer Akit Devlette kazanç veya gelir elde ettiğinde, bu diğer devlet, bu şirket tarafından ödenen temettüler üzerinden herhangi bir vergi alamaz.Bunun istisnasını, sözkonusu temettülerin bu diğer Devletin mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer Devletin mukimlerinden birine ödenmesi veya temettü elde ediş olayı ile bu diğer Devlette bulunan bir işyeri veya sabit yer arasında etkin bir bağ bulunması oluşturur. Aynı şekilde bu diğer Devlet, bu şirketin ydağıtılmamış kazançları üzerinden de bir dağıtılmayan kazanç vergi alamaz. Dağıtılan temettülerin veya dağıtılmamış kazancın tamamen veya kısmen bu diğer Devlette elde edilen kazançtan veya gelirden oluşması durumu değiştirmez.
Madde 11 FAİZ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen faiz, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bununla beraber, bu faiz elde edildiği Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, faiz elde eden kişi faizin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi, faizin gayrisafi tutarının yüzde 10’unu aşamayacaktır. 3. 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, a) bir Akit devlette doğan ve diğer Akit Devletin mahalli idareleri veya Merkez Bankası da dahil olmak üzere diğer Akit Devletiön Hükümetince elde edilen faiz; b) bu hükümet tarafından desteklenen kredilerden elde edilen faiz ilk bahsedilen devlette vergiden istisna edilecektir. 4. Bu maddede kullanılan “faiz” terimi, ipotek garantisine bağlı olsun olmasın veya kazancını paylaşma hakkını tanısın tanımasın, devlete ait menkul kıymetlerden, bonolardanya da borç senetlerinden ve her çeşit alacaktan doğan gelir ile bu gelirin elde edildiği Devletin vergi mevzuatına göre ikrazat geliri sayılan diğer bütün gelirleri kapsar. 5. Bir Akit Devlet mukimi olan gerçek faiz lehdarı, faizin elde edildiği diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu faizin ödendiği alacak ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 inci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda, 7 nci madde hükümleri uygulanacaktır. 6. Bir Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen faizin, o Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, faiz ödeyen kişi, bir Akit Devletin mukimi olsun veya olmasın, bir Akit Devlette faiz ödemeye neden olan borç-alacak ilişkisiyle bağlantılı bir işyerine sahip olduğunda ve faiz bu işyerinden kaynaklandığında, sözkonusu faizin, işyerinin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. 7. Alacak karşılığında ödenen faizin miktarı, ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında varolan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödeme, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkate alınarak her bir Akit Devletin mevzuatına göre vergilendirilecektir. Madde 12 GAYRİMADDİ HAK BEDELLERİ
1. Bir Akit Devlette doğan ve diğer Akit Devletin bir mukimine ödenen gayrimaddi hak bedelleri, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bununla beraber, sözkonusu gayrimaddi hak bedelleri elde edildikleri Akit Devlette ve o Devletin mevzuatına göre de vergilendirilebilir; ancak, gayrimaddi hak bedeli elde eden kişi, gayrimaddi hak bedelinin gerçek lehdarı ise, bu şekilde alınacak vergi gayrimaddi hak bedelinin gayrisafi tutarının % 10’unu aşmayacaktır. 3. Bu maddede kullanılan “gayrimaddi hak bedelleri” terimi, sinema filimleri dahil olmak üzereedebi, artistik ya da bilimsel her nevi telif hakkının, her nevi patentin, alameti farikanın,desen veya modelin, planın, gizli formül veya üretim yönteminin kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı ile sınai, ticari, bilimsel teçhizatın veya sınai, ticari, bilimsel tecrübeye dayalı bilgi birikiminin kullanma imtiyazı veya kullanma hakkı karşılığında ödenen her türlü bedelleri kapsar. 