Makale: Ülke liberalleşme yolunda. Mirziyoyev Özbekistan’ı ne kadar değiştirdi?

30 Eylül 2020

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev’in dört yıllık Cumhurbaşkanlığı üzerine Moskova’daki “Carnegi” Uluslararası Barış Vakfı’nda bir makale yayımlandı. Yazar Yuri Sarukhanyan, Mirziyoyev döneminde ülkenin nasıl değiştiğini analiz ediyor. Şavkat Mirziyoyev cumhurbaşkanlığına geldiğinde, önceki liderliğin eleştirilmesine neden olan hemen hemen tüm sorunları çözdü. Şimdi son yıllarda ortaya çıkan yeni sorunları çözme göreviyle karşı karşıya. Reformları uygulamak yıldan yıla giderek zorlaşmaktadır. Şavkat Mirziyoyev için önümüzdeki yıl ilk cumhurbaşkanlığı döneminin son yılı olacak. Uzun süredir hem ülkede hem de dünyada reformist bir cumhurbaşkanı olarak biliniyor. Mirziyoyev, cumhurbaşkanı olduğunda büyük çaplı reformların yapılacağını söylemişti. Nitekim ülkede değişiklikler başladı; ekonomide liberalizm, ifade özgürlüğünün ilk işaretleri ortaya çıkmaya başladı ve siyasi elit dünya ile iletişim kurmaya başladı. Mirziyoyev’in reformları bütün vatandaşlar tarafından desteklendi. Reformlara alışanlar ve kabul edemeyenler oldu. Öte yandan koronavirüs reformu kötü etkiledi. Pek çok ülke gibi Özbekistan da bir pandemiye hazır değildi ve daha sonra karantina sürecinin birkaç aşaması ekonomik sonuçlarını göstermeye başladı. Mirziyoyev'in önümüzdeki yıl ikinci dönem adaylığı bekleniyor. Dürüst olmak gerekirse, seçimlerde çok fazla rekabet beklemek zor. Başkan şimdi başka bir soruyu merak ediyor: Halihazırdaki reformlara devam mı etmeliyiz yoksa daha spesifik reformlara mı geçmeliyiz? Sonuçta, Mirziyoyev yönetimi altında Özbek halkı daha talepkar hale geldi.

İtibar yenileme
Şavkat Mirziyoyev İslam Kerimov’un ölümünden sonra iktidara geldiğinde, halk onun reform planına pek inanmadı. Bazıları 13 yıldır Hükümette görevli olan birisinin reformcu olacağına inanmıyordu. Ama Mirziyoyev çok şeyi değiştirdi. Karimov döneminde, kritik durumda olan birçok alanda durum iyileşti: ekonomi, kamu politikası ve uluslararası ilişkilerde değişiklikler yapıldı. Özbek hapishanelerinden birçok siyasi tutuklu serbest bırakıldı. Bu yaşlı insanların artık ülkenin güvenliği üzerinde hiçbir etkisi kalmamıştı. Hükümet ayrıca, çeşitli işkence biçimleriyle tanınan “Jaslık hapishanesini” de kapattı. Bu değişiklikler şüphesiz Batı tarafından memnuniyetle karşılandı. ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu 2005 yılından bu yana ilk kez Özbekistan'ı “kara listeden” çıkardı. Taşkent, komşularıyla ilişkilerini geliştirmeye başladı. Kırgızistan ve Tacikistan ile sınır ve sınıraşan nehir sorunları halledildi. Özbekistan’ın girişimiyle Orta Asya devletlerinin diyaloğu yeniden başlatıldı ve beş ülkenin liderleri 2018 ve 2019 yıllarında bir araya geldi. Mirziyoyev, dünya toplumunu Özbekistan’a yatırım yapmanın karlı ve güvenli olduğuna ikna etmeye başladı. Gerçekten beklenmedik bir adımdı. Hükümet döviz kurlarını düzenledi ve döviz işlemlerini kolaylaştırdı. Bankacılık sistemi yeniden düzenlendi ve yabancı yatırımcıların önündeki engeller kaldırıldı.

