ABD Başkanı Joe Biden Kanadalı TC Energy Şirketi’nin Keystone XL Boru Hattı Genişleme Projesi’ni İptal Etti
25 Ocak 2021ABD'nin 46. Başkanı olarak 20 Ocak 2021 tarihinde göreve başlayan Joe Biden, bir önceki ABD Başkanı Donald Trump döneminde imzalanan ve Kanadalı TC Energy şirketince üstlenilen, yaklaşık 11,5 milyar ABD Doları değerinde olan ve Kanada ekonomisi için büyük önem arz eden Keystone XL Boru Hattı Projesinin lisansını iptal etmiştir.
ABD Başkanı Joe Biden’ın, ABD’deki çevre odaklı grupların söz konusu projeden kaynaklı kaygılarını gidermek amacı ile imzaladığı bu karar, Kanada Federal Hükümeti ile Alberta Eyaleti Hükümeti tarafından son derece olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Kanada, söz konusu projenin ABD enerji arz tedarik güvenliği ile yaratacağı ekonomik faydalar nedeniyle stratejik açıdan büyük önem arz ettiğini; proje hayata geçirilmediği takdirde ABD’nin enerji ithalatında OPEC Ülkelerine bağımlı kalacağını iddia etmektedir.
ABD’li petrol rafinerileri, Kanada’dan ağır ham petrol ithal etmekte olup Kanada’da üretilen petrolün yaklaşık %80’i ABD’ye ihraç edilmektedir. Alberta Eyaletinin Ocak-Kasım 2020 döneminde dünyaya gerçekleştirdiği toplam C$61,8 milyar değerindeki ihracatın %84,6’sı (C$52,3 milyar) ABD’ye yapılmış olup bu ihracatın %75,6’sını (C$39,5 milyar) petrol ve doğalgaz ürünleri oluşturmuştur. Ocak-Kasım 2019 döneminde Alberta Eyaletinin dünyaya gerçekleştirdiği toplam C$81,2 milyar değerindeki ihracatın %87,9’u (C$71,4 milyar) ABD’ye yapılmış; bu ürünlerin %80,3’ünü (C$57,4 milyar) yine petrol ve doğalgaz ürünleri oluşturmuştur.
ABD Başkanı Joe Biden, Keystone XL kapsamında petrol kumundan yapılması öngörülen daha az kaliteli petrolün çevreyi kirleteceğini ve ABD’nin bu petrole ihtiyacı olmadığını seçim kampanyası boyunca açıkça belirtmiş ve böyle bir projeye ABD eski Başkanı Obama döneminden beri net biçimde karşı tutum sergilediğini ve göreve geleceği ilk gün projenin lisansını iptal edeceğini açıklamıştı.
İlk olarak 2008 yılında gündeme gelen Keystone XL Projesi kapsamında, 1.897 km uzunluğundaki bir boru hattı kanalıyla, Kanada’nın Alberta Eyaletinden ABD’nin Nebraska Eyaletine günde 830.000 varil ham petrol taşınması ve Steel City, Nebraska’daki mevcut boru hattı ile bağlantı sağlanarak, ABD’nin Orta-Batı Eyaletlerindeki rafineriler ile Meksika Körfezi kıyısındaki Port Arthur Rafinesine sevkiyat ile uluslararası ihraç pazarlarına daha kısa yoldan ve yüksek taşıma kapasitesi sağlanması planlanmıştı. Projenin ABD GSYİH’sine C$3,4 milyar; Kanada GSYİH’sine C$2,4 milyar; ABD ve Kanadalı toplam 13.200 kişiye istihdam yaratması öngörülmekte idi. Projenin Kanada’daki onay süreçleri 2010 yılında tamamlanmış ve fakat 2015 yılında ABD eski Başkanı Barack Obama tarafından iptal edilmesi nedeniyle öngörülen ilerlemeler sağlanamamıştı. 2008 yılından beri gündemde olan projenin, ABD’nin bir önceki Başkanı Donald Trump tarafından 24 Ocak 2017 tarihinde imzalanmasını sağlayan TC Energy Şirketinin, yeniden projenin iptali kararı ile karşı karşıya olması nedeniyle, hukuki yollardan arayışlarını sürdürmesi beklenmektedir. Şirketin, ABD-Meksika-Kanada Ticaret Anlaşmasının (USMCA) Yatırımcı-Devlet Uyuşmazlığının Çözümü (ISDS) hükmü kapsamında ABD’den milyarlarca Dolarlık maddi tazminat talebinde bulunabileceği belirtilmektedir. TC Energy şirketi tarafından yapılan açıklamada, çevre ile ilgili kaygılar reddedilmiş ve projenin 2023 yılında “sıfır emisyon” ve 2030 yılı itibariyle tamamen “yenilenebilir enerji kaynakları” ile çalışmasının planlandığı belirtilmiştir.