4. Bir Akit Devlet mukimi olan gayrimadde hak bedelinin gerçek lehdarı bu bedelin ele edildiği diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunursa ve sözkonusu bedelin ödendiği hak veya varlık ile bu işyeri arasında etkin bir bağ bulunmaktaysa, 1 nci ve 2 nci fıkra hükümleri uygulama dışı kalacaktır. Bu durumda 7 nci Madde hükümleri uygulanacaktır. 5. Bir Devletin kendisi, politik alt bölümü, mahalli idaresi veya mukimi tarafından ödenen gayrimaddi hak bedelinin, o Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. Bununla beraber, gayrimaddi hak bedelini ödeyen kişi bir Akit Devletin mukimi olsun ya da olmasın, bir Akit Devlette gayrimaddi hak bedelini ödemeye neden olan hak veya varlık ile bağlantılı bir işyerine sahip olduğunda ve bu gayrimaddi hak bedeli bu işyerinden kaynaklandığında, sözkonusu gayrimaddi hak bedelinin işyerinin bulunduğu Akit Devlette elde edildiği kabul olunacaktır. 6. Kullanım, hak veya bilgi karşılığında ödenen gayrimaddi hak bedelinin miktarı ödeyici ile gerçek lehdar arasında veya her ikisi ile bir başka kişi arasında varolan özel ilişki nedeniyle, böyle bir ilişkinin olmadığı durumlarda ödeyici ve gerçek lehdar arasında kararlaştırılacak miktarı aştığında, bu madde hükümleri en son bahsedilen miktara uygulanacaktır. Bu durumda ilave ödemeler, bu Anlaşmanın diğer hükümleri de dikkata alınarak, her bir Akit Devletin mevzuatı uyarınca vergilendirilebilecektir. Madde 13 SERMAYE DEĞER ARTIŞ KAZANÇLARI
1. Bir Akit Devlet mukimince, diğer Akit Devlette yer alan ve 6 ncı maddede belirtilen gayrimenkul varlığın elden çıkarılmasından elde edilen kazançlar, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyerinin ticari varlığıına dahil menkul varlıkların veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullandığı bir sabit yere ait menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazanç, bu işyerinin (yalnız veya tüm teşebbüsle birlikte) veya sabit yerin elden çıkarılmasından doğan kazanç da dahil olmak üzere, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 3. Uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının veya sözkonusu gemi, uçak veya kara nakil vasıtalarının işletilmesiyle ilgili menkul varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, yalnızca bu teşebbüsün mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilebilecektir. 4. 1, 2 ve 3 üncü fıkralarda değinilenler dışında kalan varlıkların elden çıkarılmasından doğan kazançlar yalnızca, elden çıkaranın mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, bundan bir önceki cümlede bahsedilen ve diğer Akit Devlette elde edilen sermaye değer artışı kazançları, iktisap ve elden çıkarma arasındaki süre bir yılı aşmadığı takdirde, bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilecektir.
Madde 14 SERBEST MESLEK FAALİYETLERİ 1. Bir Akit Devlet mukiminin serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki diğer faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu hizmet veya faaliyetler diğer devlette icra edilirse ve: a) bu mukim bu diğer Akit Devlette bu hizmet veya faaliyetleri icra etmek için sürekli kullanabileceği bir sabit yere sahip ise; veya b) kişi bu diğer Devlette sözkonusu hizmet veya faaliyetleri icra etmek amacıyla 12 aylık herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha fazla kalırsa, sözkonusu gelir, aynı zamanda diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir. Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca sözkonusu sabit yere atfedilebilen gelir ya da yalnızca bu diğer Devlette bulunulan süre içinde icra edilen hizmet veya faaliyetlerden elde edilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetler dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnız bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu hizmet ve faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve: a) teşebbüs, bu hizmet veya faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip olursa; veya b) hizmetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günü aşarsa, sözkonusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir. Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca sözkonusu işyerine atfedilebilen gelir ya da yalnızca bu diğer Devlette icra edilen hizmet veya faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, sözkonusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit Devlette 7 nci madde hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani sözkonusu gelir bu diğer Devlette bulunan bir işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih bu diğer Devletin sözkonusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını etkilemeyecektir. 3. “Serbest meslek faaliyetleri” terimi, özellikle bağımsız olarak yürütülen bilimsel, edebi, artistik, eğitici ve öğretici faaliyetleri, bunun yanısıra, doktorların, avukatların, mühendislerin, mimarların, dişçilerin, muhasebecilerin bağımsız faaliyetlerini ve özel mesleki bilgi ve maharet gerektiren diğer faaliyetleri kapsamına alır. Madde 15 BAĞIMLI FAALİYETLER
1. 16, 18, 19 ve 20 nci madde hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin bir hizmet akdi dolayısıyla elde ettiği ücret, maaş ve diğer benzeri menfaatler, bu hizmet diğer Akit Devlette ifa edilmedikçe, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. Eğer hizmet diğer Devlette ifa edilirse, buradan elde edilen gelir bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. 1 inci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette ifa ettiği hizmet dolayısıyla elde ettiği gelir, eğer: a) gelir elde eden kişi, bu diğer Devlette ilgili takvim yılı içinde bir veya bir kaç seferde toplam 183 günü aşmamak üzere kalırsa, ve c) Ödeme, işverenin diğer Devlette sahip olduğu bir işyerinden veya sabit yerden yapılmazsa, yalnızca ilk bahsedilen Devlette vergilendirilebilecektir. 3 .Bu maddenin bundan önceki hükümlerine bakılmaksızın, uluslararası trafikte işletilen bir gemi, uçak veya kara nakil vasıtasında ifa edilen bir hiizmet dolayısıyla elde edilen gelir, teşebbüsün mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilebilir. Madde 16 MÜDÜRLERE YAPILAN ÖDEMELER
Bir Akit Devlet mukiminin, diğer Akit Devlet mukimi olan bir şirketin yönetim kurulu üyesi olması dolayısıyla elde ettiği ücret ve diğer benzeri ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. Madde 17 ARTİST VE SPORCULAR
1. 14 üncü ve 15 inci madde hükümlerine bakılmaksızın, bir Akit Devlet mukimi olan, tiyatro, sinema, radyo, televizyon artistliği yapan veya müzisyen olarak çalışan bir sanatçının veya bir sporcunun diğer Akit Devlette icra ettiği bu nitelikteki şahsi faaliyetleri dolayısıyla elde ettiği gelir, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. .Bir sanatçının ya da sporcunun icra ettiği bu nitelikteki faaliyetlerden doğan gelir, sanatçının veya sporcunun kendisine değil de bir başkasına yönelirse, bu gelir 7, 14 ve 15 inci madde hükümleriyle bağlı kalınmaksızın, sanatçı ya da sporcunun faaliyetlerinin icra edildiği Akit Devlette vergilendirilebilir. 3. Bu maddenin 1 inci ve 2 nci fıkra hükümlerine bakılmaksızın, iki Akit Devletçe kabul edilen kültürel veya sportif değişim programı çerçevesinde bu maddenin 1 inci fıkrasında belirtilen faaliyetlerden elde edilen gelir, bu faaliyetlerin yapıldığı Akit Devlette vergiden istisna edilecektir. Madde 18 EMEKLİ MAAŞLARI
1. 19 uncu maddenin 1 inci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet mukimine geçmiş çalışmalarının karşılığında ödenen emekli maaşları ile sağlanan diğer benzeri menfaatler, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bu hüküm aynı zamanda bir Akit Devlet mukimine ömür boyu yapılan ödemelere de uygulanacaktır. 2. Uğranılan şahsi zararları tazmin etmek üzere, bir Akit Devlet veya onun politik alt bölümü tarafından ödenen emekli maaşları ve yapılan ömür boyu ödemeler ile diğer devamlı veya arızi ödemeler, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilir.
