Ürün Güvenliği Çatı Mevzuatı (Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri)

02 Ağustos 2021

Ürün Güvenliği Çatı Mevzuatı (Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri)

Türkiye ile AB arasında bir Gümrük Birliği kuran  1/95 sayılı AB-Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı (OKK)’nın 8-11 inci maddeleri ile Türkiye’nin AB’nin ürünlere ilişkin teknik mevzuatını  iç hukukuna dâhil etmesi hükme bağlanmıştır. Uyumlaştırma çalışmaları kapsamında, Bakanlığımız tarafından hazırlanan ve 11 Ocak 2002’de yürürlüğe giren 4703 sayılı "Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun” ve bu Kanunun uygulama yönetmelikleri ile ürünlere ilişkin teknik mevzuatın etkin bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli hukuki altyapı oluşturulmuştur. Bu Kanunun amacı; ürünlerin piyasaya arzı, uygunluk değerlendirmesi, piyasa gözetimi ve denetimi ile bunlarla ilgili olarak yapılacak bildirimlere ilişkin usul ve esasları belirlemektir. 4703 sayılı Çerçeve Kanun, gerek dış ticarete konu gerekse iç piyasaya arz edilen ürünlerin insan sağlığı, can ve mal güvenliği, hayvan ve bitki yaşam ve sağlığı, çevre ve tüketicinin korunması açısından sahip olması gereken asgari güvenlik koşullarını sağlanması, teknik düzenlemelere uygun ve güvenli olmasını temin etmek amacıyla hazırlanmış olup 18 yıl ülkemizde uygulanmıştır. Aradan geçen sürede, takip edilen AB mevzuatının güncellenmesi ve ulusal ürün güvenliği sistemimizde ortaya çıkan ihtiyaçlar nedeniyle, 4703 sayılı Kanunun yerine geçmek üzere 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu hazırlanmıştır. 
 

7223 Sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri


Avrupa Birliğine uyum kapsamında hazırlanan ve en önemli amacı tüm ürünlerin güvenli ve teknik mevzuatına uygun olarak piyasaya arz edilmesi olan 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu, 12 Mart 2020 tarihli ve 31066 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olup 12 Mart 2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Kanun ile piyasada kaliteli ve güvenli ürün arz eden imalatçılar, ihracatçılar ve ithalatçıların  rekabet gücünü artıracak önemli düzenlemeler getirilmiş, ayrıca gelişmiş ülkelerdeki önemli tüketici hakları da Kanun kapsamına alınmıştır:

  • Türk malı imajına zarar veren güvensiz, tağşiş yapılmış, son kullanma tarihi geçmiş ürün ihraç edenlere Kanunda ceza öngörülmektedir. Bu düzenleme ile, kaliteli ürün ihraç eden firmalarımızın ve ihracat pazarlarımızın korunması ve artırılması hedeflenmektedir.
  • E-ticaret de ürün güvenliği denetimlerine başlanacaktır. Güvensiz ürün satışı yapan internet sayfalarına erişim engellenecektir.
  • Güvensiz ürünün asli sorumlusuna ulaşmak amacıyla izlenebilirlik mekanizması getirilmiştir. Buna göre, tedarik zincirinde tüketicinin eline ulaşana kadar geçen süreçte bir ürünü satan kişi, ürünü kimden aldığının ve kime sattığının kaydını tutacaktır. İzlenebilirlik, kayıt dışı ekonomi ile mücadelede de önemli bir araç olacaktır.
  • İmalatçı, ithalatçı, yetkili temsilci ve dağıtıcıların ürün güvenliğine ilişkin rolleri ayrı ayrı tanımlanmış ve sorumlulukları belirlenmiştir.
  • Güvensiz ürünlerin tüketiciden geri çağrılması zorunlu hale getirilmiştir. Böylece tüketicilerin güvensiz üründen kaynaklı mağduriyeti giderilecektir.
  • Güvensiz ürünün sebep olduğu ölüm ve yaralanmalar veya başka bir ürüne verdiği zararlara karşı imalatçı veya ithalatçı, zarar görene karşı tazminatla sorumlu olacaktır.
  • Güvensiz ürünlere karşı kamuoyu etkin bir biçimde bilgilendirilecektir. Bakanlıklar, imalatçılar tarafından yapılan duyurunun etkin olmadığını değerlendirirse duyurunun yöntem ve şeklini değiştirtebilecek, gerekirse tekrarını isteyecektir.
  • Cezalarda caydırıcılık ve hakkaniyet sağlanması amaçlanmıştır. Güvensiz ürün satana 50 bin ile 500 bin arasında idari para cezası verilecektir.