Öte yandan, Alberta Hükümeti’nin TC Energy Şirketi üzerinde C$1,5 milyarlık hissesi bulunmakta olup proje kapsamında Hükümet, 4 Ocak 2021 itibariyle geçerli olacak biçimde, C$6 milyarlık borç garantisi sağlamıştır. Hükümetin söz konusu kararının ardından, projenin Kanada ayağında yaklaşık binlerce kişi istihdam edilmiş ve aylarca süren yoğun inşaat faaliyetlerine başlanmıştır. TC Energy şirketi, bu kararın binlerce sendikalı işçinin işten çıkarılmasıyla sonuçlanacağını ifade etmiştir.
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ABD Başkanı Joe Biden’in göreve başladığı gün yaptığı açıklamada, iklim değişikliği ile mücadelesine yönelik imzaladığı Kararnameleri memnuniyetle karşıladığını; Keystone XL Projesine yönelik kararından dolayı ise hayal kırıklığı duyduğunu ifade etmiştir. 2020 yılı Kasım ayında Biden ile gerçekleştirdiği görüşmede projeyi gündeme getirdiğini ifade eden Trudeau, Alberta, Saskatchewan başta olmak üzere ülke çapında proje kapsamında istihdam edilen tüm çalışanların Hükümet tarafından korunacağını; Kanada’nın ABD’nin bir numaralı enerji tedarikçisi olmaya ve iki ülkenin ekonomik refah ve istihdamına katkı sağlamaya devam edeceğini ifade etmiştir. Trudeau ayrıca, ABD’nin Paris Anlaşmasına ve Dünya Sağlık Örgütüne yeniden katılmasını, Alaska’nın kuzeyindeki kutup doğal yaşam alanındaki doğalgaz ve petrol arama çalışmalarının geçici askıya alınmasını ve ABD’ye Müslüman çoğunluğun yaşadığı birçok ülkeden seyahat yasağı uygulamasının kaldırılmasını memnuniyetle karşıladığını ifade etmiştir.
Diğer taraftan, Alberta Hükümetinin, Keystone XL Projesini de kapsayan biçimde, enerji ticareti konusunda ABD’de yürütülecek lobi faaliyetleri ve kampanyalara C$1,1 milyonluk bütçe tahsis ettiği ve 2020 yılında Washington merkezli, önde gelen üç lobi şirketi ile bu doğrultuda sözleşmeler imzaladığı haberleri de daha önce Kanada basınında yer almıştı.
Kanada İstatsistik Kurumu verilerine göre Ocak-Kasım 2020 döneminde ülkemizden C$34,5 milyon değerinde ithalat yapmış olan Kanada'nın Alberta Eyaletinin önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik planlama, istihdam ve gelir düzeyi ile enerji politikasına söz konusu kararın olumsuz yansımalarının olacağı değerlendirilmektedir.
Kaynaklar: Kanada basını ve Kanada İstatistik Kurumu - Ottava Ticaret Müşavirliği