KAMU HİZMETİ
1. Bir Akit Devletin kendisine, bir politik alt bölümüne veya bir mahalli idaresine kamu hizmeti dolayısıyla bir gerçek kişi tarafından verilen hizmetler karşılığında, bu Devlet, politik alt bölüm veya mahalli idare tarafından veya bunlarca oluşturulan fonlardan sağlanan menfaatler, emekli maaşları da dahil, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. 2. Bir Akit Devletin kendisi, bir politik alt bölümü veya bir mahalli idaresi tarafından yürütülen ticari faaliyetlerle bağlantılı hizmetler karşılığında sağlanan menfaatlere ve emekli maaşlarına 15, 16 ve 18 inci maddelerin hükümleri uygulanacaktır. Madde 20 ÖĞRENCİLER
1. Bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette yalnızca öğrenim veya mesleki eğitim amacıyla bulunan bir öğrenci veya stajyere geçimini, öğrenim veya mesleki eğitimini sağlayabilmesi için, bu diğer Devletin dışındaki kaynaklardan yapılan ödemeler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir. 2. Bir Akit Devletin vatandaşı olup, diğer Akit Devlette öğrenimini veya mesleği ile ilgili uygulama alışkanlıkları kazanmak üzere, bir takvim yılı içinde 183 günü aşmayacak şekilde hizmet ifa eden bir öğerenci veya stajyerin bu hizmeti dolayısıyla elde ettiği menfaatler, bu diğer Devlette vergilendirilmeyecektir. Madde 21 DİĞER GELİRLER
1. Bir Akit Devletin bur mukiminin, nerede doğarsa doğsun bu Anlaşmanın daha önceki maddelerinde ele alınmayan gelir unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. 2. 6 ncı maddenin 2 nci fıkrasında tanımlanan gayrimenkul varlıklardan elde edilen gelir hariç olmak üzere, bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette veya bir sabit yer vasıtasıyla serbest meslek faaliyetinde bulunması ve sözkonusu işyeri ya da sabit yer ile geliri doğuran hak veya varlık arasında etkin bir bağ olması halinde, bu gelire, bu maddenin 1 inci fıkrası hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda olayına göre 7 nci ve 14 üncü madde hükümleri uygulanacaktır.
Madde 22 SERVET
1. Bir Akit Devlet mukiminin 6 ncı maddede bahsedilen gayrimenkul varlıklardan oluşan ve diğer Akit Devlette bulunan serveti, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir iş yerinin aktifine dahil menkul varılklardan veya bir Akit Devlet mukiminin diğer Akit Devlette serbest meslek faaliyeti icra etmek üzere kullanabileceği bir sabit yere ait menkul varlıklardan oluşan servet, bu diğer Devlette vergilendirilebilir. 3. Uluslararası trafikte işletilen gemi, uçak ve kara nakil vasıtalarından veya sözkonusu gemi, uçak ve kara nakil vasıtalarının işletilmesine tahsis edilen menkul mallardan oluşan servet, yalnızca teşebbüsün mukim olduğu Akit Devlette vergilendirilecektir. 4. Bir Akit Devlet mukiminin servetinin diğer bütün unsurları, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Madde 23 ÇİFTE VERGİLENDİRMENİN ÖNLENMESİ
1. Türkiye’de çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir: Bir Türkiye mukimi, bu anlaşma hükümleri çerçevesinde Polonya’da vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde veya servete sahip olduğunda, Türkiye, Türk vergi mevzuatının yabancı vergilerin mahsubuna iişkin hükümleri saklı kalmak üzere, bu mukimin gelirine veya servetine isabet eden vergiden Polonya’da gelir veya servet üzerinden ödenen verginin mahsubuna müsaade edecektir. Bununla beraber sözkonusu mahsup, Polonya’da vergilendirilebilen gelir veya servet için mahsuptan önce Türkiye’de hesaplanan vergi miktarını aşmayacaktır. 2. Polonya’da çifte vergilendirme aşağıdaki şekilde önlenecektir : a) Bir Polonya mukimi, bu Anlaşma hükümleri çerçevesinde Türkiye’de vergilendirilebilen bir gelir elde ettiğinde veya servete sahip olduğunda, Polonya, b) bendi hükümleri saklı kalmak üzere, sözkonusu geliri veya serveti vergiden istisna edecektir. Polonya bu mukimin diğer veya servetinin vergisini hesaplarken, istisna edile gelir veya servetin bu şekilde istisna edilmemesi halinde uygulanacak olan vergi oranını uygulayabilir. b) Bir Polonya mukimi 10, 11 ve 12 nci madde hükümlerine uygun olarak Türkiye’de vergilendirilebilen bir gelir unsuru elde ettiğinde, Polonya bu mukimin Türkiye’de ödediği gelir vergisine eşit miktarın gelir vergisinden mahsup edilmesine izin verecektir. Bununla beraber, sözkonusu mahsup, Türkiye’de elde edilen gelir unsurları için mahsuptan önce hesaplanan vergi miktarını aşmayacaktır.