Özbek idareciler
Mirziyoyev, etrafında iyi bir ekip kurmak için çok zaman harcadı. Görev süresi boyunca dışişleri bakanı dışında neredeyse tüm bakanlar değişti. Genç kadrolar üst düzey pozisyonlara geldi. Özbek idarecilerinin görünümü değişti: şimdi sadece ofiste oturmakla kalmıyor, aynı zamanda insanlarla aktif olarak iletişim kuruyor ve sosyal ağlarda aktifler. Artık sadece yerel gazetecilere değil, yabancı medya temsilcilerine de röportaj vermeye başladılar. Yetkililer artık problemler hakkında açıkça konuşuyorlar. Şimdi yetkili olan yöneticiler sorunlu alanlara şahsen gidiyor. Örneğin Urgenç'te evleri hasar görmüş ve tazminat almamış kişiler tarafından otoban kapatıldığında Başbakan Abdulla Aripov şahsen ziyaret etti. Mirziyoyev bile uzun yıllardır yönetici görmediği semtlere gidiyor. Ancak, sorunlar azalmadı. Tanıdık olmadan üst düzey pozisyonlara geçmek hala zor. Yaşlı üst düzey kadrolar hala gençlerin büyümesine direniyor. Mahalli yönetimdeki yöneticiler halen geçmişte olduğu gibi sert ve emrivaki bir şekilde yönetmeye çalışmaktalar. Mirziyoyev güçlü bir kadroya sahip değil. Örneğin, son yılların en önde gelen siyasetçilerinden Şerzod Kudbiev önce Çalışma Bakanı, ardından Cumhurbaşkanının Personel Danışmanı oldu. Şimdi Devlet Vergi Komitesinin başkanıdır.

Medyanın dirilişi
Özbek medyası 2016 yılına kadar komadaydı: kimse gazete okumuyordu, zorunlu aboneliklerle yaşıyorlardı, televizyon Sovyet döneminden farklı değildi ve web siteleri resmi basın bültenlerini yeniden yayınlamakla yetiniyordu. Şavkat Mirziyoyev yönetiminde her şey çarpıcı biçimde değişti. Medya gerçekten toplumun yaşam tarzını göstermeye başladı. Önceden, adı sadece sessizce söylenebilen yabancı siteler açıldı. Gazetecileri korumak için bir kurum ve fon oluşturuldu. Mirziyoyev’in bu alandaki ciddiyeti, başına kızı Saida Mirziyoyev ve eski basın sekreteri Kamil Allamjanov’u atamasında görülebilir. Sonuç olarak, herhangi bir eleştiri bugün Özbek yayınlarında bulunabilir. Ülkede popüler blog yazarları görünmeye başladı. Yöneticiler ise kendi bilgi hizmetlerine odaklandı. Tamamen özgür bir basına bir süre daha var. Ama, hala dokunulamayan konularla birlikte gidecek uzun bir yol var. Ancak değişim gerçekten iyi tarafta. Medya o kadar büyük bir itibar kazanmıştır ki yöneticiler, gazeteciler tarafından eleştirilmemek için faaliyetlerini ve davranışlarını kontrol etmek zorunda kalmaktadır. Örneğin, bir pandemi sırasında, medyanın ve blog yazarlarının sayfalarında bilgiler yer aldığı için gizlemek imkansızdır. İlk başta hükümet hiçbir şey söylemeden geçiyordu.

Sadece görüntü için mi?
Ancak yine de değiştirilmesi gereken pek çok şey var: partiler sadece adına çalışıyor ve ayrıcalıklar hala tekelci şirketlere veriliyor. Reformun ilk heyecanının sona ermesi için dört yıl yeterli. Bu özellikle ekonomide belirgindir. Bir yandan hükümet, vergiler ve özelleştirme gibi kilit alanlarda reformlar uyguladı. Öte yandan, sıkı korumacılık ekonomi politikasının ana felsefesi olmaya devam ediyor, tekel konumundaki yerel firmalar için sübvansiyonlar ve yardımlar rekabeti boğmaya devam ediyor ve özelleştirme süreci şeffaf değil. Özbek ekonomisi, hükümet onu ne kadar değiştirmeye çalışırsa çalışsın, dar bir lobici çemberin çıkarlarına hizmet etmeye devam ediyor. Özbekistan’daki devasabürokrasi büyümeye devam ediyor. Hükümet sorunları yeni bakanlıklar ve kurumlar oluşturarak çözmeye çalışıyor. Sonuç olarak anlaşılmaz yapılar ortaya çıkıyor. Örneğin, Mahalle ve Aile Destek Bakanlığı kuruldu ve yönetim kadrosunu İçişleri Bakanlığı personeli oluşturuyor. Eskilere yeni sorunlar ekleniyor. Yetkililer, KPI'ların performansının (verimliliğin en önemli göstergeleri) gerçek durumdan çok raporda nasıl olacağıyla daha fazla ilgileniyor. Hükümet kararları kisvesi altında, hükümete yakın olanların özel girişimcileri zorladığı durumlar var. Yukarıda belirtildiği gibi Özbek hükümeti bir seçimle karşı karşıyadır: ya mevcut sistemi sürdürmek ya da yapısal reformlara geçmek. Ne olursa olsun artık onlar için kolay olmayacak. Çünkü Mirziyoyev’in liberal politikaları Özbekleri talepkar hale getirdi. Şimdi her şeyin daha iyi olacağına da inanıyorlar. (Kun.uz)