Madde 24 AYRIM YAPILMAMASI
1. Bir Akit Devletin vatandaşları diğer Akit Devlette bu diğer Devletin vatandaşlarının aynı koşullarda karşı karşıya kaldıkları veya kalabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır. 2. 10 uncu maddenin 4 üncü fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlette sahip olduğu bir işyeri, bu diğer Devletin aynı faaliyetleri yürüten bir teşebbüsüne göre daha az lehe bir vergilemeyle karşı karşıya kalmayacaktır. 3. Bir Akit Devletin, diğer Akit Devletin bir veya bir kaç mukimi tarafından, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak, kısmen veya tamamen sermayesine sahip olunan veya kontrol edilen teşebbüsleri, ilk bahsedilen Devlette, benzeri teşebbüslerin tabi oldukları veya olabilecekleri vergilemeden ve buna bağlı mükellefiyetlerden değişik veya daha ağır vergilemeye ve buna bağlı mükellefiyetlere tabi tutulmayacaklardır. 4. Bu hükümler, bir Akit Devletin kendi mukimlerine şahsi ve ailevi durumları dolayısıyla uyguladığı şahsi indirimleri, vergi ve matrah indirimlerini diğer Akit Devlet mukimlerine de uygulama zorunda olduğu yönünde anlaşılmayacaktır. 5. Bu Anlaşmanın 9 uncu maddesinin 1 inci fıkrası, 11 inci maddesinin 7 nci fıkrası veya 12 nci maddesinin 6 ncı fıkrası hükümlerinin uygulanacağı haller hariç olmak üzere, bir Akit Devlet teşebbüsünün vergi matrahı belirlenirken, bu teşebbüsün diğer Akit Devletin bir mukimine yaptığı faiz, gayrimadi hak bedeli şeklindeki ödemelerle diğer ödemeler, bu ödemeler sanki ilk bahsedilen Devletin bir mukimine yapılmış gibi indirilebilecektir. Aynı şekilde, bir Akit Devlet teşebbüsünün diğer Akit Devlet mukimine olan herhangi bir borcu bu teşebbüsün vergiye tabi servetinin belirlenmesinde ilk bahsedilen Devletin bir mukimi ile akdedilmiş gibi indirilebilecektir. Madde 25 KARŞILIKLI ANLAŞMA USULÜ
1. Bir Akit Devlet mukimi, Akit Devletlerden birinin veya her ikisinin işlemlerinin kendisi için bu Anlaşma hükümlerine uygun düşmeyen sonuçlar yarattığı veya yaratacağı kanaatine vardığında, bu Devletlerin ulusal mevzuatında öngörülen müracaat usulleriyle bağlı kalmaksızın, durumu mukimi olduğu Akit Devletin yetkili makamına arzedebilir. Bu kişinin durumu 24 üncü maddenin 1 inci fıkrasına uygun düşerse, o zaman vatandaşı olduğu Akit Devletin yetkili makamına başvurabilir. 2. Sözkonusu yetkili makam, itirazı haklı bulmakla beraber kendisi tatminkar bir çözüme ulaşamadığı takdirde, bu Anlaşmaya ters düşen bir vergilemeyi önlemek amacıyla, diğer Akit Devletin yetkili makamıyla karşılıklı anlaşmaya gayret sarfedecektir. 3. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu Anlaşmanın yorumundan veya uygulamasından kaynaklanan her türlü güçlüğü ve tereddütü karşılılık anlaşmayla çözmek için gayret göstereceklerdir. Yetkili makamlar aynı zamanda, bu Anlaşmada ele alınmayan durumlardan kaynaklanan çifte vergilendirmenin ortadan kaldırılması için de birbirlerine danışabilirler. 4. Akit Devletlerin yetkili makamları, bundan önceki fıkralarda belirtilen hususlarda anlaşmaya varabilmek için birbirleriyle doğrudan doğruya haberleşebilirler. Anlaşmaya varabilmek için sözlü görüş alış-verişi gerekli görüldüğünde, bu görüşme Akit Devletlerin yetkili makamlarının temsilcilerinden oluşan bir Komisyon kanalıyla yürütülebilir. Madde 26 BİLGİ DEĞİŞİMİ
1. Akit Devletlerin yetkili makamları, bu anlaşma hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri; bunun yanısıra bu Anlaşmayla uyumsuzluk göstermediği sürece, bu Anlaşma kapsamına giren vergilerle ilgili iç mevzuat hükümlerinin yürütülmesi için gerekli olan bilgileri değişime tabi tutucaklardır. Bir Akit Devlet tarafından alınan her türlü bilgi, o devletin kendi iç mevzuatı çerçevesinde elde ettiği bilgiler gibi gizli tutulacak ve yalnızca bu anlaşmada belirtilen vergilerin tahakkuk veya tahsilatına veya cebri icra ya da cezasına veya bu hususlardaki şikayet ve itirazlara bakmakla görevli kişi veya makamlara (adli makamlar ve idari kuruluşlar dahil) verilebilecektir. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri yalnızca yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda kullanacaklardır. Bu kişi veya makamlar sözkonusu bilgileri mahkeme duruşmalarında veya adli kararlar alınırken açıklayabilirler. 2. 1 inci fıkra hükümleri, hiçbir surette bir Akit Devleti: a) kendinin veya diğer Akit Devletin mevzatına veya idari uygulamalarına uymayacak idari önlemler alma; b) kendinin veya diğer Akit Devletin mevzuatı veya normal idari işlemleri çerçevesinde elde edilemeyen bilgileri sunma; c) herhangi bir ticari, sınai, mesleki sırrı veya ticari işlemi aleni hale getiren bilgileri veya aleniyeti kamu düzenine aykırı düşen bilgileri verme; yükümlülüğü altına sokacak şekilde yorumlanamaz. Madde 27 DİPLOMAT HÜVİYETİNDEKİ MEMURLAR VE KONSOLOSLUK MEMURLARI
MADDE 28 YÜRÜRLÜĞE GİRME
Bu Anlaşma onaylanacaktır. Akit Devletlerden her biri, onaylama işlemlerinin tamamlandığını diğerine bildirecektir. Bu Anlaşma bildirimlerden sonuncununun alındığı günü izleyen ayın birinci günü yürürlüğe girecektir. Anlaşmanın hükümleri her iki Akit Devlette, bu Anlaşmanın yürürlüğe girdiği yılı izleyen Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ait vergiler için hüküm ifade edecektir.
Madde 29 YÜRÜRLÜKTEN KALKMA Bu Anlaşma, bir Akit Devlet tarafından feshedilinceye kadar yürürlükte kalacaktır. Akit Devletlerden her biri Anlaşmayı, herhangi bir takvim yılının sona ermesine en az altı ay kala diplomatik yollardan fesih ihbarnamesi verme suretiyle feshedebilir. Bu durumda Anlaşma, her iki Akit Devlet bakımından fesih ihbarnamesinin verildiği yılı izleyen yılın Ocak ayının birinci günü veya daha sonra başlayan her vergilendirme dönemine ilişkin vergiler için hüküm ifade etmeyecektir.
BU HUSUSLARI TEYİDEN, Türkçe, Polonyaca ve İngilizce dillerinde, her üç metin aynı derecede geçerli olmak üzere Varşova’da 3 Kasım 1993 tarihinde düzenlenmiştir. Metinler arasında farklılık olması halinde, İngilizce metin geçerli olacaktır.
|